Günler geçiyordu. Hazırlıklar hala devam ediyordu. Jeongin'den iyi haberler geliyordu. Felix'in içi rahattı. Ama Jeongin'in ipek gibi saçları hâlâ dökülüyordu. Hastanedekiler saçının ful gitmesi için özel bir kuaför çağırdılar. Sacı kesilirken yanına Changbin'i aldılar. Jeongin'in o güzelim saçları gitmişti.
"Sanma ki güzelliğin o ipek saçlarına
Dökülen akla biter"Düğün hazırlıkları heryerde yankılanıyordu. Tüm herkes bu düğünü sabırsızlıkla bekliyordu. Ama ne yazık ki Jeongin hastaneden çıkana kadar evlenecektiler. Çünkü daha çok kalması gerekiyor. Hyunjin Felix'e arkadan yaklaştı.
-Böö!
-Manyak korkuttun beni hazırlıklar hâlâ bitmedi çok heyecanlıyım!
-Bende çok heyecanlıyım.
Dedi Hyunjin Felix'in boynuna yaklaşarak. Bir hizmetçi gördü bu yakınlaşmayı. Sonuçta nişanlısıydı ama yani insanlarında ortasında olmazdı ona göre. Jeongin aradı sonra. Felix hemen açtı ve konuşmaya başladı saatlerce konuşuyordular. Çok özlemişti kardeşini. Çıktı dışarı konuşmaya devam etti. Düğün hazırlıkları hâlâ devam ediyordu. O gün bir baloya çağrılmıştılar. Herzamanki gibi Hyunjin kabul etmişti.
-Felix! Buraya gelir misin?
-Tamam geliyorum!
Felix merdivenleri hazırlıyordu. Büyük güne çok az kalmıştı. Aşığı indi.
-Bugün baloya gideceğiz hayatım maskeli baloya davet edildik.
-Tamam bebeğim gideriz
Dedi Felix. Ve başka birşey hakkında konuşmaya başladı.
-Biz evlenince bir kızımız olabilir mi ? Yani evlat edinebilirmiyiz?
-Tabiki ama bana karşı ilgin değişmiyecekse sıkıntı yokk
-Yaa ne alaka ?
-Bir alakası yok yani istediğim zaman seni öpebileceğim
Dedi Hyunjin ve Felix'e yaklaştı.
Bu sırada hizmetçinin biri arkada dedikodu yapıyordu.
-İşte Efendimiz ve nişanlısını gördüm çok yakınlardı. Kardeşi kanser oldu ama hiç umursamıyor bile şahsen benim böyle abim olmaz olsun. Nasıl bir insan? Çok sinirim bozuldu.
Her işle uğraşan(Yani 7 kısmın sera ve misafirlerin kaldığı yerde dair hepsi ile uğraşıyor ve emir veriyor.) hizmetçi bu konuşmayı duydu.Ve hemen söze karıştı:
-Pardonda sanane isteyen istediği yerde yakınlaşsın. Hem kardeşlerinin yeri onda çok ayrı. Ve sen rahatsız olduysan eğer kapı orada. Ben bay Hwang'tan alırım işi bırakma dilekçesi hiç sıkıntı olmaz hanımlar sizde bunu dinliyorsunuz hiç yakıştıramadım bu hazılıklar 1 ay içinde bitmesi lazım hadi kalkın da yardım edin.
Dedin büyük hizmetçi. Herkes ayağı kalktı ve hazırlıklara devam ettiler. O dedikodu yapan hizmetçide bu utanç durumdan yüzünü saklamaya başladı.
Bir yandan hazırlıklar devam ediyor bir yandanda balo için özel tasarımlar geliyordu. Uzun bir aradan sonra Hyunjin'in annesi hazırlıklara ve müstakbel damadına bakmaya geldi. Felix balo için hazırlanıyordu. Herşey hızlıca olmalıydı. Felix hızlıca aşağı indi ve Hyunjin'in annesini gördü. Hemen yanına gitti.-Özür dilerim anneciğim verin ellinizi öpeyim
Dedi Felix. Ama annesi elini uzatmadı.
