Zümrüt Yeşil Ve Kömür Karası (KISA SÜRELİĞİNE ASKIYA ALINDI)

1 YAVUZ KARADAĞ

Bu benim ilk kurgum. Nasıl olacak, nasıl ilerleyecek, ya da sonu nasil olacak cidden bilmiyorum. Bir heves ile basladim. Açikcasi okudugum kurgularin bazıları beni o kadar etkiledi ki neden olmasin diye gecirdim içimdem. Umarim begeneceginiz bir hikaye olur. Okuyanlara simdiden tesekkurler...

************

Gece kadar siyah saçlarının arasından geçirdi parmaklarını. Ne yapmalıydı ya da nereye gitmeliydi emin değildi. Hayatın ona sunduğu olumsuzluklardan yılmıştı artık. Belki de yapması gerekeni yapmalı ve bu dünyadan gitmeliydi. "Ne düşünüyorum ben ya!" Dedi kendi kendine. Bir sürü sorunu olsa da hayat yine de yaşamaya değmez mi? Diye düşündü. O bir Anka kuşu değil miydi? Her zaman küllerinden yeniden doğardı. Yaşadığı toplum onu kabul eder miydi emin değildi. Ki şu anki haliyle bunun mümkün olduğunu düşünmüyordu.

**********

Ben Yavuz Karadağ, 25 yaşında, çift cinsiyetli biriyim. Damarlarımda östrojen salgılansa bile görünüşüm ve karakterim tamamen testosteron kokuyor. 1.90 lık boyum, biçimli ve kaslı vücudum, kavgacı bir karakterim var. Aşırı duygusal olmama rağmen bu yönümü asla başkalarına göstermem. Çünkü bu dünya da duygusallığın zayıflık olduğunu öğrendim ben. Simsiyah dalgalı saçlarım, zümrüt yeşili gözlerimi kapatır hep. Buğday tenimle güzel bir görüntü sunar insanlara. Gülülünce ortaya çıkan gamzelerim vardır. Bu yuzden kızlar bana hep hastadır. Zengin zuppesi modum hep kapalıdır. Zaten zengin de değilim. Bunu şimdiden söyleyeyim ki yanlış anlaşılma olmasın. Hayatım ben daha 12 yaşıma geldiğimde karmakarışık bir hal aldı. Ne zaman çift cinsiyetli olduğumu öğrendik ve adet görmeye başladım işte o zaman ilk darbeyi aldım babamdan. Sanki bu sekilde doğmak benim suçummuş gibi her şey için beni suçladı ve tabiki cefakar, vefakar annemi. Sanki beni kendi başına yapmıştı. En sonunda annem bu duruma dayanamadı ve babam ile yollarını ayırdı. Halbuki beni sarıp sarmalasaydı, sevseydi hepimizin hayatı çok daha farklı olurdu.

Okul hayatında başarılı bir öğrenci oldum her zaman. Annemin çabalarını boşa harcayamazdım. Iyi bir yere gelebilmek için çok çalıştım, çabaladım. Canımı dişime taktım. Üniversiteyi İstanbul Teknik Üniversitesi'nde tam burslu olarak okudum. Zehir gibi kafam var benim biliyor musunuz? Bilgisayarlara ve yazılıma bayılıyorum. Bu yuzden yazılım mühendisliği okudum. Annemle birlikte yaşıyorum. Yarı zamanlı işlerde çalışıp en azından onun yükünü biraz daha hafifleterek okulumu 1.likle bitirdim. Ve şimdi tüm dertlerimin kaynağı olan bu holdingin kapısında oturmuş daha kötü ne olabilir ki diye kendi kendimi yemekle meşgulüm.

Iyi bir üniversiteden iyi bir derece ile mezun olunca iş bulmak digerlerine göre biraz daha kolay oluyor bizim ülkemizde. Bak biraz diyorum yoksa ekmek artık aslanın ağzında değil sindirim sisteminde yani. O derece. Bu yuzden mezun olduğum gibi ülkenin hatrı sayılır holdinglerinden biri olan Tandoğan Holding'te yazılım geliştirme bölümünde işe başladım bundan 9 ay kadar önce. 5 ay öncesine kadar ise patronu hic görmemiştim. Ilk başvuru ve mülakatta muhattap olduğum kişi insan kaynakları bölüm başkanı Aylin Hanımdı. Güzel bir kadındı. Doğal sarı saçları dalgalanarak beline kadar iniyordu. Türkiye standartlarına göre uzun bir boyu vardı. Kahve rengi iri gözleri derinlik taşıyordu. Bana sevecen bir şekilde yaklaştı ancak mülakatta hiçte göründüğü gibi değildi. Neredeyse işe almamak için iflahımı kurulacak sorular sormuş ve ben bu zorlamaya bile ellerimi yumruk yaparak dayanmıştım. Çünkü gerçekten bir işe girmeliydim artık. Annemin daha fazla çalışmasını, kendini yormasını istemiyordum. Yeterince cefa çekmiş, bana bakıp güzel bir şekilde büyütmüştü elinden geldiğince. Oldukça da iyi bir iş çıkarmıştı bence.

İşe başladığım ilk gün Aylin Hanım beni çalışacağım departmana götürdü. Sanırım görüntümden kaynaklı bütün gözleri üzerimde hissediyordum ki bunu saçma buluyordum çünkü burada cidden oldukca güzel ve yakışıklı insanlar vardı. Sadece yeni olduğum için bu sekilde baktıklarını düşündüm. Sanki fiziksel olarak özellikle harika görünümlü insanlar seçmişlerdi.