~Ne zaman yanlız kalırsam kullanacağım şimdiye kadar kullanmadığım dilek hakkımı buna izin verecek misin ki?~
Jin hyung, Namjoon ve Hoseok ile konuşup yaptığım aptallığı anlatmıştım. Onlarda bize özel olacak bir şey yapmam gerektiğini söylemişlerdi. Benim aklıma gelen fikir ile dağ evimi de hazırlatmış Jimin'in yanıma gelmesini beklemeye başlamıştım ki asistanıma sipariş ettirdiğim çiçeği eline almış notumu okuduğu gibi odama gelmişti de zaten.
"Ya nere gidiyoruz?" elini tutup avuç içini öptüm. "önce yemek yiyelim sonra gideriz ve artık sorma bebeğim sürpriz söylenmez." iç çekip dışarıyı izlemeye başladı. Restauranta gelince ayırttığım masaya oturup siparişlerimizi verdik. "şimdi biz neyiz?" çubuklarımı bırakıp elimi çenemin altında kenetledim. "insanız" göz devirince "yanlış mı? Ah peki o zaman erkeğiz" dedim. "Bebeğim bu nasıl soru hm not yeteri kadar açıklamıyor mu?" alt dudağını dişleyip beni başı ile onayladı. "bir yanlış anlaşılma olsun istemedim" ona gülümseyip elini tuttum. "sabah olan olay yüzünden özür dilerim sevgilim dün çok sarhoştum" bana gülümseyerek başını salladı. "sorun değil."
Yemeğimizi yedikten sonra yola çıkmıştık. Jimin yol boyunca eski anılarını anlattı durdu. "sonra da güzel bir ceza almıştım." kıkırdadım. "Bebeğim okuldan kaçan herkes güzel bir ceza alır." ona baktığımda eliyle oynuyordu. "ailemden ceza almıştım hyung" kaşlarımı çatıp ona baktım. "ne cezası?" bana bakıp gülümsedi. "öyle klasik cezalardandı işte. Yoongi gelmedik mi artık?" elimle evi göstererek "şu ileride görünen yer 5 dakikalık bir mesafe kaldı" dedim.
Jimin'e evi göstermiştim. En son bahçeyi göstermiştim. O yerdeki minderlere otururken bende kahve yapmıştım. Bavuldan Jimin'in hırkasını da alıp bahçeye çıktım. Jimin kucağına bir kedi almış seviyordu."kahveler hazır" kahveleri yere koyup elimdeki hırkayı Jimin'in sırtına koydum. "hırkanı giyin" beni ikiletmeden hırkasını giyerken bende yanına oturmuş onu kendime çekmiştim. "şuan seninle böyle oturmak benim için en imkansız hayaldi. Bu bir rüya değil de mi Yoon?" burnumu saçlarına koyup kokusunu içime çektim. Onu kendimden ayırıp yüzünü avuçlarım arasına alıp her yerine öpücükler kondurdum. "Jimin, sevgilim bazı istisnalarım var. Söz veriyorum onları yapmadığın sürece senden ayrılmam. Hem aşk neydi bilmeyen bir adama bu duyguyu tattıran birini nasıl bırakır insan. Seni seviyorum sevgilim." dolu gözleriyle bana sarıldı. Kokusunu içime çektim. "sana söz veriyorum asla o istisnaları çiğnemiycem sevgilim."
"Bebeğim hasta olucaksın hadi artık." omuz silkip bahçede oturmaya devam etti. "yıldız kaymadan ben burdan kalkmayacağım dedim." karşısına oturup bağdaş kurdum. "biraz daha burda oturursan hasta olucaksın dedim." Bana bakıp gülümsedi. "bir şey olmaz. Hem hasta olsam bakıcak bir sevgilim var." gözlerim sonuna kadar açılmış ona şaşkınca bakıyordum. "o sevgili ben değilim herhalde. Jimin ben öyle bir şey olsa burayı doktorlarla doldurur karantinaya aldırırım. Ne diyorsun sen?" gözlerini devirip derin bir iç çekti. "odunmuşsun. Hem abartma bu kadar pimpirikli olmaaa." kafasını gökyüne çevirdi. Ardından bende öyle yaptım. "dilek tutma saçmalığına gerçekten inanıyor musun?" beni başı ile onayladığında kolumu başımın altına alarak çimenlere uzandım. Diğer kolumu da uzatıp Jimin'i kendime çektim.
"Yıldız kayması dediğimiz gök taşı yağmuruna neden olan taşlar çok yüksek hızlarda hareket ettiklerinden, genellikle göz açıp kapayıncaya kadar kaybolurlar. Parlamalarının sebebi ise çok yüksek hızlar sebebiyle atmosferdeki sürtünmeden dolayı yanmalarıdır. Yani anlıyacağın yıldızlar kaymaz bebeğim." yanımdan kalkıp oturdu. "tüm çocukluğumu çaldın. Ayrıca bunları nerden biliyorsun sen?" gözlerimi kapatıp konuşmaya başladım. "astronomiye ilgim var ve ben senin çocukluğunu çalmadım seni yanlış şeylerle doldurmuşlar" kolumda hissettiğim ağırlık ile gözümü açıp ona baktım. "Bak yıldız kaydı! Hadi dilek tut!" parmağı ile işaret ettiği yere baktım. "benim ilkim yanımda iken, kalbim onu tatmışken neyin dileği? Olmayan bir şeyden dilek istersem eğer o zaman bilki yalnız kalmışımdır." dudağıma kısa bir öpücük kondurup ayağa kalktı. "desene o zaman hiçbir zaman sana dilek tutturamayacağım." onu kıkırdayarak onayladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Minutes Please
Fiksi PenggemarMin Yoongi sakince toplantı için elindeki dosyayı incelerken masasına oturan Park Jimin'in bir yardım istemesi ile hayatının nasıl değişeceğini bilemezdi.. Başlangıç: 03.02.2023 Bitiş: 19.03.2023 #5 - yoonminforever