Bal böcekleri ben geldim. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur.Ilk defa smut yazıyorum. (Çok utandım yazarken.🙈 umarım beklentilerinizi karşılar. ) Bu yüzden kontrol etmeden atıyorum hata varsa affola.
Okuyorsanız lütfen yıldıza basmayı unutmayın.
Beynim uyumaya yakın hissediyordu ama bedenim soluduğum huzur dolu kokudan dolayı uyanmayı istemiyordu. Başımın ritmik olarak hareket ettiğini hissediyordum. Uyku ile uyanıklık arasında bir yerlerde kaşlarımı çattım. En son salıncakta oturuyordum. Ne zaman uyuduğumla ilgili bir fikrim yoktu. Hala salıncakta mıydım? Ama o zaman bedenimde sallanırdı.
Yavaş yavaş gözlerimi araladım ne kadar istemesem de. Belimdeki eller sıkılaştı.
Neee belimdeki eller mi?
He paşam he. Uyumaya devam et.
Kes sesini.
İç sesimle sürekli bu haldeydik uzun zamandır.
Kafamı yukarı doğru hareket ettidiğimde Hazar'ın başını koltuğun arkasına yaslamış bir şekilde uyuduğunu gördüm. Muazzam boynunu ve Adem elmasını gözlerimin önüne sergilemişti. Yutkundum. Dudaklarım karıncalandı. Öpmek istiyordum. Bu isteğimle kaşlarımı çattım. Yelkenleri bu kadar çabuk suya indiremezdim. Kendimi geri çekip kalkmak için hamle yapmak istedim ama bunda pek başarılı olamadım. Bu hareketimle gözlerini açtı ve kör kuyu kadar siyah gözlerini gözlerime dikti.
Gözlerinden geçen parıltılar içimde bir yerleri harekete geçirdi.
Dayan oğlum Yavuz. Hemen de gevşeyemezsin.
Ya sen salak mısın acebaa? Aşktan geberiyoruz oğlum. Üç günlük dünya. Affet gitsin.
Ya aynı şeyi bir daha yaparsa? Anlaması lazım.
Bu sefer iç sesim bile sesini kesti. Güveni kazanmak zor, kaybetmek ise çok kolaydı. Bir kere kaybedilen güven yeniden sağlanamzdı. Her zaman insanın içinde acaba yeniden yapar mı? şüphesi hep kol gezerdi. Şimdi ben ilk olayda beni bu kadar örseleyen bu adama yeniden nasıl koşulsuz şartsız güvenecektim? Evet onu seviyorum hem de deliler gibi ama ona yeniden koşulsuz şekilde inanabilir miydim? İşte buna emin olamıyordum.
Gözlerini kırpmadan yüzümü turlayan adamdan bakışlarımı çektim.
"Bırak beni. Kalkacağım."
Beni kendine daha çok çekebilirmiş gibi kendine bastırdı. Başını boyun girintime soktu ve derince soludu. İçim gidiyordu. Kollarımı boynuna dolayıp affettim seni demek istiyordum. Ama sonrasında söyleyeceklerim onu daha çok yaralayacaktı buna emindim.
"Affet beni sevgilim. Lütfen. Beni kendinden mahrum etme."
Küçük bir çocuk gibiydi şu anda.
Laannnnn.
Ne var be?
Senin elin nereyi tutuyor fark ettin mi gerizekali?
Nereyi tutuyor?
Hazar'ın boynumdan geri çekilmesiyle yakasını sıkı sıkıya tuttuğumu fark ettim. Bunu o kadar doğal bir şey olarak sanmışım ki fark etmemişim bile.
Elimi ateşe değmişim gibi hızla çektim yakasından. Bir elime, bir yüzüme baktı. Hem hüzün gördüm gözlerinde hemde hınzırlık pırıltısı. O güzel dudaklarının kenarları buruk bir tebessüm ile kıvrıldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/336956841-288-k833141.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Yeşil Ve Kömür Karası (KISA SÜRELİĞİNE ASKIYA ALINDI)
RandomGece kadar siyah saçlarının arasından geçirdi parmaklarını. Ne yapmalıydı ya da nereye gitmeliydi emin değildi. Hayatın ona sunduğu olumsuzluklardan yılmıştı artık. Belki de yapması gerekeni yapmalı ve bu dünyadan gitmeliydi. "Ne düşünüyorum ben ya...