selaammm durağan sakin bir yb önümüzdeki birkaç bölüm böyle sonra hayal kırıklıkları, gözyaşları, sövmeler vs geliyor ehe
umarım bölümü seversiniz
yorum yaparsanız çok sevinirim (30 okuyucum falan var <3) iyi okumakar
Pazartesi sabahı okula ayak bastığım andan itibaren, artık tüm bu dramayı arkamda bırakmaya karar verip kendime odaklanma zamanımın geldiğini biliyordum. Dün akşam Jungkook'u düşünmemiş, okula gitmediğim günlerdeki konulara göz gezdirmiş ve gerçek anlamda erken yatmıştım ki düzgünce uyuyabileyim.
Bunu yaptım. Gerçekten salı günü ailem eve geldikten sonra düzgünce uyudum, sağlıklı beslendim, alkolden uzak durdum ve odağımı okula kaydırdım. Jungkook hakkında düşünmüyordum, okuldan sonra Jennielerin evine uğrayıp birazcık oturduktan sonra evime dönüyordum ve ailemle vakit geçiriyordum. Cuma akşamına kadar onu görmedim. Okulları başladığından olsa gerek buraya çok gelmiyordu.
Cuma akşamı, yine bir aile yemeği için Taehyung ve ailesinin evine gittiğimizde, büyük ve beyaz dekore edilmiş yemek masasındaki masada oturuyorduk. Şehirdeki en görkemli ev onlara sahip olmalıydı ki zaten şehrin yarısı onlarındı. Birkaç evleri, babasının birkaç ofisi vardı. Annesi neredeyse bölgedeki evlerin hepsini kendisi çiziyordu ve büyükbabası, şehirdeki en zengin adam olabilirdi. Taehyung şımarık bir çocuk değildi, ya da ben öyle düşünüyordum çünkü geldiğimizden beri neredeyse on dokuz yaşında biri olarak saçma bir partiye gitmek için ailesinden izin alması gerektiğini söyleyip duruyordu.
Nedenini bilmiyorum. Bay ve Bayan Kim onun şehrin alt kısmında kalan bir partiye gitmesine izin vermiyordu. Biraz daha ders çalışmalısın tarzı şeyler söylüyorlardı. Boşta bir yıl geçirmesinden pek memnun değillerdi.
Annem ve Bayan Kim, aptal bir dava dosyası hakkında konuşuyorlarken Taehyung yanımda beni dürtüp duruyordu. Bana az önce eğer ben istersem gitmesine izin vereceklerini söylemişti ama anneme sormadan kötü bir durumda kalmamak için susuyordum. Bininci kez dürtülen kolum artık acımaya başladığında Taehyung'a ters bir bakış attım. O ise beni umursamadı. Sadece gözleriyle karşıdaki annesini işaret etti ve ben de, sonunda gözlerimi devirerek bu yenilgiyi kabul ettim ve öne doğru eğilerek konuştum.
"Bayan Kim," dedim gülümseyerek kadının konuşmasının bitmesini beklediğimde "Birkaç arkadaşımla buluşacağım, Taehyung ile de tanışıyorlar. Okuldan arkadaşlarım, geçen gün konuşmuştuk. Evden çıkmasını istemediğinizi biliyorum ama bana eşlik etse sizin için sorun olur mu?".
Bayan Kim, oğluna dönerken bu emrivakiden pek memnun olmadığını anlık mimiklerinden anlayabiliyordum. Taehyung sırıtıyordu, Bayan Kim ise inci kolyesiyle oynayarak oğluna kötü bir bakış atıyor, aynı annemin suratının bana yaptığı bakışlar gibi memnun olmadığını gösteriyordu.
Her ne kadar annem "Bundan bana bahsetmemiştin Yerim..." diye mırıldansa da gülümsemeye devam ettim ki bir şey yokmuş gibi sorunumun üstünü kapatayım ve annem konuyu kapatsın.
Kolay olmadı. On dakika kadar bu konu hakkında babalarımızın sessizliği eşliğinde konuşup durdular fakat o on dakika bittiğinde biz haklı çıkmış bir şekilde evden ayrılmış, Taehyung'un arabasına doğru ilerliyorduk.
"Teşekkürler." derken Taehyung bana dönüktü. Omuzlarımı silktim. Artık her ne kadar daha sakin takılıp derslerime odaklanacağıma, yani şu iki haftalık parti hayatımı bırakacağıma dair kendime yemin etsem de hiçbir işim yoktu bu yüzden bugün oraya gitmekte bir sakınca görmüyordum.
"Bu arada," derken Taehyung arabaya biniyordu ve ben de onu tekrarlıyordum. "Kim Jennie ile aran iyi mi?".
Beklenmedik bir soru olduğundan ona döndüğümde gözümde merak pırıltıları vardı. Kafamı olumlu anlamda salladım, "Evet." dedim önce "Yani herhalde evet." diye düzelttim devamında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
90's love || jungri.
FanfictionKim Yerim on yedi yaşındaki yeğenine lisedeki aşkını anlatıyordu.