17🎶

1.6K 208 47
                                        

Mutluluk istiyorum

Dizlerim titriyordu. Sadece dizlerim değil tüm vücudum titriyordu. Chan... Chan beni arayıp yanıma, evime geleceğini ve konuşacağımızı söylemişti. Saat akşam biraz geç olmasına rağmen bu Chan için bir engel değildi. Hem sadece onun değil benim için de bir engel değildi. Ona fark etmeden kendimi yaklaştırmıştım. Bu da onu sanırım zor duruma sokmuştu ve benimle konuşmak, barışmak istiyordu. Ondan bir farkım yoktu aslında... Ben de kendimi zor tutuyordum. Dudaklarına yapışmamak, boynuna kafamı gömüp kokusunu tüm ciğerlerime doldurmamak gibi...

Kapı zili çalınca yatağımda oturduğum yerden ayaklanıp odamın kapısını açtığımda han çoktan ona kapıyı açmış, hatırını sormaya başlamıştı.

"ahh Seungmin"

Han beni görünce gülümsemiş ve bizi yalnız bırakmak için odasına çekilmişti. Ben de Chan ı içeri buyur ettikten sonra ikimizin iyi de olsa kötü de olsa birsürü anısı olduğu yere, odama götürdüm onu. Yatağıma oturduğunda yanına bağdaş kurup oturdum ve birşey anlatmasını bekler gibi sustum.

"anlatır mısın Seungmin neden bana birden soğuk yaptın?"

Sorusu ile hızlanan kalbim ile yutkundum ve kaçamak şekilde gözlerine bakıp ellerimle oynamaya başladım. Benim bunu yapmadan hoşlanmadığı ve stresli olduğumu anladığı için o da benim gibi bağdaş kurup önüme geçti ve ellerimi tuttu. Biraz sakinleşince derin bir nefes alarak anlatmaya başladım.

O gece beni kucağına alınca ne kadar korktuğumu. Rahatsız olup kendimden, ona aşık olduğumdan şüphe ettiğimi. Kaygılarıma yenik düşüp sadece iki günlük sevgiydi diye kendime inandırıp ona soğuk yaptığımı. Şirkete gelince, daha doğrusu onunla yüz yüze gelince kendime sen bu adama aşıksın Seungmin dediğimi. Her yakınlığımızda, temasımızda kendimi zorla tuttuğumu ve bazen çok arsız şeyler düşündüğümü utanarak da olsa anlattım...

Tuttuğu ellerimi avuçlarının içine alıp onları öpünce beni affettiğini anlamıştım. Zaten çoktan ikimizin de dolmuş gözleri ile birbirimize gülüyorduk. İkimiz de duygusaldık. Chan, Chan benim kadar olmasa da duygusaldı evet. Özellikle konu aşık olduğu çocuk olunca...

"güzelim..."

Derin sesiyle o özleminden ölüp bittiğim kelimeyi söyleyince kalbim hızlanıyordu. Hala ondan utanıyordum ama şuan yakın oturmamızdan ve gözgöze olduğumuz için rahatsız olmuyor, kalbimin artışına sebep oluyordu sadece.

"Chan.."

"hm?"

Utanarak sağa sola gezdirdim gözlerimi. Dudaklarıma işkence yapmadan edemiyordum.

"seni seviyorum"

Söylediğime gülümsediğinde dizlerimin üstünde karşısında nefes almaya çalıştım. Kendime biraz gelebilince kollarımı boynuna sardım. Kafamı boynuna gömdüm. Çok özlemiştim onun kokusunu. O benim sarılmama birkaç saniye sonra karşılık vermişti. Burnunu omzumda gezdirerek kısık sesle konuştu.

"biliyorum güzellik ben de seni seviyorum"

Gözümden mutluluk göz yaşları akarken belimden tutup göğsümün göğsüne yapışmasını sağladı. Birbirimizin hızla atan kalplerini hissediyorduk. Dakikalar boyunca birbirimize sarılmıştık. İkimiz de pişmandık saçma bir şekilde ayrıldığımız ve birbirimizden uzak kaldığımız için. Özlem gidermek için saatlerce böyle sarılmak istiyordum ona. Omzuma dayamış olduğu çenesini kaldırınca o kadar da uzun bir sarılma olmayacağını anlamıştım.

Benden ayrılıp yanaklarımı avuçları arasına alıp küçük bir tebessümle yüzüme bakıyordu. Gözleri aniden dudaklarıma inince kuru dudaklarımı ıslattım, o da alt dudağını ısırdığında ne yapacağını anlamıştım.

"Seungmin... Öpebilir miyim?"

Sorması çok masumdu.

"neden soruyorsun"

Gözlerimi bir saniye gözlerinden ayırmıyordum. O da aynı şekilde gözlerini dudaklarımdan ayırmadan konuşuyordu.

"belki, belki rahatsız olursu-"

Konuşmasına izin vermedim ve dudaklarımı dudaklarıyla buluşturdum. Hem gözlerimden yaşlar akıyor hem de öpmeye çalışıyordum onu. Karşılık vermediğinde içime endişe doluyordu. Dudaklarından ayrılacaktım ki yanaklarımdaki elleri enseme indi ve dudaklarımızı tekrar birleştirdi.

Dudaklarıma eziyet ediyordu. Ona karşılık vermeyi denesemde çok beceremiyordum. Ama benim için kalbinin böyle atması ve beni arsızca öpmesi çok hoşuma gidiyordu...

DLMLU  | Chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin