~Bana mıydı yollarının dikeni?~
Tüm şehri dolaşmıştım neredeyse. Üstüne
bir de Jin hyung, Namjoon ve Hoseok arayıp
duruyordu. En sonunda birinin telefonunu açtığımda restauranta gitmemi istedi. Oraya gittiğimde ise hiçbir müşteri yoktu. İçeride bir tek ağlıyan Jimin ve ne olduğunu bilmeyen arkadaşlarım vardı. "ben onsuz yaşıyamam. Lütfen gelsin. Büyük bir hata yaptım ama yemin ederim onu çok seviyorum." hıçkırıkları arasında konuşurken içki bölümüne gidip bir içki aldım. "paradan mı bahsediyorsun Jimin?" hepsi de bana odaklanmıştı. Bir sandalye çekip oturdum. "Yoon! Lütfen lütfen dinle beni. Seni çok seviyorum lütfen böyle bitmeyelim." boynuma sarılıp ağlamaya başladı. Gözyaşlarımı zor tutuyordum. "Jimin biz diye bir şey yokmuş ki bitsin." onu kendimden ayırıp gözlerine baktım. Tam bir şey diyecekken son kez birleştirdim dudaklarımızı, son kez sarıldım sıkı sıkı, son kez çektim kokusunu derince içime. "Jimin bitti. Istersen evde kalabilirsin eşyalarımı toplarım ben." başını iki yana salladı. "hayır hayır lütfen Yoon affet beni lütfen seni çok seviyorum ben." ağlaması şiddetlenmişti."Jimin para versem benden uzak durur musun? Hm bir de böyle dene para kazanmayı." yutkunup gözlerime baktı. "daha seni tanımıyordum. Yemin ederim böyle olacağını bilmiyordum." etrafa baktığımda diğerleri çıkmıştı. Dışarı baktığımda bizi izliyorlardı. "elveda bana aşkı tattıran menekşe kokulu meleğim. Seni sevdim. Seni gerçekten sevdim. Cezası büyük bir yaraymış meğerse. Mutlu ol paranı al ve git." o öylece bana bakarken bende dışarı çıktım. "hyung noluyor? İyi misin?" Hoseok'un sorusu ile bitkin gözlerimi ona çevirdim. "bitti. Büyük bir oyundu ve bitti. Bana oynanan büyük bir oyun." üçüde bana aval aval bakıyordu. "ben bir süre dağ evinde olucam. Kimseye sakın söylemeyin. Acil bir şey olursa ararsınız. Holly'i de biriniz alır mısınız?" onlar beni başlarıyla onaylayınca araba binip dağ evine gittim.
Her köşesi anılarımızla dolu ev.. Çok geçmeden arkadaşlarım geldiler yanıma. Onlara olanları anlatmıştım. Vee şimdi geri döndüm. Evimizdeydim. Evde olmamasına dua etmiştim. Yüzünü görmeye dayanamazdım. Hızlıca eşyalarımı topladım. Son bir şey bilmesini istedim Jimin'in.
'benim güzel bebeğimdin. Neden yaptın? Bunu bana söylesen başta kızsamda bu durumda olmazdık. Beni seviyorsun? Sevgi ne Jimin? Sen bunu biliyor musun? Kendine iyi bak menekşe kokulum. Yemeklerini aksatma ve mutlu ol. Umarım karşına gerçekten seveceğin biri çıkar menekşe kokulum. Seni sevdim. Seni çok sevdim. Ama ne var biliyor musun Jimin ben seninle aşka olan inancımı tekrar kazanmıştım ki seninle de aşka olan inancım paradan başka bir şey olmayacak. Hoşçakal..'
Görebileceği yere kağıdı koyup çıktım evden bir daha dönmemek üzere..
Baya saçmalamışım gibi hissettim...
Normalde final yapıcaktım ikinci kitaptan devam edecektim amaaa yapmadım.
Bundan sonraki bölümü hemen atayım mı..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Minutes Please
FanfictionMin Yoongi sakince toplantı için elindeki dosyayı incelerken masasına oturan Park Jimin'in bir yardım istemesi ile hayatının nasıl değişeceğini bilemezdi.. Başlangıç: 03.02.2023 Bitiş: 19.03.2023 #5 - yoonminforever