Merabalar.
Nasılsınız?
Keyifli okumalar.
****************************************************
Vance köpeğinin tasmasını sıkıca kavrayarak insanlardan uzak durarak yürüyordu. Köpeği saldırgan ve oldukça tehlikeli olduğu için onu insanlardan uzak tutuyordu, bazen sıkıcı oluyordu ama Vance onu seviyordu. Hunter neredeyse iki yıldır Vance'nin köpeğiydi, Vance onu sokakta donmak üzereyken bulup evine almış, kendisi eğiterek sahiplenmişti. Şimdi Hunter muhteşem ve sadık bir köpekti, tamam biraz tehlikeliydi ama yinede Hunter'dı.
"Ne dersin oğlum? Sence de hava çok güzel değil mi?" Hunter havlayıp dilini tekrar dışarı çıkardı. "Bende öyle düşünüyorum oğlum." Vance gülüp eliyle Hunter'ın kafasını okşadı, yumuşak ve temiz tüyleri insani okşamak için teşvik ediyordu. Hunter nereye giderse Vance onu takip ediyordu, birnevi özgür olarak dolaşıyordu ama özgür değildi denebilirdi. Hunter aniden Vance'i sürüklemeye başlamıştı, Vance tasmayı tutmakta zorlansa bile bırakmadan peşinden koştu.
Hunter Vance'i sürükleyerek bir yere getirmişti, Vance Hunter'ın bir köpekle bakıştığını fark etmişti derin nefesler aldıktan sonra. Köpek beyaz renkliydi, büyük değildi ama Hunter'ın yanında ondan geri kalmıyordu. "Ice!" karşı köpeğin sahibi köpeğe seslendiği gibi Ice anında arkasını tasmayı tutan kişiye baktı. "Sen!" Vance gördüğü kişiyle şaşkınlığını saklayamamıştı geçen gün kavga ettiği adam. Karşısındaki adam da şaşırmış olmalı ki, gözlerini büyüterek bakıyordu.
"Hey!" en sonunda o da konuşup köpeğinin tasmasını çekmişti, ama bir türlü gelmiyordu. Baktıkları zaman tasmaların bir birine girdiğini görmüşlerdi, Vance sıkıntılı bir of çekip çözmek için eğildi, Bruce da aynı zamanda eğilmişti. Vance, Hunter'ın siyah tasmasını Ice'ın kırmızı tasmasından çözmeye çalışıyordu ama başaramıyordu. Bruce en sonunda "Dur, dur bekle." demiş ve tasmaları Vance'nin elinden almıştı. On dakika boyunca uğraştıktan sonra en sonunda neredeyse hepsini çözmüştü. Ama birisini açamıyordu "Tut şunun ucundan." Vance göz devirip düğümün bir ucunu tuttu, Bruce kısa sürede onu da açıp iki köpeği de serbest bırakmıştı.
Herkes kendi köpeğinin tasmasını eline aldığı zaman göz göze gelmişlerdi, Bruce ona daha fazla bakmayıp giderken Ice buna izin vermemişti, aynı Hunter da Ice'ın peşinden sürüklüyordu Vance'i. Bruce ve Vance aynı anda sıkıntılı bir nefes verip bir birlerine baktılar. "Ice." Bruce köpeğini götürmek istese de Ice'ın başka planları vardı. "Katlanacağız artık." Vance sinirle konuşup Hunter'ın tasmasını gevşetti, Hunter mutlu bir şekilde Ice'ın peşine düşmüştü.
Bruce Vance'e yetişip yanında yürümeye başladı "Köpeğin güzelmiş." Vance Ice'a bakarken konuştuğu zaman Bruce "Sağ ol, seninki de fena sayılmaz." demişti. Bir süre yürüdükten sonra ikisi banka oturup tasmaları bırakmışlardı, burada kimse yoktu ve gelmezdi. Vance göz ucuyla Bruce'u süzüyordu. Yeşil renk bir üst ve siyah renk bir pantolon giymişti, yüzü asyalı olduğunu söylüyordu ama aksanı amerikalıyım diyordu, o yüzden yarı asyalı yarı amerikalı olduğuna kanaat getirmişti. Boynunda gümüş bir kolye vardı, baş parmağında bir yüzük.
Bruce da onu süzüyordu göz ucuyla. Siyah renk bir üst ve altına onunla aynı renk olan bir kemerli pantolon giymişti. Sarı kıvırcık saçları yukarıdan topuz şeklinde toplanmıştı, boynunda gümüş, ucunda kılıç ve kuru kafa şeklinde iki kolye asılmıştı, parmaklarını kolyeleri gibi gümüş yüzükler süslüyordu. Okyanus renk olan sert gözleri köpekleri süzüyordu büyük bir ciddiyetle, özellikle kendi köpeğini. Ne kadar önemsediği belliydi.
*******************************************************
Bölüm sonu
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Adios
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Father's Daughter
FanfictionFinney Blake kızını birisine emanet etmeli, Robin Arellano ise bir iş bulmalıydı.-Rinney. Belki Brance.