İyi hiss ettiriyordu

3.2K 174 29
                                    

Can sıkıntısıyla derin bir nefes aldım bu nasıl ola bilirdi ya? Gözlerimde dolmuştu.

Yavaşca elimi gözlerime atıp göz yaşlarımı sildim ama durmuyordular akıyordular ki.

Burnumu çektim sesli bir şekilde ve elimdekine dikkat ederek başımı havaya kaldırdım bir az sakinleşmeyi bekledim.

Gerçekten böyle mi olacaktı sonları?

Kötü mü bitmeliydi?

Elimdekini yatağıma bırakıp birden sesli bir şekilde ağlamaya başladım ellerimle gözlerimi kapatarak.

O bunu hakk etmiyordu, hiç biri hakk etmiyordu.

Tamam katil ola bilirdi ama bu kadar da değilki.

Hem kızılın ne suçu vardı burda o katili olmadan yapamazdıki?

Daha dünya hakkında hiç bir fikri yoktuki.

Hayır yani niye?

Bu hayat niye hep mutsuzları yazardıki?

Gözlerim daha da dolunca elimle ağzımı kapatıp burnumu çektim sinirle.

Neden?

Neden?

Neden?

Kafamda bu sorular dönüp dururken yaşadıkları her şey gözümün önünden geçip gitmeye başladı.

Bu gözlerimin dolmasını ve boğazımdaki yumrunun artmasını sağladı.

Kendime gelip derin derin nefesler almaya başladım.

Hadi Narin başarırsın sen bunu.

Tam bir az sakinleşmiştimki birden kapım açıldı.

Kafamı kaldırmadım onun yerine biraz daha sakinleşmeyi bekledim.

İlk defa ismini söylemişti kadınına ama o duymamıştı çünki uyuyordu.

İlk defa ona yalvarıyordu kadınına ama o duymamıştı çünki o uyuyordu.

Başımın üzerinde birinin konuştuğunu duyduğumda onu dinlemeye başladım

"Annem seni yemeye çağırıyor"

"Seninleyim ben neden bana bakmıyorsun?"

Canımı daha fazla sıkmak istemediğim için başımı kaldırıp Cana baktım.

Sitemle bana bakıyordu ama yüzümü gördükten sonra şokla bana baktı.

Ne yaklaştı ne uzaklaştı.

"Neden ağlıyorsun?"

Birden kendimden asılı olmadan ayağa kalktım ve hızla Canın yanına gidip ona sarıldım.

Böyle bitemezdiki, böyle bitmemeliydi.

Cana sarılınca ağlamam daha da fenalaştı.

Can sanki elini kolunu nereye koyucağını bilemiyordu.

Elleri hafifce yanına düşerken şok olmuş bir vaziyyetdeydi o da.

Sonra kendine gelmiş olmalı ki o da yavaşca ellerini kaldırdı ve sırtıma koydu yavaşca.

Sonra saçımda başını hiss ettim boyu benden uzundu.

Derin bur nefes alıp "çikolota kokuyorsun şeker gibi" Dedi.

Bu sözü duyunca daha da ağlamaya başladım.

O da öyle söylemişti. O da öyle demişti. "Lanet şeker kokun" demişti. Benim ağlamamın daha da şiddetlenmesiyle Can ani bir haraketle benden ayrıldı ve yüzümü avcunun arasına aldı.

Dört Yapraklı Yonca şansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin