"Avukat! Nereye?"
"Konuşmam bitti beyefendi." arkamı dönüp kapıya yürürken
"Beyefendini yesinler." dediğini duydum.
Devam ediyor. ☕
İyi okumalar 💌
#69 Kurgu
#1 Bu Kız
#96 Hikaye
Kitap düzenlenecektir. 🗯️
Hatalar olabilir.
Dikkat! Bu kitapta +18...
Aras ile birlikte eve geldiğimizde yukarıya çıktık ama Aras'ın asansör fobisi tutunca benim katıma kadar merdivenlerden çıkmıştı. O gelene kadar ben de evin kapısını hafifçe açık bırakıp odama yürüdüm.
Ceketimi çıkarıp makyaj masasının üzerine bıraktım ve odama birleşik lavaboya girdim.
Hafif tonlarda yaptığım makyajımı hızlıca çıkardım ve yüzümü yıkarken belimde bir dokunuş hissetmemle arkamı hızlıca döndüm. Gözümde sulardan kalma yaşlar varken - kim olduğunu anlayamadığım kişiye- önümdekine yumruk attığımda bir inleme sesi duymamla gözlerimin görüşü netleşmeye başlamıştı.
"Aras?" dediğimde Aras hafifçe inlemeye devam ederken dudağının kenardan hafifçe kanın süzüldüğünü gördüm.
"Ay, Aras sen miydin ya?" diyip ona yaklaştım. "Ama sende aniden böyle gelince.." dediğimde sımsıkı yumduğu gözlerini açıp aramızda hiç mesafe bırakmamış olan bana baktı kaşlarını çatarak.
"Bade kim gelebilir benden başka Allah aşkına?" dediğinde kanamaya devam eden ve muhtemelen morarıcak olan dudağına bakıp yüzümü buruşturdum.
"Aras ben avukatım ama bebeğim. Her an bir yerden düşmanım çıkabilir. İlk davalarım hiç de iç açıcı değiller." dedim ve eline uzanıp mutfağa doğru çekmeye başladım.
Aras arkamdan geliyordu. Onu koltuğa küçük bir çocukmuş gibi oturttum. Dudağına baktım ve yaklaşıp küçücük öpücük bıraktım. Dudaklarıma bulaşan kanı yaladım ve " Şimdi geliyorum. " diyip hızlı adımlarla mutfağa geçtim.
Buzluktan buz aldım ve ilk yardım kutusundan merhem ve küçük bir yara bandı alıp salona geçtim.
Aras'ın yanına oturdum ve dudağına göz atıp eşyaları hazırlamaya başladım. "Sağlam çakmışım ya. Özür dilerim."
Aras gülümseyince muhtemelen dudağının acısından dolayı yüzünü buruşturup konuşmaya başladı. "Sorun değil güzelim. Kendini koruman çok güzel. Hatta bunu avukat olmasan bile bilmelisin zaten."
Kafamı salladım. Bugün ufacık bir sebepten dolayı çıkan kavgalar.. Kadınların acımadan katledilmesi ve daha bir çok şey...
Herkesin kendini koruması gerekiyordu çünkü bunu belkide sadece kendimiz yapabilirdik. Kimseye boyun eğmemeli haklarımızı sonuna kadar savunmalıydık.
Aras'ın koltukta arkaya doğru ittirip bir bacağımı bir tarafa diğerini diğer tarafa atarak kucağına oturduğum. O sırada Aras ellerini belime yerleştirmiş kafasını koltuğun arka kısmına atarak kısılmış neredeyse siyah olacak koyu yeşil gözleriyle beni izliyordu.
Elimdeki buzu koymadan önce temiz bir bez ile dudağındaki fazla büyük olmayan yarayı temizledim. Aras hafifçe yüzünü buruşturmuş ama konumunu değiştirmeden durmaya devam etmişti. Elleri hala belimdeki konumunu koruyor bazenleri hafifçe sıkıyor ve okşuyordu. Bezi çektikten daha sonra buzu alıp dudağına hafifçe baskı yaparak tutmaya başladım. Şişmemesi için bu gerekliydi. Belli bir süre sonra buzu çektim ve kanaması duran dudağına baktım. Hafifçe morarmıştı.
Elimdeki yuvarlak yara bandının yapışkanını çıkardım ve düzgün yapıştırmak için Aras'a biraz daha yaklaştım. Aras'a yaklaştığım sırada dudaklarından hafif bir inleme çıktığında gözlerine baktım.
"Bebeğim. Hadi çabuk yap lütfen." dediğinde gülümseyip biraz daha yaklaşıp kucağına iyice yerleşmiş bulundum. Aras'ın dişlerini sıktığını anladığımda çenesinden tutup yanağına öpücüğümü bıraktım.
Dudağına küçük yara bandını yapıştırdığımda Aras ile konumlarımızın değişmesi bir oldu.
"Tehlikeli şeyler yapıyorsun güzelim." dediğinde yeşil gözleri konumumuz değiştiğinden dolayı ışığın yüzüne gelmeye başlamasıyla parıldamaya başlamıştı.
"Hmm.."diye murıldanım. Sol elimi saçlarının içine bıraktım. " Nasıl şeyler onlar?" dedim dudaklarına bakarak.
"Şuan öğrenmek istemezsin bebeğim.. " diyip yavaşça dudaklarıma yaklaşmaya başlamıştı.