Merabalar.
Nasılsınız?
Keyifli okumalar.
**************************************************************
Robin Ginny'nin uzun saçlarını tararken bir yandan onunla konuşmak için doğru anı bekliyordu, aniden sorarsa Ginny korkabilirdi. Saçlarını tararken Ginny çok sakin ve mutlu görünüyordu, onun doğası böyleydi. Her zaman sakin ve uslu bir çocuktu Ginny, hiç bir zaman isteyerek yaramazlık yapmazdı, en azından Robin öyle görmüştü. Ginny saçlarının taranması bitince yerinden zıplayarak yere inmişti, babasının gelmesine daha vardı, bu yüzden konuşmak için acele etmesine gerek yoktu.
Ginny o düşüncelere dalmışken Joseph'in yanına gitmişti, Robin birkaç dakika sonra kendine geldikten sonra onu Joseph'in üstüne kafasını yaslamış bir şekilde bulmuştu. "Ginny? Neden Joseph'e bu kadar yakınlaştın birden?" Ginny ona dönüp" Buradaki son birkaç günü..." demişti. "Nasıl yani?" Ginny yerinden kalkmadan "O Bruce amcamın ve benim köpeğim." Robin kaşlarını kaldırdı "Bruce amcan onu almaya mı gelecek?" Ginny kafasını salladı "Hm hm."
Robin yüzünü kaşıdı sadece, Ginny o kadarda üzülmüşe benzemiyordu. Buna alışmış gibiydi.
Robin Ginny'nin yanına diz çöktü, Ginny şimdi oturuyordu. "Ginny, sana bir şey soracağım. Ama bana dürüstçe cevap ver, tamam mı?" Ginny kafasını salladı "Neden kismeyle konuşmuyorsun?"Ginny bir süre duraksadı, daha sonra gözlerini kaçırdı. Robin onu sabırla bekliyordu. En sonunda Ginny ona bakıp "Onlardan korkuyorum." demişti. Robin kaşlarını çattı "Neden?" Ginny yutkunarak "Yüzlerine baktığım zaman sanki yanlış şey yapıyor muşum gibi geliyor." demişti, Robin bu sefer endişeyle kaşlarını çatmıştı.
"Ginny, o zaman neden benimle konuştun?" Ginny elleriyle oynamaya başlarken "Sen diğerleri gibi bakmıyordun..." demişti Robin merakına engel olamayıp "Peki ya Vance?" diye sormuştu Ginny gözlerine bakıp "Sen oradaydın." demişti. Robin ne diyeceğini şaşırmıştı, Ginny ve Finney'in bu konu üzerine neden hiç konuşmadıklarını merak etmişti, ama en kısa sürede ona anlatacaktı.
Sonuçta bilmeye en çok onun hakkı vardı.
"Ne dersin? Yatmaya gidelim mi?" Ginny Robin'in neşeli sesine uygun olarak gülümsedi, Robin onu her zaman ki gibi kucağına alıp odasına çıkardı.
Kapı açıldığı zaman Robin oturduğu yerden arkasına bakmıştı, Finney gelmişti. Finney ceketini asıp araba ve ev anahtarını bir kenara koymuştu "Hoş geldin." Finney kafasını kaldırıp ona baktı, hala varlığına alışamamıştı. "Hoş buldum." Finney mutfaktan bir bardak su alıp geldiği zaman Robin "Seninle konuşamam gereken bir konu var, Ginny hakkında." Finney anında doğrulmuştu "Sorun nedir?" Robin ellerini kenetleyip önce doğru eğilmişti "Ginny'nin Glossofobi sorunu var, o yüzden kimseyle konuşmuyor."
Finney duyduğu şeyle buz gibi olmuştu, gözleri dolmuştu ama belli etmeden silmişti. "N-nereden anladın?" Robin endişeyle kaşlarını çatarak "Bu gün bana o söyledi, tam olarak söylemedi ama anlatabildi." Finny kafasını salladı, Daha önce bir çok kez sebebini sormuştu Ginny'e, ama Ginny her seferinde geçiştirmişti. Elini burnuna götürüp sıvazladıktan sonra "Tamam." demişti sadece.
Robin dostça elini sırtına tıp sıvazladıktan sonra evden ayrılmıştı, ona düşünmesi için bir az zaman vermek istemişti.
*******************************************************************
Bölüm sonu
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Bana pek iyi gelmiyor bölümler
Glossofobi: Toplum veya birisinin önünde konuşurken rahatsız, ve kötü hissetme durumuna denir. Bu fobiye sahip insanlar genelde toplum içinde konuşmayı bırak, bir kişinin yanında bile konuşmakta zorlanırlar. Glossofobi konuşma korkusudur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Father's Daughter
FanfictionFinney Blake kızını birisine emanet etmeli, Robin Arellano ise bir iş bulmalıydı.-Rinney. Belki Brance.