Karşımızda duran 4 asker, ikimize bir hazineymiş gibi bakıyordu.
Değerli bir hazine.
Oysa iki çocuktuk biz o zamanlar.
Ablam ve ben...
Sonsuz cehennemimize giden yollar o gün serilmişti önümüze.
Kesik kesikti anımsadıklarım. Yine de bazı detaylar kazınmıştı zihnimin duvarlarına.
Bir asker sıkıca tutmuştu bileğimden. Sanki parçalamak istiyordu bedenimi.
Ablam, hızlı bir hareketle beni tutan askere saldırmıştı.
Fakat ne kadar çabalasak da kaçınılmazdı sonumuz. Hepimizin sonu olmamış mıydı zaten orası?
'Redroom artık senin yuvan.'
Eldivensiz ellerimle sert birer yumruk daha attım karşımda duran kum torbasına.
'Senden onu öldürmeni istiyorum.' demişti yanı başımda bekleyen kadın. Öylesine zarif bir bedenden bu denli bir dehşet nasıl var olabilmişti ki?
Elim itiraz edercesine durdurdu hareketlerini. Kesik bir nefes firar etti dudaklarımdan.
'SANA ONU ÖLDÜR DEDİM!' diye bağırmıştı bu sefer de. Ben korkuyla yerimde sıçrarken silahın emniyetini kapatmıştım elim titrerken. Son kez bakmıştım karşımda duran kıza.
Ve bir silah sesi. Kurşunun güçlü haykırışına tezat kanın, zemine çarptığında çıkardığı o cılız çığlık...
Gözlerimi açtım. Kirpiklerim dehşetle titrerken yaptığım şey yeni ulaşıyordu beynime.
Ben o gün ilk cinayetimi işlemiştim.
Karıcaya bile zarar vermeyen masum kız, o gün bir cinayet işlemişti.
Ellerim bu sefer daha sert buluştu karşımdaki torbayla.
Vuruşumun sertliği torbanın duvarla kesiştiği zinciri zorlarken tiz zincir sesi yankılandı geniş alanda.
Mezuniyet günü bugün. Artık bir Widow olacakmışım. Öyle söylediler.
Keşke hayallerimdeki gibi olsaydı bu mezuniyet. Fakat yaptıkları tek şey kusurları yok etmekti.
Görevin önüne geçebilecek tek şeyi yok etmek.
Gelecekte doğabilecek bir çocuğu, oluşabilecek bir aileyi yok etmek.
Ellerimde hissettiğim ılık sıvı, bakışlarımı üzerine çekmişti. Eklemlerim arasından sızan kan zihnimi çevreliyor ve boğmaya başlıyordu.
Kan kırmızısı bir yıldız...
Parlak metalin rengine tezat derecede mat bir kırmızı...
Ve bir yumruk sesi daha yankılandı.
Kurtuluş...Anımsadığım bir duygu. Peki neydi bu duygunun hikâyesi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVENGERS || Winter Night
Aventura"Bana metal bir kol verdiler ve geriye kalan her şeyimi benden aldılar. Ama Marin, o; içinde kaybolduğum karanlıkta tek umudum, tek aydınlığım oldu. Bana, yeniden insan olmanın nasıl hissettirdiğini hatırlattı...Ta ki onun aydınlığı, benim karanlığı...