-İstemez
Dedi. Felix'te hiçbirşey yapmadı. Felix'e çok garip davranıyordu. Ama Felix umursamadı. Hyunjin'in aşağı inmesini bekledi. Hyunjin seslendi
-Bebeğim neredesin bu papyonu bağlıyamadım.
-Aşağıdayım aşkım in aşağı bağlıyayım.
Dedi Felix ayağı kalktı. Hyunjin aşağı indi hızlıca. Felix Hyunjin'e yaklaştı ve papyonunu bağladı. Sonra onu dudaktan öptü annesinin karşısında. Hyunjin annesini görmemişti. Oda gelecekmiş baloya. Onun ne işi var bende bilmiyorum.
-Oğlum güzel oğlum benim
Dedi ve Hyunjin'e sarıldı. Niyeti Felix'i üzmekti. Çünkü annesinin nasıl biri olduğunu biliyordu. İki tane çocuğu bırakıp gittiğini herşeyi biliyordu hata onu dövdüğünü bile. Nedense Felix'e ısınamıyordu. Yada lisede çocuğunu bırakıp gittiği içinde olabilir. Ama eminim yavaş yavaş ısınıcak. Zaten ısınmak zorundaydı çünkü oğlu asla pes etmiyordu ile onla evlenecekti. Felix yukarı çıktı birşeyini unuttuğu için.
-Oğlum neden bu çocuk?
-Çünkü çok tatlı bir insan
-Bu neden kardeşi gibi değil kardeşi çok enerjikti ve bence onla evlenmeliydin.
-Saçmala anne onun kardeşi ile asla olmazdı olmuyacaktıda. Benim kalbim sadece Felix'i seviyor anla artık anne. Felix herşeyim ve onu üzmeni istemiyorum kardeşi ölümcül bir hastalık ile uğraşıyor ve ölme riski çok fazla. O onları yavruları gibi sevdi onların annesi babası ve hemde abileri oldu. Lütfen sus
Dedi ve yukarı çıktı Felix'in yanına.
-Oğlum beklesene tamam özür dilerim
Dedi Hyunjin'in annesi. Ama Hyunjin umursamadı ve merdivenlerden çıkmaya devam etti.
-Maske mi unuttum öyüzden çıktım yukarı.
-Hadi gel gidelim artık.
Hyunjin ellini Felix'e uzattı. Felix'te ellini tuttu. Herzamanki gibi zaten. Arabaya bindiler falan filan. Magazinciler düğün haberini alınca etraflarına daha da çok gelmiştiler. Canlı yayın yapıyordu hepsi. Jeongin'in kaldığı odada tv vardı. Gözüne uyku girmiyordu. Açtı yayınları izlemeye başladı ve hemen önlerine direkt onlar gelmişti.
"Felix ve Hyunjin evlenecekleri zamanı verdiler"
yazıyordu başlıkta. Televizyonu kapattı. Camdan dışarı baktı ve perişan durumda olan Changbin'i gördü. Artık o da yorulmuştu. Gözlerine baktı. Uykusuz duruyordu. Herzaman baksa orada oluyordu. Ama Jeongin'den daha çok umudu vardı. Jeongin yavaş yavaş yeniyordu bu hastalığı oda artık eskisi gibi dışarlarda gezmek istiyordu. Mutlu günlerin geri gelmesini istiyordu.
Yakında gelicektide...~Bölüm sonu~
(Büyük final ile birlikte son 3 bölüm kaldı)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you will love what i do, Felix?/Hyunlix
RandomKardeşi yüzünden psikopat bir mafya adamı tarafından kaçırılan Felix'i anlatıyor. Bu heyecan dolu fici okumuyacak mısın?