DLMLU | Chanmin

1🎶

Telefon konuşması (chan-minho)

"alo minho neredesin"

"bir işim var sen gidebilirsin yarım saat olmadan gelirim"

"saçmalama minho senin sevgilinin evi zaten zorla getirdin bir de sensiz mi gireceğim"

"chan hadi geliyorum dedim hemen"

"off tamam hemen gel yanlış birşey fln söylerim şimdi rezil etme beni çabuk ol!"

"anlaştık chan hemen gelicem"

Chan ın ağzından:

Arabamı evin yanında bir yere park edip oflaya puflaya arabadan indim. Eve doğru yürüdüm. Şuan ciddi ciddi minho beyin sevgilisiyle tanışacaktım. Wuhuu ne kadar mutluyum anlatamam.

Kapıyı çaldım bir süre sonra kapıyı biri açtı. Gülümsüyor ve aynı zamanda beni inceliyordu.

"hoşgeldin chan hyung!"

Neşe doluydu resmen. Aferin lan minho..
Bir dakika bu çocuk benim adımı nereden biliyor?

"merhaba"

Beni içeri davet etti.

"minho nun bir işi varmış birazdan gelir"

"tamam sorun olmaz bu arada ben han"

"memnun oldum da adımı nerden biliyorsun?"

"minho söyledi gamzesi olan, iri vücutlu.."

Küçük bir kahkaha attım. Ama gerçekten iyi biri bunu fark ettim.

Biz havadan sudan konuşurken telefonu çaldı. Ekrana bakınca gözleri büyüdü.

"patronum arıyor izin verebilir misin?"

"tabi lavaboyu kullanabilir miyim?"

Telefonu açtı ve mutfağa gidip konuştu patronuyla. Ben lavaboya gidiyordum da nerede? Aptal mısın chan nerede olduğunu sorsaydın önce off..

Ev zaten çok büyük değildi sadece iki odası vardı zaten bu yeterli. Önümdeki küçük koridordaki sağlı sollu üç kapıyı açmak kalmıştı sadece tek çare. Birini açtım yatak odası. Çocuk mu kalıyor burda ne bu köpekli yatak örtüsü, çalışma masasında tatlı tatlı çıkartmalar.

Kapıyı kapatıp diğerini açtım. İkinci denemem olumlu sonuçlandı. Kapıyı tamamen açıp içeri girdim. Büyük ihmalle küvet olan banyonun perdesi kapalıydı. Neden? Perdeyi açıp bakmak istedim. İçimde bir sıkıntı vardı ama ne olabilirdi ki sadece perde kapalı.

Perdenin küçük bir yerinden açtım ve gördüğüme şok oldum. Biri bayılmış hem de suyun içinde! Hemen perdenin tümünü açıp başını sudan çıkardım.

"iyi misiniz beni duyuyor musun!?"

Banyodayken bayılmış olmalı. Tüm vücudunu sudan çıkarıp yerdeki paspasın üzerine yatırdım. Ne yapacağımı bilmez şekilde yüzüne bakarken öksürdü. Oturur pozisyona getirdim. Saçlarını yüzünden çektim ve sırtına vurdum. Öksürüp kendine gelmeye çalıştı.

"beni duyuyor musun? iyi misin??"

Derin nefesler alıyor arada bir öksürüyordu.

"iyiyim"

İçim rahatlamıştı. Onu kucağıma alıp yanlışlıkla açtığım köpek yatak örtülü odaya götürdüm. Yatağa yavaşça yatırıp tekrar sordum.

"iyisin değil mi? Nasıl hissediyorsun kendini??"

Biraz önce boğulmak üzere değilmiş gibi bana güldü.