Bugün mezun oluyordum. O yüzden en heyecanlı günümdü. "Aden! Aden!" Arkamı dönüp baktığımda Asır beni çağırıyordu. Onun ile üniversite birinci sınıfta tanışmıştım. Aynı bana benziyordu. Hem hikayesi, hem kendisi. Yetimhanede büyümüş Asır. Çok küçükmüş. Daha 6 yaşındaymış yetimhaneye verildiğinde. Annesi Asır' ı hiç sevmezmiş. Babası ise tam tersi, çok düşkünmüş Asır' a. Annesi ile babası zorla evlenmiş bu yüzden Asır sevilmemiş. Zaten beş yaşındayken annesi ve babasının şiddetli kavgası sonucu annesi babasını bıçaklayarak öldürmüş. Annesi de babasını bıçakladıktan yedi yıl sonra tutuklanmış çünkü annesi kaçmış ve yedi yıl boyunca bulunamamış ve bulunduğu zamanda tutuklanmış ve bir daha da Asır'ı aramamış. "Efendim Asır?" Dedim. "Nasılsın?" Dedi. Ben Asır' a karşı bir şey hissetmiyordum. O yüzden ona bugün her şeyi açıklayacaktım. Kırmak istemiyordum, sevmediğim biri ile de olmak istemiyordum. "İyiyim. Asır ben sana bir şey söyleyeceğim." Deyince istemeden de olsa yüzümde bir üzgünlük ifadesi oluştu. Keşke her zaman böyle bir duygusallıkta olup duygusuzluğumu üzerimden atsam. "Söyle sevgilim." Sevgilim... Çok içten söylemişti. Ben bu güzel adamı haketmiyordum. "Asır ben ayrılmak istiyorum." Birden söylediğim için siyah gözleri ilk önce kısıldı ve sonrasında doldu.
"Aden aramızda bir sorun mu var? Neden böyle bir karar verdin? İstemeden rahatsız mı ettim seni?" Dedi sesi çok fazla titriyordu. Siyah gözleri dolmuştu. Asır çok yakışıklıydı. Simsiyah gözleri, koyu kahve tonlarında ipek gibi yumuşacık saçları, orantılı, dolgun dudakları, iri bedeni, heybetli yapısı ve uzun boyuyla çok yakışıklı ve hoş bir yapıya sahipti. "Hayır!" Dedim endişelenerek. "Sen beni hiçbir zaman rahatsız etmedin Asır. Ben seni en başından beri arkadaşım, dostum olarak gördüm. Çok üzüldün görüyorum ama ileride üzüleceğine şimdi üzülürsen ileride daha mutlu olacaksın. Çünkü ağlamanın yanlış ve değerinin olmadığını anlayacaksın. Şimdi bile üzülme eğer sende azıcık hatrım varsa üzülme çünkü ben senin üzülmeni istemem. Bu durum beni de üzer. Altı yıl boyunca bana hayatımda eşlik ettin. Bana yaptıkların için sana teşekkür ederim." Diyerek konuşmamı sonlandırdım. Asır benim için iki sene fazla okumuştu ben dörtsene okumak istemiştim. Çok severdim okumayı, İki senede lisans yapmıştım. Çenem ağrımıştı ama hiç bir zaman böyle bir konuşma yapmamıştım. Dolan gözleri bu sefer sadece susarak ağlamaya başlamıştı. Beni çok seviyor biliyorum ama sevgisi karşılıksızdı.
Karşılıksız sevgi aşk değil, mutsuzluk getirirdi ve bir yarı mutsuzken hayat diğer yarıya dardır.
🌑
Ayrıldıktan sonra Asır' ı bir daha kampüste görmedim. Mezuniyet partisine katılmadan gitmişti ama ne kadar ayrılsak da hâlâ birer dosttuk. Belki de ben öyle sanıyordum. Bana ve kirpiklerime ağırlık yapan maskarayı çıkarmıştım. O çıkardığım süre boyunca bu gözlere çok borçlu olduğumu düşündüm.
