31🎶

1.2K 134 52
                                    

...

"cidden saat 8 mi? Tanrım... Çok uykum var!"

Chan ın bıkkın konuşmasına sesli bir kahkaha attım. Birazdan, birazdan değil hatta şuan herkes uyanık olmalıydı. Umarım çok ses yapmamışısızdır. Bugün günlerden utanma günü sanırım.

"biraz daha uyu sevgilim"

Aşağıya inip bizimkilere Chan ın yorgun olduğunu söyleyecektim, planım buydu ama kalkmama izin vermeden bana sarıldı. Kalkmamı istemiyordu.

"gitme, yanımda kal"

"ama şimdi Han ve Jeongin beni uyandırmaya gelecek kesin olarak"

İkimiz de güldük. Yüz hatlarını saatlerce izlemek istiyordum şuan. Yanağındaki o tatlı çukurda bir ömür yaşayabilirdim. Keşke oraya sığabilsem... Hem dudaklarına her daim çok yakın olurum.

"o zaman birlikte aşağı inelim güzel bir kahvaltı yapalım"

Saçlarımı severek benimle cilveli konuşuyordu. Sanki dahademin beni altında zevkten kıvrandırmamış gibi.

---

Kahvaltı masasında hepimiz oturmuş kahvaltı yapıyorduk. Chan ile ben hariç herkes sırıtıyor, gülmemek için kendini sıkıyor gibiydi. Niye böylelerdi bilmiyorum ama masa sessizdi de.

"ne oluyor neden böylesiniz?"

Herkes birbirine baktığında Chan benim sinirlenmemem için sandalyeye yasladığım elimi tuttu. Ne yapabilirim ama hepsi sanki bizden birşey saklıyorlar gibi.

"hey size söyledim beyler?"

Tekrar daha sakin şekilde konuştum. Bu sefer ise Han bana baktığında ne oluyor gibi bir bakış attım. O ise utanmazca göz kırptı bana.

"bu kadar merak ediyorsan söyleyeyim canım arkadaşım?"

"evet, neden gülüyorsunuz?"

"sabah 4-5 gibi si-"

Han ın sözünü minho sus dercesine kesti.

"Han utandırma çocuğu"

Hayır hayır... Dilimi yutaydım da söylemeyeydim keşke.

"neden ki aşkım güzel bir konserdi bence" (Han)

İşte şimdi domates olma zamanı. Chan ile birbirimize baktık. O çok umursuyor -utanıyor- gibi durmuyordu, daha çok sırıtıyor ve benim masanın altına girecek kadar kızarmamı sağlıyordu.

"Chan hiç sırıtma senin yalvarışlarını duyduk" (minho)

"dün gece de zaten anlaşmıştık hyunjin ile öyle birşey olacağını, yok kucak kucağa uyumalar, yok boyundan öpme koklama..." (jeongin)

"ama cidden neden bu kadar beklediniz ki birbirinizi seviyorsunuz, net bir şekilde duyduk yani" (Changbin)

"Changbin haklı ama bizim odamız size uzaktaydı biraz net duyamadık hepsini tüh" (hyunjin)

"seung un gelişi-" (Han)

"şşşh tamam yeter aramızda yaşı küçükler var!" (Chan)

"hyung ben 19 yaşındayım!" (Felix)

"küçüksün işte, konuyu kapatın yeterince utandı sevgilim zaten, konuşmayın lütfen Felix in yanında böyle" (Chan)

"sanki ortaokula gidiyorum küçükmüş!"(Felix)

Felix masadan hızlıca ayağa kalktığında Chan da aynı şekilde ayaklanmıştı.

"Felix bunu tartışmayalım istersen hergün aynı şeyleri söylüyorum sana!" (Chan)

"tam da sana diyeceğim aynı şeyi hyung, sürekli aynı şeyleri söylüyorsun!" (Felix)

İkisinin de ses tonu yavaşça artıyordu.

"yine söyleyeceğim o zaman, sen daha küçüksün Felix, böyle şeyler senin için uygunsuz" (Chan)

"ben küçük değilim, bana bunu söyleyip durma!" (Felix)

Felix sinirle ve gördüğüm kadarıyla azcık dolmuş gözleriyle, sandalyesini itti ve hemen merdivenlere yöneldi. Chan derin bir nefes aldı ve arkasından gitmek için sandalyesini çekti. Ta ki hyunjin onu durdurana kadar.

"Chan gitme üstüne" (hyunjin)

"nasıl gitmeyeyim, kendisini koca adam sanıyor, çocuk o daha, inanmak istemiyor inatçı" (Chan)

"tamam öyle olsun ama sen gitme yanına ben hallederim"(hyunjin)

Chan tekrar gelip yanına oturduğunda hyunjin Felix in yanına çıkmıştı. Masada bir sessizlik oluştuğunda kimse ağzına da lokma almaz olmuştu.

"Chan bence Felix biraz haklı, o kadar da küçük değil hem 18 yaşını geçmiş, bak bana 20 yaşındayım ama böyle şeyler sorun olmuyor bana" (jeongin)

"emin değilim jeongin, kardeşimin ne zaman bu kadar büyüdüğünü ya da nasıl konular duyduğunu... Ahh neden bu kadar fazla tepki verdi ki, çok mu üzdüm onu" (Chan)

"evet biraz ağır konuştun, emin ol endişeni anlıyorum sevgilim. Kardeşinin yanlış kişiyi seçebilme endişesi, ama karışmaman lazım, o bir yetişkin ne yapacağını kendi bilebilir, lütfen" (Seungmin)

Chan ın gülümsemesi için elini tuttum ve öptüm. Haklıydı korkusu, endişesi tabikide. Ben de aynı şeyleri jeongin ile yaşadım, daha çok abim ama ben de ona kızmışımdır. Bu güne kadar olmuş bitmiş ilişkilerine tepki göztermişimdir.

Felix bence kendine sahip çıkabilecek, koruyabilecek güçlü bir birey. Ve zaten onu koruyup kollayan arkadaşları, abisi ve hyunjin i var -hyunjin kırmızı çizgi- umarım en kısa zamanda bir sonuca varırlar.

DLMLU  | Chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin