Biraz zaman atlatıcam artık asıl olayların başlaması lazım kafamda çok güzel bir final kurdum kaç bölüm olur bilmiyorum ama..
.
.
.
.
.~Kalbimin görüp gözümün
görmediği misin?~"ya hyung holly beni ısıracak beni onunla evde tek bırakma bari oyun alanına koy" bıkkınca nefesimi dışarı verdim. "Jimin daha ne kadar devam edeceksin çocuklaşma benim yanımdayken korkmuyorsun da ben yokken mi korkuyorsun? Hayır ısıracak olsa ben yanındayken de ısırır şurda 1 hafta kaldı zaten 1 buçuk aydır ısırmadıysa 1 hafta da ısırmaz her dışarı çıktığımda aynı şey" onu azarlarken gözleri dolmuştu. Ben bir aptalım ya gerçekten ne oluyorsa her zaman tüm sinirimi saçma bir şekilde ondan çıkarıyorum. "hyung cidden gün mü sayıyorsun?" holly yanımıza gelince onu kucağıma aldım. "neye gün saymamdan bahsediyorsun" holly'i oyun alanına koyunca arkamı döndüm. "oyunun bitmesine" dediği şeyle yutkundum.
Gözlerine bakındım. Gözlerinden okunan tek şey kırgınlıktı. Bu görüntü kalbimi sıkıştırıyordu. Noluyordu bilmiyorum ama şu son 2 haftadır değişik bir his vardı içimde. Neydi bu his? Üzüntü mü? Mutluluk mu? Heyecan mı? Korku mu? Sinir mi? Sanırım hepsi birdendi. Jimin yanımda ve mutlu ise mutluyum, üzgün ise üzgünüm. Jimin oyun için elimi tutunca heyecanlıyım ama elimi bırakmasından korkuyorum. Aklıma gelen mesaj ise sinirlendiriyordu beni..
"hyung nere daldın?" elini sallarken sorduğu soru ile kendime geldim. Sorusunu cevaplamadan kapıya yöneldim. "bekleme beni geç dönerim ayrıca korkarsan haber ver" deyip çıktım. Kafamı dağıtmam için Jin hyung'un mekanına gidicektik. Onlar da bendeki değişim ve karışıklığın farkındaydı bunun içinde bir gece ayarlamışlardı.
"Dökül Yoongi" kıkırdadım. "hyung ben ağaç mıyım ne dökeyim yaprak mı?" diğerleri bana mal mal bakarken ben kahkaha atmaya başlamıştım. Kafam iyice gitmişti. "Yoongi hyung neler oluyor sana?" Hoseok'a döndü bakışlarım. "çok değişik davranıyorsun hyung?" şimdi de Namjoon'a döndü. "bilmiyorum. İçimdeki hisleri de bunu da bilmiyorum" üçüne de göz gezdirdim. Devam etmem için susuyorlardı. "1 hafta sonra oyun bitiyor ama bunu istiyor muyum bilmiyorum. İçimde mutluluk, üzüntü, heyecan, ve" elimdeki bardağı sıkmaya başladım. Tam elim arasında parçalanırken "sinir var" dedim.
Aşkmış o ne be! Ne aşkı olmayan bir şeyi nasıl olmuş olabilirim. Arabada tüm yol bunu düşünmüştüm. "Yoongi insanlar gerçekleri sadece kalbi ile görebilir, en temel şeyi gözler görmez. Senin aşka inanmaman da budur aslında senin kalbin hiç aşkı görmedi. Sen gözlerinle gördün ve inanmadın. Şimdi kalbin bu yabancı duyguya anlam vermeye çalışıyor." Jin hyungun sözleri kafamın içinde dolanıyordu. Diyelim ki aşk diye bir şey var ve ben aşık oldum. Peki Jimin.. O bana aşık değil. O başkasına aşık. O Yesung'a aşık. Onunla mesajlarını gördüm. Resmen flört ediyorlardı.
Tüm sinirim tekrardan bedenime yayıldığında elimi yumruk yapmış sıkıyordum. "hyung bu sinirin tamamiyle kıskançlıktan" şimdi de Hoseok'un sözleri kafamın içinde dolanıyordu. Şoförüm kapımı açınca eve doğru adımladım. Baya sarhoş olmuştum. Anahtarı takmaya çalışıyordum ama bir türlü deliği bulamıyordum. En sonunda kapı açılınca karşımda beliren beden ile kalbim hızlanmıştı. "hyung aşık olduğun kişiyi kıskanırsın ve onu gördüğünde kalbin hızlanır." Namjoon'un sözleri de kafamın içinde dolanmaya başlayınca Jimin'in yardımı ile koltuğa oturdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Minutes Please
أدب الهواةMin Yoongi sakince toplantı için elindeki dosyayı incelerken masasına oturan Park Jimin'in bir yardım istemesi ile hayatının nasıl değişeceğini bilemezdi.. Başlangıç: 03.02.2023 Bitiş: 19.03.2023 #5 - yoonminforever