Mavi'nin Sen Tonu |düzenleniyor|

2.Bölüm - Eskisi Gibi

Merhabas merhabas kjsksjskj Uzun zamandır bazı nedenlerden dolayı evde internet olmadığı için yeni bölümü yayınlayamadım kusura bakmayın :*

Ama açınca okuma sayısını,oyları ve yorumları görünce çok mutlu oldum diyebilirim :)

Çıkış zili çaldığında çantamı hızlıca toplamaya başladım. Hilmi Cem sıramın yanından geçince ''Hilmi! Bekle beni , nereye uçuyorsun?'' dedim.Durup beni beklemeye başladı, sıramın altını da kontrol edince çantamı hızlıca takıp koşar adımlarla Hilmi'nin yanına geldim.

Begüm hastalandığı için izin alıp eve gitmişti ve bizde Hilmiyle ilk benim evime gidip çantaları bırakacaktık sonra da Begüme geçmiş olsun ziyaretine gidecektik.

Okuldan çıkınca içim içimi kemirmeye devam ediyordu, acaba o Sahra denen kız Anılla konuşmuş muydu ? Öğrenmenin tek yolu yanımda duruyordu.

''Hilmi ?''

''Efendim Sero ?''

''Şu yeni gelen kız hani adı Sahra olan..'' diyip Hilmiye baktım ''O kız Anılla konuştu mu?'' diye sordum. Bir süre cevap vermedi ama sonra ''Y-yok hayır.'' dedi. Hilmi kekeledi mi az önce yoksa bana mı öyle geldi ?

''Hiç vazgeçmiyeceksin değil mi?'' diye sorduğunda kaşlarımı hafif çatıp anlamamışcasına baktım ''Hadi ama Serenay, neden bahsettiğimi biliyorsun.'' dedi.Bakışlarımı başka yöne çevirdim.

''Tren geçmiyor diye raylar sökülür mü?'' diyip tekrar Hilmiye baktım ''Peki sen hiç gemi gelmiyor diye kuruyan deniz gördün mü?''

''Bu 'evet' demek oluyor galiba..''

''Mutluluk zaman alır ve ben onu bekliycem.''

''Mutluluk zaman alır ama zaman da sevdiklerini alır.''dedi. Korkarak Hilmiye baktım ''Peki zaman seni de alır mı benden?'' diye sordum. Bana gülüp ''Benim gitmeye hiç niyetim yok valla.'' dedi. Bende gülümsedim.

''Bende abimi kaybetmek istemem zaten.''

Hilmi Cem'den..

''Bende abimi kaybetmek istemem zaten.'' dediğinde zoraki bir şekilde gülümseyip bakışlarımı yola çevirdim.

Beni hiç fark etmeyecekti işte. Bana her 'abi' dediğinde, o kelimenin kalbimi nasıl delip geçtiğini anlamayacaktı.

Onu üzmek isteyeceğim son şeydi ve bu yüzden ona ''Anıl Begümü, en yakın arkadaşını seviyor.Vaz geç ondan.'' diyemiyordum. Belki benle mutlu olamayacaktı ama Anılı Begümden vazgeçirip Serenayı sevmesini sağlayabilirdim. Tek ihtiyacı olan birlikte zaman geçirmeleriydi.

Aklıma gelen fikirle boğazım düğümlense de zorlukla konuştum ''Serenay?'' dediğimde beni derinden etkileyen yeşil gözlerini bana çevirdi ''Hafta sonu sen, ben, Begüm ve Anıl..'' dedim. Anıl dediğimde gözleri nasıl da parlamıştı, görmemek mümkün değildi.

''Sinemaya gidelim mi?'' dediğimde içten bir şekilde gülümsedi ''Gerçekten mi?'' diye hevesle sordu.Kafamı zorlukla olumlu anlamda salladım. Boynuma sarıldığında ellirimi korka korka beline koyup gözümü kapattım.Dokunmaya bile korkmak buydu sanırım.Huzur gibi kokuyordu sanki.

''Ya Hilmi sen bir tanesin!'' diyip güldü. Bende gülümsedim. Ayrılınca elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi hissettim. Gülümsemesi resmen beni aydınlatmıştı.

...

Apartmana gülerek ve hoplaya zıplaya girdi. Ve merdivenleri ikişer üçer çıktı. Kapıyı çaldı ve çok geçmeden Songül teyze kapıyı açıp gülümsedi ''Hoşgeldiniz..'' dediğinde gülümsedim ''Hoş bulduk.'' dedim.

