7🎶

2K 279 112
                                    

Devam ediyoruz

"Seungmin ısrar etme işte iç şu ilacı!"

"İçmeyeceğim chan!"

Gözlerini devirerek bana baktı. Sinirliydim hala ona ve neden kızgın olduğumu cidden bilmiyordu.

Bana birazdan hazır olacak olan sebze çorbasını içmeden önce içmem gereken ilaçtı. Elindeki poşette çorba için malzemeler ve benim hap içmekte zotlanmama inat -evet 21 yaşındayım ama hap içmekte zorlanıyorum yapabileceğim birşey yok- bir kutu ilaç getirmişti.

"Seungmincim lütfen iç şunu"

Elindeki ilacı aldım ve suyu vermesi için bekledim.

"Tamam ya tamam ne ısrar ettin"

İlacı zorla içtiğimde chan bana ilk defa gösterdiği o içindeki beş yaşındaki çocuğun alışkanlıklarından birini yani küçük tatlı alkışlarını yapmıştı. Kendimi tutamayıp güldüğümde kaşlarını şirin bir şekilde çatmıştı.

"Biraz gülümsediğine göre artık bana neden sinirli olduğunu anlat"

Yüzüm anında düşerken gözlerimi kaçırdım. Sorma işte chan istemiyorum.

"Ben l..lavaboya gideceğim"

Ayağa kalkmaya çalışırken yatağımın kenarında oturan chan omuzlarımdan tutup kalkmamı engellemişti. Yine yüzlerimiz gerektiğinden fazla yakındı. Kısık bir sesle gözlerime odaklanarak konuştu.

"Kaçma seungmin anlatır mısın?"

Konuşmak zor geliyordu şuan ama ona açıklamam gerekiyordu. Gözlerimin dolduğunu hissedince gözlerimi kaçırdım ama o çenemden tutup gözlerimizi tekrar birleştirmemizi sağladı. Anlatmamı bekliyordu ve ben dw wn sonunda içimi ona döktüm.

"Dün beni aramadın beni unuttuğunu düşündüm, sadece düşündüm değil beni unuttun zaten chan!"

Hasta halimle cızırtılı gibi çıkan sesim gerçekten onu da üzmüş görünüyordu. Gözlerimin dolu olması onu bulanık görmemi sağlıyordu.

"seungmin b..ben-"

Gözyaşlarım çoktan akmaya başlamışken sözünü kestim.

"açıklama yapma chan"

Onun beni tutmasından kurtulup ayağa kalktım. Başımın dönmesi hala devam ediyor ve yürümemde sorun yaşamama sebep oluyordu. Odamdan çıkmak için adımlarken o benim sadece arkamdan bakıyordu. Aniden başımın dönmesi yüzünden kendi ayağıma takıldım. Düşmek üzereyken kendimi kapıya tutunarak düşmekten kurtardım.

"iyi misin dikkat et"

Yanıma gelip belimden beni tutan chan ile kalp atışlarım hızlanmıştı. Endişeyle yüzüme bakıyordu. Gerçekten uykum geliyordu hem de çok, gözlerim kendiliğinden kapanıyordu.

"tanrım, gel buraya"

Chan bir hareketle beni kucağına alıp gözlerimi kocaman açmamı sağlamıştı.

"chan ne yapıyorsun"

"kötü görünüyorsun"

Beni yatağımın yanına götürüp yaptırmıştı. Tanrım yine dejavu oluyorum... Üstümü örtüp odadan çıkmıştı. Yüzümde kalmış yaşları ellerimle hızlıca silip gözlerimi kapatmıştım.

* * *

Chanın ağzından:

Ben bir aptalım. Buraya gelir gelmez dün için özür dilemem lazımdı.

Şuan ama sadece onu düşünmem lazımdı. Pişmiş çorbayı ocaktan alıp bir kaseye koydum. İlaçlarını da yanına alıp hemen seungmin in yanına gittim.

Yatağında narince uzanmış, gözlerini kapatmış ve yanakları hafif kızarmış uyuyordu. Yanına gittim üstünü güzelce örttüm. Onu üzdüğüm için kendimden nefret ediyordum.

Kendimi tutamamıştım. O uyurken elini tuttum. Başımı yaklaştırıp öptüm o narin ellerini. Kendi kendime konuşmaya bailamıştım bile.

"Özür dilerim güzelim. Ben çok aptalım biliyorum. Dün seni bir an aklımdan çıkarmadım, gerçekten."

Gözlerimin doğduğunu ve yanaklarımın yandığını hissedebiliyordum.

"Dün toplantıdan sonra bay hyunjin y..yani patronum beni yardım için çağırdı. Geç saatlere kadar onun yanında kalmak zorunda kaldım."

Yerimden kalkarak yüzüne yaklaştım. O dudaklarına dayanmak çok zordu ama yine tuttum kendimi ve burnunu öptüm.

"Gerçekten güzelim ben seni asla unutmam, sadece sen varsın benim beynimde de kalbimde de sevgilim..."

Başımı önüme eğdim elini sıkı sıkı tuttum. Yere oturdum ve başımı elinin üstüne koydum. Utanmazca burnumu çektim. Kalbim sızlıyordu ona kocaman sarılmak istiyordum, güzelimin bana afettim seni demeni bekliyordum.

"Uyumuyorum sevgilim"

DLMLU  | Chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin