bölüm üç

293 37 24
                                    

Eddie Brock, San Francisco sokaklarında gezerken bir yandan da içinde varlığını koruyon Venom ile konuşuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eddie Brock, San Francisco sokaklarında gezerken bir yandan da içinde varlığını koruyon Venom ile konuşuyordu. Ashley'i ikna etmesi üzerinden bir hafta geçmişti ve planlarına ekleme yapıyorlardı.

Ashley Raith, tam üç gün önce Yaşam Vakfı'na geri dönmüştü. Laboratuvarda temizlik personeli olarak çalışıyordu fakat bu hiçte sıradan bir iş değildi. Laboratuvar demek, simbiyotlar demekti. Temizlik için gittiği o laboratuvarda denekleri ve simbiyotları görebiliyordu. Her ne kadar bu gördükleri karşısında şirkette ona gizlilik sözleşmesi imzalatmış olsalar da Ashley gördüklerini Eddie'ye anlatacaktı.

"Onun bu işi başarabileceğini düşünmüyorum." dedi Venom içinden bir yerlerde. Eddie artık alışmıştı. Bir anda konuşunca ve etrafında konuşan kimseyi göremeyince irkilmiyordu. Çünkü Venom onun bir parçası olmuştu.

"Ben düşünüyorum." dedi Eddie bir marketten içeriye girerken. "Ashley'e her zaman güvenmişimdir. Bu işi yapacağından eminim." Kendi kendine konuşuyor gibi göründüğü için kasiyerin tuhaf bakışları eşliğinde marketin içinde ilerleyerek içkilerin bulunduğu reyona yöneldi.

"Anne'yi çok çabuk unuttun." dedi Venom. Sesinde bariz bir ima vardı.

"Ne demek bu?" diye sordu reyondan üç şişe alırken. "Anne'yi çok çabuk unuttun da ne anlama geliyor?"

Tekrar arkasını dönüp kasiyere doğru ilerledi. "Anne evleniyor, Eddie." diye adeta homurdandı. "O kız bizim olacaktı. Onu alacaktık. Sen bir aptal, bir pısırık gibi geride duruyorsun ve o adamla evlenmesine izin veriyorsun."

Eddie sessiz kaldı. Aldığı üç şişe içkinin parasını ödedikten sonra siyah poşeti eline aldı ve marketten çıktı. "Anne'nin beni unutmadığından neredeyse emindim." dedi kısık bir ses tonuyla. Kasiyerin verdiği para üstünü ceketinin cebine koyarken caddenin yukarısına doğru ilerlemeye başlamıştı. "Ama evleniyor. Hem de iki hafta sonra. Biz... biz tekrar birlikte oluruz sandım. Ama yanılmışım. O Dan'i seviyor."

"Çok çabuk pes ediyorsun!" dedi Venom hiddetle. "Onu kaçırabiliriz. Evlenmesine engel oluruz ve Dan'i yeriz."

Eddie sesli bir şekilde güldü. "Ne dediğini bilmiyorsun..." Sağ elindeki poşetin kulpunu bileğine kadar ittikten sonra her iki elini de siyah kot ceketinin ceplerine soktu. "Eğer Anne'yi kaçırırsak ve Dan'i yersek, işte o zaman sonsuza kadar Anne'nin nefretini kazanacağım. Ve bu isteyeceğim son şey bile değil."

Venom sessizliğini koruduğunda Eddie dudaklarını birbirine bastırıp yürümeye devam etti. Hava kararmak üzereydi, gökyüzü lacivert rengine bürünmüş, yer yer bulutlar toplanmıştı. Sokaklarda sabahtan beri azalma göstermeyen insanlar yine fazlaydı. Arabalar gelip geçiyor, kornalar gürültü kirliliği yaratıyordu.

Fated | Eddie BrockHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin