Aşk böyle bir şey.
Ne yaparsan yap kalbin seçtiğini bırakmıyor.
Hatta bazen o kadar garipleşiyor ki;
İntihar etmek isteyen seni bile hayata bağlıyor.
_________________________________________________________"Neden bu kadar durgunsun?" diyerek Jisoo'ya döndüm. Sesi çıkmadı bir süre boyunca. Uzandığım yataktan kalkıp onun uzanmış olduğu yatağa döndüm. Dalmış olduğunu görünce elimi sallayarak "Hey Jisoo!" dedim. Uykudan uyanmış gibi sirkelendiği zaman uzanmış olduğum yataktan kalkarak yanına gittim.
Garip bir şekilde tavana baktığını görünce yan tarafına oturdum ilk önce. İkimiz için verilmiş olan odada göz gezdirdim. İki yatağın sığacağı ve artı olarak biraz boş alanın bulunduğu otel odasında Jisoo ile oturmuş onun derdini anlamaya çalışıyordum. Ve artı olarak sessizliğimize eşlik eden yağmur sesi.
Biraz daha yanına sokularak "İyi misin Jisoo?" dedim tekraren. Ellerimi saçlarında gezindirip ona bakmaya başladım. "İyiyim." dediği zaman beni kestirip attığını farkettim. Dudaklarımı büzerek "Bana yalan söyleme." dedim. Söylediğim şey ile yataktan doğruldu ve ellerini omzuma koyarak "Belki başka bir zaman." dedi. Yaptığı imâyı anladığım zaman aynı şekilde ellerimi omuzlarına koydum ve "Beni sürekli geçiştiriyorsun." dedim. Sanki bu anı bekliyormuş gibi "Bana ailen hakkında hiçbir şey söylemedin. Seninle ilgili veya hayatınla ilgili hiçbir şey bilmiyorum Jennie." dedi sitemkâr bir şekilde. Yüzüme baktı bir süre ve "Bana güvenmiyor musun hâlâ?" dediği zaman ne kadar zor olacağını bilsem de konuştum "Bir gün anlatırım." konu değiştirmek ister bir şekilde "Hem senin neden böyle olduğunu konuşuyoruz Jisoo hadi anlat." dedim.
Yüzünde anlayamadığım bir ifade belirdi ve ellerini ellerimle birleştirip bana gülümsedi.
"En kısa zamanda emin ol." dediği zaman ortamın havasını bozan şey ise telefonuma gelen bildirim sesiydi. Telefonumu umursamayarak ona bakmaya devam ettiğim de "Önemli bir şey olabilir sen bak. Bende şimdi Jin'in yanına gideceğim." dedi. Onaylayarak yanından kalktığım zaman yatağımın üstünde duran telefonumu aldım.Adsız Numara;
Otelin çatısında seni bekliyorum Kim Jennie.
Aldığım mesaj istemsizce garip hissettirmişti beni. Mesaja görüldü atarak çıktım. Kim beni gecenin bu saatinde çatıya çağırıyor olabilirdi ki. O an Jisoo'nun bana seslenmesi ile gözlerimi kapıya çevirdim.
"Ben gidiyorum istersen sende gel." dediğinde ayağa kalktım "Şuan değil ama belki birazdan gelirim." diyerek askılıkda olan şişme montumu elime aldığım zaman kapının kapanma sesi geldi kulaklarıma.Telefonumu cebime koyarak oda kartını da cebime koydum ve kapıya ilerledim. Kapıyı açıp çıktıktan sonra koridorda kimsenin olmayışı istemsizce içimi ürpertmişti. Yutkunarak hızlı adımlarla asansör tarafına ilerledim. Ayaklarım ile ritim tutarken gelen asansörün açılan kabinin de kimsenin olmaması beni sevindirdi. İçeri girerek son kat numarasına bastım ve beklemeye başladım.
Gelen ses ile kapıların açıldığını görünce ellerimi ceplerime koyarak ilerledim. Son zamanlarda olan olaylar benim olan cesaretimi arttırmıştı. Normal bir insan için tanımadığı bir numaradan aldığı mesaj ile hareket etmezdi ama ben artık normal bir insan olmadığımı kabullenmiştim.
Otelin çatı kapısına geldiğim zaman açık olduğunu görünce huzursuz bir şekilde ilerlemeye devam ettim. Hafiften çiseleyen yağmur sesi normalde bana huzur verirken bugün, bu gece böyle hissettirmiyordu. Açılan kapının çıkarttığı ince ses huzursuzluğumu yeterince arttırmıştı. Elimle iteklediğim kapının önüme serdiği manzaraya baktım. Çatı olmasına rağmen bir kaç ışık ile aydınlatılmış bir yerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tell Me About Love |Taennie
Fanfiction❝Kimseye boyun eğmedim ama sana yerle bir oldum, Kim Jennie...❞ ༄taennie ©2022 |Mochipastah