Bilinmeyen numara: Annen bir yandan, mahalledeki teyzeler bir yandan devamlı evlenmen için baskı yapıyor
Bilinmeyen Numara: E aynısı bana da yapılıyor tabii
Bilinmeyen Numara: Yani demem o ki
Asude: Dinliyorum
Bilinmeyen Numara: Evlensek mi?
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
... Sapık: Günaydın evleneceğim kadın
Asude: Günaydın fakat evlenmeyeceğiz
Sapık: İddiasına var mısın güzelim
Asude: Hayır
...
Otobüsün gelmesiyle yavaşça oturduğum yerden kalktım ve çantamdan kartımı çıkardım. Kartı okutup insanların arasından zor bela geçtim. Tutunacak bir yer arayıp bulamayınca üstteki tutamaça elimi yerleştirdim.
Derin bir soluk verip saçlarımı düzelttim. Tam yanımda kalıplı ve benden oldukça uzun duran adam çarptı gözüme. Üzerinde siyah bir ceket ve boğazlı gri bir kazak vardı. Yüzüne bakamadan otobüsün ani fren yapmasıyla öne doğru düşecekken belimden tutulmamla bu yaşanmamıştı.
"İyi misiniz?" diye soran kalın ve bir o kadarda hoş sesli adama başımı sallayarak yanıt verdim. Yüzüne baktım sonra. Oldukça yakışıklı görünüyordu. Hafif sakallı ve keskin hatlı yüzü gerilmişti. Dudaklarımı ıslatıp onu incelemeyi kestim ve önüme döndüm.
Halen belimde olan elini hızla çekti ve elimin hemen yanından tutamacı tuttu. Okulun önündeki durağa gelince düğmeye bastım. Çantamı iyice omzuma çekip otobüsün durmasıyla kapıya ilerledim. Gözlerim tekrar onu buldu son kez. Başını eğmiş sırıtıyordu sanki. Başını kaldırıp bana baktığında göz göze geldik.
Başımı aşağı yukarı kaldırıp kendimce güle güle dedim. O da aynı şekilde yaptı ve otobüsten indim.
Bir şekilde adamın yüzü çok tanıdık geliyordu. Ama neden olduğunu bilmiyordum.
Okula doğru adımlarımı atarken önüme çıkan öğrencim Tolga ile duraksadım. "Hocam günaydın." dedi sırıtarak. Yüzümü sabit tutup "Günaydın. Bir şey mi söyleyeceksin Tolga?" diye sordum.
Tolga başını kaşıyıp utana sıkıla konuştu." Hocam dün yaptığınız denemede düşük bir puan yaptım. Sebebi şey,"
Endişeyle omzuna dokundum. "Bir sorun mu var Tolga?"
Elini hızla sallayıp "Hayır hayır sadece biraz sıkışığız hocam babama yardım etmem gerekiyordu. Çalışamıyorum bu yüzden. Dershaneden de ayrıldım." dedi.
Omzuna hafifçe vurup "Gel benimle." dedim. Ve hızlı adımlarımı okula doğru atıp ilerledim. Tolga da peşimden geliyordu.
"Hocam nereye gidiyoruz?" diye sorduğunda hızla bodrum kata indim. Matematik sınıfıydı burası. Haftasonu kursları burada yapılıyordu. Ben haftasonu kurslarında görev yapmıyordum ama haftaiçi burada kurs veriyordum bazen.
"Geç bakalım şöyle." dedim içeriyi göstererek. Tolga içeri geçince ben de ardından kapıyı kapatıp masaya ilerledim. Masaya çantamı bırakıp kalçamı masanın köşesine yasladım. " Sen iyi bir öğrencisin Tolga. Asla geri kalmanı istemem. Okul içerisindeyken boş derslerimizde sana ders vereceğim. Okul dışında da birebir ders alacaksın benden." dedim.
