arkadaşlar ben bu hikayemi okuyan insanları çok seviyorum toksik yorum yapmıyorsunuz hiç, kendi kendimize takılıyoruz frenemies'i ilk yazdığım zaman gibi geliyor ühü 🥺🥺
bu hikayeyi unutmadan yb atıyım dedim umarım seversiniz, yorum yapıp düşüncelerinizi belirtirseniz çok sevinirim
iyi okumalar <33
Gecenin ilerleyen saatleri eğlenceliydi. Hayatımda daha önce bu kadar kalabalık bir arkadaş grubu içerisinde olmadığım için de böyle hissediyor olabilirdim belki ama Jennie ve Jisoo da, arkadaşları da çok sevimli ve eğlenceliydi.
Bir sürü farklı ülkede yaşamış olmam dikkatlerini çekmişti. Bana gittiğim yerlerdeki düzenler hakkında soru sorup duruyorlardı ve benim cevaplarımı merakla dinliyordu. Jennie ve Jisoo'yla dans etmeye kalkıyordum, yeni insanlarla tanışıyordum ve eğleniyordum işte.
Şimdi ilk geldiğimde Jungkook'la birlikte oturduğum puflarda Jennie, Jisoo ve Sooyoung'la oturuyordum. Sooyoung değişik, parıltılı kırmızı bir içecek içiyordu. Üstündeki straplez kot elbiseyi çok beğenmiştim ama bana yakışacağını düşünmüyordum bu yüzden asla öyle bir şey giyemezdim. Yine de onda hoş duruyordu.
"İçecek alacağım." dedi Jisoo kardeşine doğru. Geleli bir saat kadar olmuştu, neden onun bu kadar geç kalacağını herkesin söylediğini görmüş ve deneyimlemiştim. Asker yeşili kot bir etek üstüne boyundan bağlamalı bir büstiyer giymişti. Saçları iki yandan topluydu ve siyah bir göz makyajı vardı. Gerçekten güzel bir kızdı.
"Biz de gelelim." dedi Jennie "Hem biraz dans ederiz, Chaeyoung'a da bakalım.".
Sooyoung kafasını olumlu anlamda salladı. Hepsi ayaklandığında ben de ayaklandım. Bar kısmına doğru gidiyorduk ki buraya geldiğim arkadaşım olan Taehyung karşımıza çıktı. Jennie onu görünce duraksamış, yüzünü ekşitmişti. Taehyung bir şey söylemedi, sadece üstten üstten kıza baktı ve sonra bana döndü "Keyfin yerinde mi?".
Kafamı salladım. "Tamamdır," dedi Taehyung. Önde bir çocuk onu bekliyordu. "Ben yukarıdayım.".
"Tamam," dedim hafifçe gülümserken, iyi biriydi ama sanırım burada pek sevilmiyordu "Teşekkür ederim.".
Taehyung'u arkamızda bırakıp ilerlerken Jennie söylenmeye başladı. Ne olduğunu duymak için yanına doğru geçmeye çalıştım. "Güven fonu bebekleri niye buraya gelmiş?" diye homurdandı. Kızgın duruyordu. Merakla ona baktım, sonra o da bana döndü ve yüzündeki ifade yumuşayarak sadece bir merak halini aldı. "Taehyung'u nereden tanıyorsun?".
Yanlış bir şey mi yapıyorum diye düşünmeden edemedim. Öyle bir tavrı yoktu, sadece Taehyung'la ne gibi bir problemleri olduğunu anlayamadım. "Ailelerimiz yakın." dedim Jennie'ye bakarken. Kafasını salladı. "Onu pek sevmem." dedi ilerlemeye devam ettiğinde "Üst sokakta yaşayanlar biraz züppe oluyor. Onlarla bir problemimiz yok, kimse kimseye karışmıyor sonuçta ama Taehyung, ablamın bursunu aldı. Buna inanabiliyor musun?".
Jisoo bundan şikayet etmekten bıkmış gibi ofladı ve Sooyoung ile yeni aldığı ojesinin rengi ile konuşmaya başladı. Jennie ise anlatmaya devam etti. "Sınav sonuçları aynıydı. Sadece onun sosyal aktiviteleri biraz daha kabarık. Kasabanın en zengin ve sözü geçen ailesinin çocuğuyla Seulgi nasıl yarışsın zaten. Sanki bursa ihtiyacı vardı, aptal.". Çok içten konuşmuştu.
"Ne bursu?" diye sordum merakla.
"Üniversite için." diye açıkladı Jennie, barın oraya gelmiştik, Jisoo içkisini alıyordu. "Şimdi Seulgi aptal bir devlet okuluna gidiyor ki notları çok daha iyisini karşılıyordu. Sadece iyi okullarda okumak gerçekten pahalıya patlıyor. Taehyung bunu karşılardı zaten. Şimdi bir sene boş boş geziyor, bursunu kullanmadı bile.".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
90's love || jungri.
FanfictionKim Yerim on yedi yaşındaki yeğenine lisedeki aşkını anlatıyordu.