Ruhumu paramparça ettin.
_________________________________________________________Yere değen ayaklarım ve düzensiz nefeslerim ile sağ taraflarımda bulunan sancıyı göz ardı etmeye çalıştım. Yaptığım şeyin gizliliği ve vücudumun yaydığı adrenalin hormonu zaten düzensiz olan nefeslerimi düzene sokmamda hiç yardımcı olmuyordu. Ayaklarımın altında ezilen çimenleri göz ardı ederek hızla yürümeye devam ettim. Gözüm sol kolumda bulunan saate kaydı aniden.
20:45
Daha bir saate yakın olan süreye rağmen hızlı olmaya çalışıyordum çünkü evdeki yokluğumun belli olup Taehyung'a haber verilmesi en son istediğim şeylerden biri bile değildi. Ki gideceğim yer rahat kırk beş dakikalık bir mesafedeydi.
Ana caddeye geldiğim an geçen arabalar bir anlığına geriye gitmeme sebep olsa da hızla kendimi toparlayıp bir taksi bulmaya çalıştım. Gözlerim hızla giden arabalarda gezerken gördüğüm ilk taksiye hızla elimi kaldırdım. Beni farkettiği zaman hızını yavaşlattı. Yanımda durduğu zaman direkt içine binerek kağıtta yazan adresi söyledim.
"***** Parkı."෴
Parayı verip kapıyı kapattıktan sonra önümde bulunan parka baktım düz bir şekilde. Bu parkı biliyorum. Eskiden kaldığım yetimhaneye yakın bir mesafedeydi. Ve bazen okuldan erken çıkıp buraya gelip saatlerce tek başıma otururdum. Her zaman farklıydı bu park. Yani her daim farklı bir aurorası vardı.
"Tanrım bir insan neden buluşmak için bu parkı seçer." diyerek kendi kendime konuşurken etrafta kimsenin olmayışı beni istemsizce rahatsız etmişti. Birilerinin beni öldürme isteği varken burada tek başıma bir deliyle buluşacak olmak gerçekten aptallık isterdi.
Derin bir nefes aldım düşünmek için. Aklıma kağıt geldi yeniden. O baskı kan kokusu ve taşa kazılmış gibi olan yazı. Kesinlikle mide bulandırıcıydı.
Bırakılan kağıtta numara ve benzeri bir şeyde yoktu. Kolumda bulunan saate yeniden baktım.21:30
Sadece dört dakika kalmıştı.
Şuan bu yaptığım deliliğin simgesi olabilirdi. Kesinlikle olmalıydı. Hangi akıllı insan aldığı bir yazıdan dolayı akşamın bu saatinde bilmediği birileriyle görüşmek için değişik bir parka gelirdi ki?
Evet kesinlikle bunu akıllı bir insan yapmazdı. Bu düşünceler beynimde kol gezerken birden duyduğum ses ile nefesim kesildi."Kim Jennie!"
Soğuk ve alaylı ses tonu kulaklarımda yankılanırken nefes alışverişlerim hızlanmış ve az önce düşündüğüm her şey beynimden uçup gitmişti.
Sessiz kalmaya devam ettim. Arkamda kimin olduğunu bilmiyordum ses tonu bile tanıdık gelmemişti ama bana iyi gelecek biri olmadığını hissediyordum."Açıkçası geleceğini ummuyordum." diyerek yüksek sesle konuşmaya devam etti kalın tonlu erkek sesi. Sesin sahibini görmek istediğim için arkamı döndüm. On beş adımlık bir mesafe de arkamda duran kişinin sadece vücudu belliydi. Yüzü gözükmüyordu. Bu garip hissettirse de boş vermeye çalıştım.
Dikkatimi toplamaya çalışıp konuşmaya başladım. "Karşındayım söyle hadi ne söyleyeceksen." diyerek ellerimi üstümde ki kapşonlunun cebine koyduğum zaman karşımda ki silüet hafifçe öne çıkıp ışığın biraz daha kendisine vurmasını sağlamıştı. Lakin yüzü hâlâ gözükmüyor sadece sesi kulaklarıma ulaşıyordu.
"Bıraktığım notu almışsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tell Me About Love |Taennie
Fanfiction❝Kimseye boyun eğmedim ama sana yerle bir oldum, Kim Jennie...❞ ༄taennie ©2022 |Mochipastah