Çok beter, iğrenç ve kötü şeyler göstermiş ve maruz bırakmıştım bu gözleri.
🌑
İki gündür beni birisi arıyordu ama arayışlarını cevapsız bırakıyordum. Gizlemişti numarasını ve bu sebepten dolayı kim olduğunu bilmiyordum. Eve gelmiştim. Üstüme beyaz, hafif bir crop ve onun ile takım olan beyaz bir şort giyindim. Oturma odasına geçtim. O kişi beni hâlâ arıyordu. Dayanamayıp açtım.
"Selamlar efendim, kiminle görüşüyorum?"
"Aden soru sorma. Takip ediliyorsun. İzleniyorsun. Sadece bunu bil." Ne diyor bu aptal. Sinirden kıpkırmızı olmuştum. "Kimsin lan sen?" Dedim bağırarak. Konuşmam ve onun yüzüme kapatışı bir oldu. O şokun etkisi ile bembeyaz oldum. O şok içinde odama girdim. Mavi yatak örtüsünü açıp içine girdim. Kendimi uykunun karanlığına bırakırken düşündüğüm tek şey "Kimdi bu mahluklar?"
***
Sabah kalktım. Saate baktığımda saat sekiz buçuğu geçiyordu.
Bugün hazırlanıp kuzenime gidecektim. Bedenime oturan siyah tulumumu giyindim. Yüzüme sadece nemlendirici sürdüm. Dudaklarıma da balm sürdüm. Ayaklarıma siyah, kısa topuklu bot tipi ayakkabılarımı giyindim. Çantamı aldım. Kızıl saçları örüp çıktım.
🌑
MAHRA SAYE
Aden'i seviyordum. Benim için değerliydi.
Aden aynı teyzeme benziyordu. Yani Talya Asmin' e. Aynı onun gibi kızıl saçları, çekik, mavi gözleri, beyaz teni, uzun boyu ve kıpkırmızı dudakları ile o kadar güzeldi ki.
Tek kelimeyle kusursuzdu.
Zekiydi; akıllıydı, güzeldi. Dünya denen gezegenden olmayacak kadar güzeldi...
ADEN ZERRİN
Mahra ile konuşmak iyi geliyordu. Tam üç gün geçmişti o konuşmanın üstünden. Kim beni takip ediyor? Neden takip ediyor ve hala takip ediliyor muyum? Bilmiyorum.Mahra ile bu kadar yakın olmamızın nedeni, ben Mahra ile on yaşındayken tanıştım. Annem beni teyzemlerin kapısında terk edip gitmişti. O da haklıydı kim gayr-i meşru bir çocuk ister ki? Üstüme mavi bir oversize tişört giydim. Evde tektim. Altıma bir şey giymeden yattım.
Sadece evde tek olabiliyordum zaten. İnsanlardan kurtuluş yoktu. Öbür dünyada bile onlarlaydık. Maalesef üzgünüm.
OKUDUĞUNUZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM:) ADEN BENİM İLK HİKAYEM BU YÜZDEN O KADAR HEYECANLIYIM Kİ ANLATAMAM. SİZDE BENİM HEYECANIMA ORTAK OLDUNUZ, BENİM KİTABIMI OKURKEN BENİ ANLAMAYA ÇALIŞTINIZ BUNUN İÇİN HEPİNİZE MİNETTARIM. İYİ Kİ VARSINIZ VE İYİ Kİ BENİMLESİNİZ, HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM VE EN İÇTEN DİLEKLERİMLE HEPİNİZE TEKRAR TEŞEKKÜR EDERİM.
YORUMLARINIZI LÜTFEN ESİRGEMEYİN, DÜŞÜNCE VE FİKİRLERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden (SEZON ARASI)
Teen FictionBir cennet parçasıydı. O gökyüzünün cennetiydi ama onun yerini almak isteyen vardı. Cennet değişmezdi ya cehennem olurdu ya da hiç. Cennetin sahibi değişmezdi. Bir telefon araması ile hayatı yerle bir olan Aden'in geçmişi hiç bir zaman rahat bırakma...