14 ŞUBAT 2017
Aden okul için hazırlıklarını yapıp odasından çıktı. Üstüne mavi bir bluz, altına ise buz mavisi bir jeans giymişti. Kızıl saçlarını üstten dağınık topuz yapıp, hızla nemlendiricisini ve balmını sürüp aşağıya indi.
Çantasını aldı ve iki katlı dubleks evinin merdivenlerinden inmeye başladı. Mavi ve beyaz ağırlıklı spor ayakkabısını giydikten sonra evden çıktı. Evinin kapısını kilitleyip, bahçe kapısına doğru yürümeye başladı. Bahçe kapısını açtı ve garaja yürüdü. Garaja ulaştığında garajın kapanmış kepenklerini açıp siyah Maserati'sine binip yola çıktı. Kampüse erken gelmişti. Evi ile yakındı zaten kampüsü. Kampüsü büyüktü ve güzeldi. Bakanın bir daha bakmak isteyeceği kadar güzeldi. Gökdelenlerden bile büyüktü. Yavaşça kendi fakültesine gitmeye başladı. Güvenlik Bilimleri Fakültesi okuyordu. Polis olmak istiyordu. İnsanların kadınlar polis olamaz, kadınlar asker olamaz adlı pis tabusunu yıkmak için polislik okuyordu. Fakülteye gelmiş yerine oturmuştu. "Selam." Dedi, yanındaki yabancı.Yabancı. Peki neden yabancı?
İnsanlar bazen tanışmasalar bile yabancı olamayacak kadar yakınlardı.
"Selam."
"Ben Asır." Karşısında ki yabancıya döndü Aden.
"Bende Aden."
"İsminin anlamı çok etkileyici. Tam yansıtıyorsun anlamını.Çok efsunlusun." Bu tanımadığı insana çok ısınmıştı. "Yansıtmıyorum." Hoca içeri girdi. "Bugün kafeye gidelim mi?" Yazdı nota Asır ve Aden'e verdi. "Bugün mü?" Yazdı nota Aden. "Evet. Alt katta kafeterya var. Orada bir şeyler yeriz." Diye fısıldadı Asır. Aden tebessüm edip nota yöneldi. "Tamam olur." Dedi Aden. "Aden koluma, şah damarımın ortasına bir şey yazar mısın?" Dedi Asır kısık sesi ile.
"Şimdi mi?" Yazdı Aden nota. Aden'in saat ile zaman arasında bir sorunu olduğunu düşündü Asır. "Evet."
"Uzat kolunu." Asır yavaşça kolunu uzattı. "Her şeyin bir zamanı olduğu gibi zihninde bir zamanı var!" Dedi hoca bağırarak.
"Hoca da cırtlıyor iki saattir. Kafam gitti amına koyayım ya!" Dedi Aden. "Sende uzat kolunu hadi."
"Beni bana anlatacak bir şey yaz." Dedi Asır. Aden çantasını açtı ve içinden eyeliner çıkardı. "Bak bu hem ince ve güzel hem de suya dayanaklı geçmez." Dedi Aden."Küçük prens(esim)" Diye bir yazı yazınca Asır, yüzünü ekşitti. Aden bu çocuğu hemen çözmüştü. Duygusaldır Asır, sakin ve sessizdi ama kendini korumayı çok iyi bilirdi öyle ki kampüste kimse Asır'ın yanına bile yaklaşamazdı."Altına imzanı atsaydın. Tam bir şaheser gerçekten." Dedi Asır. "Aaa! Doğru imzamı atmayı unutmuşum. Getir kolunu!"
"Saçmalama Aden."
"Niye ya. Getir şu kıl yumağını." Dedi Aden. Asır kahkaha atınca tüm sınıf ona baktı. "Oğlum ne yapıyorsunuz siz orada? Kendinize gelin artık!"
"Özür dilerim hocam."
"Özür dileriz hocam." Dedi Aden. Aden bir nota " Orada -m yok -z var."
" Tamam -m yok, -z var:)" yazıp verdi Asır.
Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Yanımda olan herkese çok teşekkür ederim. Geçmiş de ki iyi anılar herkese iyi gelir. Yorum yapmayı unutmayın. Lütfen oylarınızı esirgemeyin. Herkese tekrar teşekkür ederim. Geçmiş olduğu için kısa bir bölümdü. Kusura bakmayın.
Kalbimi bu şarkıya bırakıyorum Asır ile birlikte. İyi bakın olur mu?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden (SEZON ARASI)
Teen FictionBir cennet parçasıydı. O gökyüzünün cennetiydi ama onun yerini almak isteyen vardı. Cennet değişmezdi ya cehennem olurdu ya da hiç. Cennetin sahibi değişmezdi. Bir telefon araması ile hayatı yerle bir olan Aden'in geçmişi hiç bir zaman rahat bırakma...