6

38 6 3
                                    

Merabalar.

Nasılsınız bakalım?

Keyifli okumalar.

*****************************************************************

Finney elindeki kupayı dudaklarına götürüp sıcak kahveden bir yudum aldı. Ginny kanepede oturmuş büyük bir heyecanla Robin'i bekliyordu. Finney ise yeni kalkmışlığın verdiği uyku sersemliğiyle etrafı izleyerek kahvesini içiyordu. Saat neredeyse dokuz olmak üzereydi, Robin her an gelebilirdi. Beklediği gibi de olmuştu, birkaç dakika sonra kapı açılmış, tanıdık bir ses "Ginny?" diye seslenmişti. Ginny yerinden fırlayarak ona doğru koşmuştu, Robin ise her zamanki gibi kucağına almıştı.

Bir kaç dakika sonra kucağında Ginny ile gelmişti Robin. Finney hala tezgaha yaslanmış bir şekilde dururken "Günaydın." demişti gülümseyerek. Robin de gülümseyerek "Günaydın." demişti. Ginny Robin'in kucağından inerek geri koltuğuna döndü, Robin ise bir süre arkasından baktıktan sonra omuz silkerek masaya elini koyarak yaslanmıştı. Finney ortasına gelmiş kahvesinden bir yudum daha alıp kafasını mutfak penceresinden dışarıya çevirdi. 

Robin unutulmanın verdiği sıkkınlıkla etrafı izlemeye başladı, gözleri Finney'de durmuştu. Finney hala dışarıyı izliyordu, bir eliyle kupayı tutmuş, diğer eliyle dirseğini tutmuştu. Bu şekilde bakınca Robin Ginny'nin kelimenin tam anlamıyla babasının kızı olduğunu anlıyordu, her şeyiyle Finney'e benziyordu Ginny, sadece tenleri değişikti. Finney yakışıklı bir adamdı, yüzü, saçı, dış görüntüsü her şeyiyle. 

Robin gözlerini ondan çekti, yanlış anlaşılmak istemezdi. 

Finney derin düşüncelere dalmıştı,  bu güne kadar olan her şeyi düşünüyordu. Donna'nın aniden kayboluşunu, Ginny'ye bakması gerektiğini anladığı günü, ona alışma süresini, her şeyi. Hiç bir şey kolay olmamıştı, Ginny'e tek başına bakmak o kadar zor olmuştu ki, kız kardeşi Gwen olmasa muhtemelen başaramazdı. Gwen birkaç ay önce işi için yurt dışına çıkmıştı, gelmesi birkaç ayı bulurdu, onu çok özlemişti. 

"Robin!" Robin kendine gelip onu çağıran kızın yanına gitti, hala koltukta oturuyordu. "Ne oldu Gin?" Ginny elindeki küçük kesiği gösterdi, nedense korkmamıştı, aksine merakla bakıyordu. "Bak!" Robin küçük elini avuçları arasına alıp baktı, küçük bir kesikti ama bir şekilde kanamıştı. "Yine oluyor." Robin Ginny'nin sesiyle ona döndü "Ne oluyor tatlım?" Ginny elini kendine çekip kanı bir parmağıyla silip tekrar kanamasını izledi "Daha az önce silmiştim, yine kanıyor." 

Robin gülümsedi "Ginny, tatlım bu çok normal. Eğer elin yaralanmışsa kanar." Ginny büyümüş gözlerini ona çevirdi "Biliyorum, babam söylemişti." Robin elini tekrar avuçları içine aldı "O zaman baban bunun için bir yara bandı takmamız gerektiğini söylemiş miydi?" Ginny kafasını evet anlamında salladı. Robin yara bandı almak için kalkacağı sırada birisi ona uzatmıştı, eli takip ederek sahibine baktı, Finney ona yara bandı uzatıyordu.

"Sağ ol." Robin bandı alıp parmağın etrafına doladı, Ginny bu sefer banda bakıyordu, pek rahatsız olmuşa benzemiyordu. Robin yara bandını taktıktan sonra kalkmak için ayaklanmıştı. Finney çoktan mutfağa geri dönmüştü, Robin ise sadece Ginny'nin yanında kalmıştı.

******************************************************************

Bölüm sonu

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Adios

Father's DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin