ethereal|14

419 65 12
                                        

selamm keyifli okumalar, bu arada yeni fic yayınladım (felinophile) görmediyseniz bakabilirsiniz hem de catboy



Tüm gün okulda akşam ne yapacağımı düşünüp durmuştum. Hyunjin'e anlık bir cesaretle vücudumu çiz demiştim ama benden hoşlanan birinin önünde saatlerce öyle durabilir miydim bir fikrim yoktu. Ayrıca Hyunjin eskisi gibi tek yaşamıyordu, kardeşi ve annesi de gelmişti. Üstelik kardeşi artık sınıf arkadaşımdı ve tam önümde oturuyordu.

Onunla vakit geçirip onu tanımak istiyordum fakat bu şekilde ne kadar doğruydu onu da bilmiyordum. Yemekten sonra gri hoodie ve gri eşofman giyip evden çıktım. Daha fazla oturup düşünsem karmaşık bir hal alacaktı biliyordum bu yüzden daha fazla düşünemeden sadece içimden geldiği gibi davranmak istiyordum. Hyunjin'i tanımak ve belki ona şans vermek istiyordum.

Anneme dışarıya çıktığımı söylediğimde her zamanki gibi izin vermemiş ama karşı apartmana gittiğimi balkondan seslense duyabileceğimi söyleyince ise geç kalmamam şartıyla izin vermişti.

Asansöre binerken Hyunjin'e geliyorum diye mesaj atmıştım. Hyunjinlerin gitmeden önce markete gidip jelibon almaya karar verdim, bize geldiği gün ne kadar iştahla yediğini görmüştüm. O görüntü aklıma gelince ise gülümsememe engel olamadım. Aptal gibi gülümsediğimi fark edince ise yanağıma bir tokat attım. Kendime gelmeliydim.

Hava tahmin ettiğimden serindi kapüşonumu geçirip ellerimi cebime sokup adımlarımı hızlandırdım. Bir kaç paket jelibon ve sigarayı alıp marketten çıktım. Hyunjin'in evine gidene kadar bir sigara içerim düşüncesiyle sigaramı yaktım.

Bir elimi tekrar cebime koymuştum ki adımı duymamla arkamı döndüm. İğrenç sırıtışıyla bana bakıyordu. Gözlerimi devirip sesli bir nefes verdim. Gerçekten sırası değildi. Jihoon pisliğini gebertmek istiyordum ama şu an değildi.

"Ne var?" dedim umursamaz bir tonda. Etrafıma baktığımda tek başına olduğunu görmek şaşırtmıştı. Bunun gibi bir korkağın tek başına beni dövmeye gelebilecek cesaretinin olması takdir edilesiydi.

"Bana attığın yumruğu sana geri vermeye geldim Jeongin." dedi gülüyordu hala ama oldukça ciddileşmişti. Sanırım baya gururunu incitmiştim. Sigaramdan bir nefes daha alıp izmaritini yere attıktan sonra elimdeki poşeti yavaşça kenara bıraktım.

"Beni dövebileceğini düşünmen sence de komik değil mi Jihoon?" dedim alaylı bir şekilde. Adil bir şekilde dövüştüğümüzde Jihoon piçinin beni kazanma gibi bir şansı yoktu. Onun işini iki hamlede bile bitirebilirdim.

"Senin iğrenç vücuduna dokunacağımı sanman daha komik bence Jeongin?" dediğinde sol taraftaki sokaktan elinde sopalarla 3 kişinin geldiğini görmüştüm. Bu korkağın beni dövemeyeceği belliydi zaten. Bir bokluk olduğunu başında anlamalıydım.

O üç pislik bana yaklaşmadan iki metre kadar uzağımda duran Jihoon'a koşarak hatta tam anlamıyla uçarak bir tekme atmayı başarabilmiştim. Bu saatten sonra yediğim dayak umurumda olmazdı. O piçe attığım tek tekme bile beni rahatlatmıştı.

Attığım tekmeden bir kaç saniye sonra diğer üç şerefsiz beni yakalayıp dövmeye başlamışlardı bile. Çok hızlıydı piçler ve şu an tek yapabildiğim sadece yere kapanıp kendimi korumaktı.

Beni tekmelerlerken aynı zamanda konuşuyorlardı ama anlayabildiğim söylenemezdi. Yere eğilip kapanana kadar karnıma fazla sert hamleler almıştım. Yüzüme de bir kaç yumruk. Bir süre sonra ise nerelerime darbelerin geldiğini fark edemeyecek hala gelmiştim.

Tahminime göre beş dakika kadar bir süre dayak yemiştim. Tabi benim için oldukça uzunmuş gibi geçmişti bu süre, sokağa birilerini girmesiyle kaçmışlardı. Jihoon gibi korkağın yapabildiği tek şey buydu zaten kaçmak.

ethereal | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin