Evet okunma sayısı 7K olmuş☺ ✌
Oy veren-vermeyen, yorum yapan- yapmayan herkese gocaman sevgiler :*
Begüm'ün sürüklemeleriyle okula geldim. Cidden sürüklüyordu. Yataktan kalkmadığımda çarfımdan tutup banyoya kadar sürüklemişti ve şu anda kolumdan çekiştiriyordu.
Koridorda ilerlerken Anıl'ı görünce duraksadım, öylece Anıl'a bakıyordum ama beni görmemişti ya da görmezden geliyordu. Bir anda gülümseyince kaşlarım hafif çatıldı ve yanına Sahra geldi. Sahra elindeki kahvenin birini Anıl'a uzattı ve gülerek konuşmaya başladılar.
Canım yanıyordu, hem de çok yanıyordu.
Ağlamamak için kendimi sıkarken hızlı adımlarla önlerinden geçip sınıfa girdim. Sırama oturdum ve Begüm de yanına oturup elimi tuttu ''Serenay, iyi misin ?'' diye sorduğunda kafamı salladım ''İyiyim ya, biraz canım yanıyor o kadar.'' dedim ve bana sarıldı.
Hilmi Cem gülerek sınıfa girdi ve beni görünce gülümsemesi yok oldu. Hızlı adımlarla yanıma geldi ''Serenay ? Noldu sana?'' diye sordu. Begümle ayrılıp Hilmi Ceme baktım.
''Yok bir şey.'' diyip zorla gülümsedim. Begüme baktı ve Begümde kaş göz işareti yapınca 'tamam' dercesine kafasını salladı. Sahra ve Anıl gülerek sınıfa girince kafamı başka yöne çevirip onları görmemek için elimi yüzümde göz hizama koydum.
Hoca gelince Hilmi Cem yerine oturdu.Tüm sıkıcılığıyla ders devam ederken sınıfın fırlama ve salak çocuğu Taner elini kaldırdı ''Hocam ?'' dedi. Hoca Taner'e dönüp gülümsedi ''Söyle yavrum'' dediğinde kaşlarını çattı ''Yavşama hemen bir şey sorucam.'' dedi.
Tüm sınıf gülerken hoca şaşkınca Taner'e baktı ve en sonunda ''Kes gürültüyü!'' diye bağırdı hoca ve Taner'in yanına gidip kolundan tuttu ''Yürü disipline gidiyoruz.'' dedi. Tüm sınıf birden ellerini birbirine vurdu ''Eyvaah yandıın, ceza alıcaksııın.'' demeye başlayınca elimde olmadan gülmeye başladım.
Bu çocuk cidden akıllanmayacaktı. Geçen sefer de din hocasına 'Duaları flash'a atsam boynuma taksam muska niyetine sayılır mı?' diye sorduğu için sınıftan atılmıştı.
Begüm zaten gülmeye başlayınca 3 saat kendine gelemez. Şu an krize girdi resmen. Hoca Taner'i kaldırdı ve sınıftan çıktılar. Böylelikle ders de kaynadı. Bir kaç kişi akıllı tahtanın oraya gitti ve şarkı açtı. Ama böyle bildiğimiz disko müzikleri.
Tüm sınıf Party Hard mod on duruma girmişti. Bazıları sıraların tepesine çıkmış şarkı söylüyordu, bazıları tahtanın orada apaçi gibi oynuyordu ve sınıfın good girlleri kitap okuyordu. Hilmi Cem yanımıza geldi ve biz de konuşmaya başladık.
Bir anda sınıf kapısının açılmasıyla herkes yusuf yusuf oldu ve yerlerine geçti. Kapıya baktığımda gelenin Hasan hoca olduğunu gördüm ''Öğretmeninizi üsluplu bekleyin çocuklar. Eğlenecekseniz de üsluplu eğlenin.'' diyip sakince sınıftan çıktı. Tüm sınıf arkasından güldü ve tekrar müziği açtı.
Bu sefer yine kapı açıldı ama Bozok hoca gelmişti ''Lan patatesler ! Düzgünce oturun kafamı bozmayın benim. Ankara çocuğuyum ben! Alırım hepinizin aklını!'' diye bağırdı ve herkes sus pus oldu. Kapıyı çarpıp sınıftan çıkınca Begümle kıkırdamaya başladık.
Sınıf arkadaşlarım diye söylemiyorum, hepsi seçilmiş gerizekalılardır.
Son ders İngilizce vardı ve bizim şirin olmaya çalışıp pamuk prenses'deki cadı gibi olan hocamız gelmemişti. Bu yüzden sınıf başkanı yoklamayı almış ve erken çıkmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi'nin Sen Tonu |düzenleniyor|
FanfictionHayat acımasız bir öğretmendir, önce sınav yapar sonra ders verir.