giriş

642 38 11
                                    

Telefonum titriyordu, çalıyordu ve bir süre dursa bile ardından o melodi tekrar tüm odayı kaplıyordu. Gözlerimi tavana diktim. Oldukça eskiydi, hayır, tavan değil, tamamen bu ev. Yattığım bu yatak, kafamı koyduğum bu yastık. Her şey o kadar eski ve o kadar iğrençti ki kusmak istiyordum. Burada olmak istemiyordum.

"Kapan artık." diye mırıldandığımda sanki beni anlıyormuş gibi telefonun zil sesi aniden kesildi. Gözlerimi yumarak rahat bir nefes almıştım ki tekrar titreşmeye başladı ve sinir bozucu sesi yükseldi. Sinirle soluyup uzandığım yerden hışımla doğruldum ve diğer her şey gibi eski olan komodinin üzerindeki telefonuma uzandım.

Eddie arıyor...

Kaşlarım havaya kalktı. Eddie Brock uzun zamandır beni aramıyordu, aslında epey uzun zamandır aramıyordu. Beni neden aradığı konusundaki düşüncelerimi bir kenara atarak yeşil tuşu yana kaydırdım ve telefonu kulağım götürdüm. "Efendim, azizim?"

"Dalganı sonra geç." dedi son derece ciddi bir ses tonuyla. "Uzun zamandır görüşmüyoruz ve neden şimdi seni bir anda aradığımı merak ediyorsundur. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama dinle beni, seninle buluşmamız gerekiyor. Oldukça acil bir durum var ve bu konuda bana yardım edebilecek tek kişi sensin, Ash."

Kaşlarımı çatarak bacaklarımı yataktan sarkıttım ve çıplak ayaklarımı soğuk zemine bastırdım. "Pekâla, gerçekten önemli bir konuya benziyor." diye mırıldandıktan sonra yavaşça ayağı kalkıp yatak odamdan çıktım. "Konu nedir, Eddie?"

"Yaşam Vakfı."

Salonun ortasında durdum. Çok kısa bir an telefonu kulağımdan uzaklaştırıp ekranda yazan Eddie yazısına bakıp doğru olup olmadığından emin oldum. Belki de halüsinasyon görüyordum ya da saçma bir rüyanın içindeydim.

"Anlamadım?" diyerek tekrar hareketlendim ve salon ile birleşik olan Amerikan mutfağına doğru ilerledim. "Yaşam Vakfı dedin, öyle değil mi? Yani ben yanlış duymadım?"

Eddie'nin derin bir nefes alıp verdiğini duyduğumda buzdolabını açıp portakal suyuyla dolu olan bir sürahi çıkarıp tezgâhâ bıraktım. "Doğru duydun." dedi. Dolaptan bir bardak çıkarıp onu da tezgâhâ indirdim ve sürahinin kulpundan tutarak içindekini yavaşça bardağa doldurdum. "Sana bir şey söyleyeceğim ama inanır mısın emin değilim..."

"Söyle," dedikten sonra kalçamı tezgâhâ yaslayarak portakal suyumdan küçük bir yudum aldım. "Hayatım boyunca neler neler duydum, Eddie. Şu anda konuştuğum herif içinde bir simbiyot taşıyor. Adı da Venom. Bunu öğrendikten sonra başka hiçbir şey, bunun beni şaşırttığı gibi şaşırtamaz."

Eddie, gülercesine nefesini verdi. "O hâlde şimdi söyleyeceklerim için hazır ol." Alayla gülerek bardağı tekrar dudaklarıma yasladım ve bu sefer büyük bir yudum aldım. "Yaşam Vakfı, Carlton Drake'ten sonra ilk defa uzaya roket fırlatıyor." Dudaklarımdaki bardak dondu. "O Starship çakması roketiyle uzayın derinliklerine bir araştırmaya gitmiyorlar... Simbiyot getirmeye gidiyorlar."

Elimdeki bardak yeri boyladı.

Fikir tarihi:
24 Mart Cuma, 2023

Yayınlanma tarihi:
13 Temmuz Perşembe, 2023

-

Karakterler

ASHLEY RAITH

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ASHLEY RAITH

ASHLEY RAITH

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

EDDIE BROCK

EDDIE BROCK

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

VENOM

Fated | Eddie BrockHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin