5 Minutes Please

10

~Karşılıklı aşk mı? Bana mı denk geldi?~

Tüm işim Jimin olmuştu. Holding de bile sürekli ona bakıyor yanına gidiyordum. Eski katı, işkolik, titiz ben gitmiş yerine aşık Yoongi gelmişti. Çalışanlarım buna hala inanamıyordu. Arkadaşlarımla daha çok vakit geçirdiğimiz için şikayetçi olmuyorlardı. Ailem de bu halimden çok memundu. Şimdi her şeyi daha iyi anlıyorum. Özellikle de ailemin ne kadar yalancı olduğunu. Bu zamana kadar Jimin ile geçen güzel anılarımız..

Artık aşkın olduğuna inanıyordum ama inanmadığım yeni bir şey çıkmıştı. Karşılıklı aşk her zaman var mıdır? Hayır yoktur. Olanlarda çok şanslıymış. Şuan saçmalamaya başladım..

"Yoongi? Nere daldın?" çubuğumu masaya bıraktım. "hiç öyle bir şey düşünüyordum" omzuma konan el ile birlikte gözümden bir damla yaş düştü sanki bunu bekliyormuş gibi. "toparlan Yoongi bu sen değilsin. Hadiii kalk dolaşalım." başımla reddettim onu. "eşyalarımı toplamam lazım" gözümü dört duvar arasında gezdirdim. "ve yalnız kalmam lazım" beni başı ile onaylayınca gülümsedim. "hyung teşekkür ederim her şey için" bana sarılıp gülümsedi. "her zaman yanındayız Yoongi unutma" onu yolcu edince önce Holly'nin sonra da kendi eşyalarımı toplamaya koyuldum. Size ne olduğunu anlatayım en iyisi..

Çok mutlu güzel bir ilişkimiz vardı. Birbirimizi o kadar iyi tanımıştık ki artık bir bakışta anlıyorduk birbirimizi. Yani öyleydi sanırım..
Bana dürüsttü.. Aslında değildi de öyleydi işte. Benim gibi kuralcı bir adama ayak uydurmak zordur. Ben de ne kadar eskisi gibi katı olmasam da hala kuralcı biriydim. Neyse işte o da kurallarıma uyan biriydi. Neyi affedip neyi affetmeyeceğimi bilirdi. Ve affetmeyeceğim büyük bir hataya düşmüştü.

"Jimin kimdi o adam dedim sana!" dolu gözleri ile bana baktı. "Yoongi bağırma" benim aksime sakin tonda dediği şeyle beni daha çok sinirlendiriyordu. Soruma cevap vermek yerine bin kelime etmişti. "ne zamandır ha! Ne zamandır görüşüyordun! Neyin o adam senin!" artık o da sakin olmaktan çıkıp benim gibi bağırmaya başladı. "arkadaşım! Sadece arkadaşım! Aldın mı cevabını!?" kapıyı çarpıp çıkmıştı. Bir kaç dakika sonra bende peşinden çıktım. Tam ona seslenecekken babamın arabası durdu Jimin'in önünde.