"Çocuklar, internette herkes Sylvia'yı konuşuyor." dedi Sam, önündeki hologramı incelerken.
"İyi anlamda mı kötü anlamda mı?" diye sordum elimdeki enerji içeceğinden bir yudum daha alarak.
"Açıkçası iki türlü de var. Ama öncelik olarak Wakanda Kralı sana teşekkür ediyor."
"Ne için?" diye sordum kaşlarımı kaldırarak.
"Bombanın, sen engel olmasan, patlayacağı binada 11 Wakandalı varmış."
"Pekâla...peki ya kötü olanlar?"
"Gücünün oldukça tehlikeli olduğunu söyleyen ve bunu bir tehdit olarak kabul eden birçok kişi var." dedi Sam, yüzünü buruştururken.
"Aman! Siktir et bunları. Bir bina dolusu insan kurtardın." dedi Sam, hologramı kapatarak.
"Ama Steve ve Bucky'yi kurtaramadım." dedim elimdeki yarısı dolu şişeyi önümdeki sehpaha koyarak.
"Nasıl yani?" diye sordu Natasha.
"Ben patlamaya yetişemedim. Wanda olmasa, onları kaybetmiştik."
Wanda'nın bakışları beni buldu. "Evet, belki iki kişiyi kurtaramadın ama yüzü aşkın kişiyi kurtardın."
"Umrumda değil." dedim bakışlarımı hırsla Wanda'ya çevirerek.
"Nat, kahraman olabilir ama bu benim de kahraman olduğum anlamına gelmez. Ben kahraman değilim, bu zamana kadar sadece size ayak uydurdum. Evet, gerektiğinde kendimi feda ederim, hiç düşünmeden hem de. Ama konu siz olursanız üzgünüm, birinize karşılık milyon insan bile olsa ben yine sizi kurtarırım."
...
Kapıyı tıklattım usulca ve içeri girdim. Steve, yatağında oturmuş elindeki kitabı okuyordu.
"Kusura bakma yüzbaşı, bir şey konuşabilir miyiz?" diye sordum kapıdan içeri adımladığımda.
"Tabii." dedi yatakta benim için yer açarak.
Küçük adımlarla yanına gittim ve açtığı yere oturdum.
"Bugün, görevde ne oldu? Yani, sen bombayı fark ederdin normalde...Size ne söyledi?" diye sordum.
Gözlerime baktı bir süre. Dudakları, bir şey söylemek için aralanmışken duvardan geçerek yanımıza gelen Vision ile geri kapanmıştı.
"Vis, bu konuyu konuşmuştuk." dedim kaşlarımı kaldırarak.
"Evet ama kapı açıktı ve ben de sandım ki-" bakışları bize döndü.
"Yüzbaşı Rogers, Bay Stark geldiğinde haber vermemi istedi."
"Teşekkür ederim. Hemen iniyoruz." dedi Steve bakışlarını yere çevirerek.
"Ben...kapıdan çıkarım." dedi Vis, kapıyı göstererek.
"Ha, anlaşılan bir de misafiri var." dedi yeniden bize döndüğünde.
"Biz tanıyor muyuz?" diye sordu Steve.
"Dışişleri Bakanı." dedi kaşlarını kaldırarak. Ardından kapıdan çıktı.
...
"Ah, beş sene önce kalp krizi geçirdim ve tam... topa vurmaya hazırlanırken düştüm. Anladım ki hayatımın en iyi dönemiydi. Çünkü 13 saat ameliyat ve üç bypasstan sonra ordunun bana 40 yılda asla öğretemediği bir şeyi keşfettim: bakış açısı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVENGERS || Winter Night
Pertualangan"Bana metal bir kol verdiler ve geriye kalan her şeyimi benden aldılar. Ama Marin, o; içinde kaybolduğum karanlıkta tek umudum, tek aydınlığım oldu. Bana, yeniden insan olmanın nasıl hissettirdiğini hatırlattı...Ta ki onun aydınlığı, benim karanlığı...