''Nasılsın Hilmi oğlum? Zerrin nasıl?''

''İyi Songül teyze, seni çok özlemiş bir gün Songüller gelsin bana dedi''

''Geliriz geliriz. Ararım birazdan onu..'' diyip Serenay'a döndü ''Kızım sen niye bu kadar mutlusun?'' diye neşeyle sordu

''Begüm hastaymış. Hilmiyle çantaları bırakıp onu ziyarete gidicez.'' dediğinde Songül teyze şaşkınca baktı ''İyi hoş da kızım Begüm hasta diye niye bu kadar mutlusun?''dediğinde Serenay daha çok güldü

''Ay yok ondan değil. Hilmi Cem gelirken beni güldürdü de..''

''Allah neşenizi arttırsın kızım. Hadi geçin bakalım içeri.'' dediğinde içeriye geçtik.

Serenay içeride hazırlanırken bende odaya çantaları bırakıyordum. Çantaları masanın yanına bıraktım. Gözüm masanın üstündeki çerçeveye takılınca çerçeveyi elime aldım.

Geçen sene Anıl'ın ısrarlarıyla çektiğimiz resim. Serenay her zamanki gibi Begüm ile yan yanaydı, Serenayın yanında ben ve Begümün yanında Anıl vardı.

Resme bakarken yanıma Serenay geldi ''Zaman ne çabuk geçiyor ve insanlar değişiyor, daha sene başında ne kadar da yakındık..'' dediğimde buruk bir şekilde gülümseyip resme baktım ''Zaman cidden sevdiklerimizi alıyor..''

SERENAY'DAN...

''Hayır bir de bir özgüvenle sınıfa girmeler, Anıl'a gülümsemeler falan. Bak aynen böyleydi.'' diyip gözlerimi kırpıştırıp salak salak gülümsedim. Ve Begüm daha çok gülmeye başladı. Hilmi de gülüyordu.

Begüm kahkahalarının arasında ''Yalnız Sero sen baya kıskanmışsın bu Sahrayı.'' dediğinde hemen inkar moduna girdim ''Ne kıskanıcam ya o organik paçozu.'' diyip surat astım.

''Hem bana bak Begüm bana bulaşma çok kötü olur.'' dedim ve gözlerimi kısıp Begüme baktım, daha çok gülüp ''Besbelli kıskanmışsın işte.'' dedi

''Serpil teyze Begüm ıhlamurunu içmiyor!'' diye bağırdığımda gözlerini açarak bana baktı ve ıhlamuru nereye saklıyacağını şaşırdı. Etrafına bakınırken çok geçmeden Serpil teyze odaya girmişti ve Begüme zorla ıhlamuru içirmeye çalışıyordu.

''Hadi Begüm aç şu ağzını.'' dediğinde kafasını çevirdi ''Hayır içmiycem.'' diyip ağzını sıkıca kapattı. Bende Hilminin oturduğu koltuğun yan kısmına oturup ona gülüyordum. ''Sende az deli değilsin Sero.'' diyip güldüğünde bende gülüp ''Ne yapıyım benle uğraşmıyacaktı.'' dedim.

...

Sıramıza oturmuş Begümle konuşuyorduk. Bir anda önümüzdeki sıraya Anıl oturup bize dönünce şaşkınca ona baktım ''Eee , yarın nerede buluşuyoruz?'' diye sordu ve gülümsedi. Hilmi gelip elini Anılın omzuna attı.

Kalbim boğazımda atıyordu resmen. Bana gülümsemesini özlemiştim, sesini, benimle her konuştuğunda duyduğum heyecanı..

''Bilmem fark etmez dimi Sero?'' diye soran Begüme belli belirsiz kafamı salladım. Anıl bana tuhaf tuhaf bakıp ''İyi misin Sero?'' diye sordu.

Fark ettim de bana 'Sero' demesini bile özlemiştim.

''İ-iyiyim. Sadece..'' diyip sustum ''Şaşırdın?'' dediğinde kafamı salladım ''Sanırım evet.'' dediğimde daha çok gülümsedi.

''Benim size bir özür borcum var. Nedensiz yere sizden uzaklaştım. Ama söz veriyorum hepsini telafi edicem ve tekrar eskisi gibi olucaz.'' dedi.

Benim de tek isteğim bu zaten ; tekrar eskisi gibi olmak..