1.1

521 70 32
                                    

Bazen ev
kahverengi gözler ve sıcak bir gülüştür.
_________________________________________________________

Şişe dönmeye başlamıştı.
Şişe döndükçe içimde garip bir şeyler hareket etmeye başlamıştı.
Heyecanlamıştım galiba.
Şansım varsa şişenin bana gelmemesini diliyorum Tanrım.

Şişenin soru tarafı Jisoo'ya cevap yeri ise Jungkook'a gelmişti. Hain bir şekilde sırıtarak "Doğruluk mu Cesaret mi?" Jungkook daha farkında değildi ama ayvayı yemişti. Bunu dışarıdan izleyen bir insan bile Jisoo'nun bakışlarında anlayabilirdi.

Jungkook yutkunarak "Cesaret." dedi.
Jisoo istediği cevabı almamış gibi dudak büzdükten sonra "Hmm...fikri olan?!" diye hepimize bir soru yöneltti. Bana baktığında kafamı olumsuz bir şekilde salladım. O sırada Jimin, Jisoo'nun kulağına eğilerek bir şeyler fısıldadı. Jisoo'nun yüzünü şeytani bir sırıtma kaplamıştı.

"Bize şu helyum gazının havasını içine alarak hoşlandığın kişinin ismini söyle!!" duyduğum şey ile gözlerim sonuna kadar açıldı. O sırada Jungkook itiraz ederek "Bu iki şey istiyorsun manasına geliyor Soo." Jisoo omuzlarını indirip kaldırarak "Hayır cesaret demeseydin o zaman!"

Jisoo'nun inatçı karakteri Jungkook'un sertliği ile baş edebilir mi diye bir düşüncenin aklımdan geçmesinin bile saçma olduğunu biliyorum.
Tabiki de Jisoo istediğini yaptıracaktı.

Gözlerim ikili arasında gidip gelmeye devam ederken Jungkook oflayarak ayağa kalktı. Kalktığı an Jisoo ve Jimin ellerini birbirine çarparak gülmeye başladı. Arkası dönük olan Jungkook durarak derin bir nefes aldı. Yüzünü bizim olduğumuz taraf döndürünce Jimin'e gözlerini kısarak baktı. Bu hal içimde ki gülme isteğini şahlandırır iken dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi onlardan çektim.

Gözlerimi çekerken dahil olmaması gereken bir yere dahil olmuştu.

Onun kahvelerine...

Boğazım sanki birden kurumuş gibi olunca gözlerimi çekmeye karar verdim. Ama o an aklıma sürekli bir şeylerden kaçan kişi olmamayı tercih ettiğim geldi. Kim Taehyung kimdi ki?

İçimden onun geçirdiği şeyleri hissedebiliyorum.

Bu bana biraz farklı hissettiriyor.
Çünkü herkese karşı duvarları olan kişi, her zaman ters olan o kız şuanda birileriyle eğlendiğini hissediyor.
Bu derin düşünceler beynim de cirit atmaya devam ederken hala ona bakıyor oluşum ise rezilliğin daniskasıydı.

O, bana inatla sanki yemin etmiş gibi sabit bir şekilde duygusuzca gözlerimin içine bakıyordu.

Belki de ilk defa birisinin bakışları ile içimin bu denli soğuduğunu hissediyorum.

Ona bir teşekkür borçlu olduğumu asla unutmadım ve onu tek bulduğum ilk anda ona söyleyeceğim.

Yan tarafımda kulaklarımı dolduran ince ses ile gözlerimiz aynı anda ayrıldı.
Yandığımı hissediyorum.
Bedenimi bir sıcaklık kavuruyor ve ışık hızında beni etkisi altına alıyor.

Boş vermeye çalışarak sesin geldiği yöne odaklandım.
Jungkook derin bir nefes alarak tahminimce ikinci kez konuşmaya başladı.

"Hoşlandığım kişi.." ortamda bulunan herkesin dikkati onun üzerindeydi. Pek umrumda değildi açıkçası hoşlandığı kişi ama bunu şuan için dışarıya yansıtmaya niyetim yok.

Tell Me About Love |TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin