Yanınızda uzanan Chishiya, nefes almanızı dinliyordu, kalp atış hızınızı analiz ediyor. İçeri, dışarı... istikrarlı ve sakin. Neredeyse dakikada tam vuruş sayısını sayabilirdi, ama hassasiyeti önemsemek yerine yanında olduğun için ne kadar şanslı olduğunu düşünmekle çok meşgul. Göğsünüzün tekrar tekrar yükselmesi ve inmesinde sonsuz rahatlık buldu. Ona hayatta, güvende ve burada olmanız ona ait olduğunuzu kanıtlıyor.
Gerçekten de öylesin ve yatakta onun yanında kıvrılmış bir şekilde tamamen memnun hissediyorsunuz. Dünyada olmayı tercih edeceğiniz başka bir yer yok.
Bir elinizi omzunda durduğu yerden kaldırıyorsunuz ve dağınık sarı saçlarından geçiriyorsunuz, omurgasından aşağıya bir titreme gitmesini sağlıyorsunuz. Karmaşık, uykulu ve yumuşak, gözleri parlak, saçları dağılmış görünüyor ve yatak odanızın perdelerinden düşen soluk ışıkta yüzü sevimli görünüyor. Parmaklarınızı saçlarından çekip boynundan aşağı doğru dolaştırmaya devam ederken, vücudundaki tüm gerginliklerin bir kerede serbest bırakıldığı gibi, uzun bir rahatlama nefesi veriyor.
"Sen gizlice bir kedisin, değil mi?" Kulağının yanında usulca kıkırdarsın. "Sadece mırıldanmaya başlamanı bekliyorum!"
Chishiya sırıtır ve küçümseyici olmasını istediği bir ses çıkarır, ancak aslında bir mırıldanmadan çok uzak olmayan düşük bir ses olarak ortaya çıkar. Gülüyorsunuz. Onunla alay ettiğin için değil, mutlu olduğun için. İkiniz de çok şey yaşamıştınız. Göktaşı ikinizden de parçalar aldı. Borderland'de öyle yaptı ve asla bütün olamayacağınızı düşündünüz. Ama sen başardın. Birbirinizin kollarında, o parçaları tekrar buldunuz. Şimdi sen ona sahipsin ve o da sana sahip. Geçmiş önemli değil.
Chishiya'nın kolları etrafınıza sarıldı ve alnınızı, sonra dudaklarınızı öpmek için hafifçe alnından aşağıya kayar. Öpücükleri bazen kasvetli ve ciddidir, ancak çoğunlukla eğlencelidir ve her zaman huzurlu ve sakindirler. Onun öpücükleri ihtiyacınız olan tek şey. Seni daha önce sayısız kez ve sayısız şekilde öpmüştü, ama yine de, onlara asla doyamayacaksın. Siyah gözleri ve uykulu bir gülümsemeyle size bakıyor. Gülümsersiniz ve ikiniz de bu sessiz anın tadını birlikte yaşarsınız. Onu o kadar çok seviyorsun ki bu neredeyse gülünesi bir durum. Sürekli ona özlem duyuyorsun. Kendini beğenmiş gülümsemesi, yumuşak gülüşü, zihninin keskinliği, büyüleyici kara gözleri, sabahları dağınık saçları, geceleri rahatlatıcı sıcaklığı. Acıklı. Ona bunu asla söylemeyeceksin.
(Zaten biliyor.)
Kollarında saklamadan yorgun hissetmek senin için garip bir şekilde kolay. Belki de seni çok güvende hissettirdiği için. Gözlerini kapattın ve yavaşça uykuya dalarken ondan uzaklaşmak için yan tarafına döndün. Chishiya kollarını etrafında sardı ve sırtını göğsüne bastırdı, bacaklarınız birbirine dolaştı ve bu sizi ona karşı daha sıkı sardı. Başınızın üstüne uykulu öpücük bastırırken, bunun gerçekten gerçek mutluluk olup olmadığını merak ettin. Değilse, şimdiye kadar bulunduğunuz en yakını olması gerektiğine karar verdin.
