Merhaba bal böcekleri. Geciktiğim için kusura bakmayın. İzmir TEKNOFEST çalışmalarından dolayı aşırı yoğunum. Gecikme bu yüzden. Şimdi yazdığımı atacağım ama diğer bölüm TEKNOFEST bitene kadar gelemeyebilir haberiniz olsun şimdiden.
Hepinize keyifli okumalar. 3500 kelimelik bir bölüm attım. Bu sizi ben gelene kadar idare etsin.
Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın lütfen.
Seviliyorsunuz💜💜💜💜
Yavuz'dan
Uyku ile uyanma arasında bir yerlerdeydim. Bilincim yarı kapalı bir haldeyken bile aşırı sıcakladığımı hissedebiliyordum. Kıpırdanmak ve beni saran bu sıcaklıktan biraz olsa da kurtulmak istedim ama bir şey bana engel oluyordu. Boynumun üzerinden omzuma doğru ve bel oyuntumdan karnıma doğru ağırlık hissediyordum ve bütün sıcaklıkta buralardan geliyordu. Sol elimi omzuma, sağ elimi karnımın üzerine oldum.
O ne lan? Yavuz oğlum benim hissettiğimi sende hissediyor musun?
Sert ama pürüzsüz bir şeye dokunmuştum. Ellerimi bu doku üzerinde kaydırdım. Bilincim yavaş yavaş yerine gelmeye başladığında ise başımın arkasından enseme vuran nefesi hissettim. Bir anda tüm tüylerim diken diken olmuştu. Ellerimi gezdirdiğim pürüzsüz yapıların üzerindeki hareketimi durdurdum.
Yok ya bu olamaz değil mi?
Offf ya salak salak konuşmaz mısın aceba? Oğlum akşam olanları hatırlamıyor musun? Deli mi ne ya?
Panikle gözlerimi açtım ama kesinlikle hareket edemiyordum ve sanırım ani gelen aydınlanmayla nefes almayı unutmuştum.
Siktir. Siktir. Siktir. Naptın oğlum? Her şeyini meydana döktün ya. Allah'ım şimdi yüzüne nasıl bakacağım? Büyük rezillik. Felaket. Şimdi yer yarılsa da içine girsem. Kum bulsam kafamı gömsem. Sonsuza kadar orada kalsam kimse bulamasa.
Offfff! Kes tatavayı lan. Kendine acımayı bırak artık. Ne var yani öğrendiyse? Sonsuza kadar saklamayı mı düşünüyordun? Sence bu mantıklı mı amk malı ya. Mal deyince kızıyorsun birde. Neymiş kafasını kuma gömecekmiş. Orada sonsuza kadar kalacakmış, kimse onu bulamayacakmış. Deve kuşu musun sen? Kıçın açıkta kalır olum herkes görür. (YN: ya burayı yazarken çok güldüm. Bir an gözümde canlandı.🤣🤣🤣)
Her zamanki gibi iç sesimin mantıklı cümlelerine göz devirdim. Ama şu anki durumdan nasıl kurtulacağımı bir türlü kestiremiyordum. Acil olarak içinde hapsolduğum kelepçelerden kurtulup bir an önce banyoya gitmeliydim yoksa durum benim için çok daha utanılacak bir hal alacaktı.
Ellerimi güçlü kollarda bir kere daha gezdirdim. Normal zamanda bu kolların arasından çıkmak istemezdim ama şu an acilen kurtulmam gerekiyordu. Önce iki elimide omzumdaki koluna attım. Yavaş yavaş kolunu üzerimden aldım ve yatağa bıraktım. Ilk kelepçeden kurtulmuştum. Sonra karnımın üzerindeki kola uzandım. Tam onu da sakin bir şekilde kaldıracakken bir anda karnımdaki tutuş sertleşti ve sanki daha çok mümkünmüş gibi vücutlarımızı daha da birleştirti. Ancak zaten hassas olan karnıma yaptığı bu baskı ağrımı arttırdı ve ağzımdan acılı, kısık sesli bir inleme çıkmasına neden oldu.
![](https://img.wattpad.com/cover/336956841-288-k833141.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Yeşil Ve Kömür Karası (KISA SÜRELİĞİNE ASKIYA ALINDI)
DiversosGece kadar siyah saçlarının arasından geçirdi parmaklarını. Ne yapmalıydı ya da nereye gitmeliydi emin değildi. Hayatın ona sunduğu olumsuzluklardan yılmıştı artık. Belki de yapması gerekeni yapmalı ve bu dünyadan gitmeliydi. "Ne düşünüyorum ben ya...