Yerden uzandığım tişörtümü üzerime geçirecekken Hyunjin bileğimden tutup beni kendine çekmişti. "Unuttun mu?" dedi. Neyden bahsettiğini bilmediğim için ya da gerçekten unuttuğum için "Bilmiyorum, neyi?" dedim ve elimi bileğimden kurtarıp tişörtümü üzerime geçirdim.
Hala yatakta sırt üstü yatarken "Duşa girmek istemiyorum, yorgunum." diye mırıldandı. Yataktan kalkıp ona baktım gökyüzünden düşmüş bir melek gibi uzanıyordu yatakta. Biraz eğilip dudaklarına öpücük bırakırken terli yüzüne yapışmış bir kaç tutam saçını kulaklarının arkasına sıkıştırdım ve gülerek bana bakan suratına bir kaç öpücük daha bıraktım.
"Sorun değilim ben yıkarım seni."
Kocaman açtığı gözlerle şaşırdığını belli ediyordu. Önce eliyle yüzünü kapatıp daha sonra kafasını çevirmişti. Daha sonra ise hızla yataktan kalkıp yerden kıyafetlerini topladı.
"Kendim yıkansam daha iyi olur." derken sesi heyecanlı gibi ama tam olarak anlamlandıramadığım bir tonda çıkmıştı. Bu hali gülmeme sebep olurken elini tutup onu kendime çektim.
"Seni yıkamam sorun mu?"
"Hayır sadece.."
"Sadece ne?" derken elim çıplak olan vücudunda dolanmaya başlamıştı bile. Hyunjin gözlerini sımsıkı kapatmış tek elini yumruk yapmıştı.
"Söylemeyecek misin Hyunjin?" dediğimde ona bir adım daha atıp belinde dolaşan elimi biraz daha aşağılara indirdim.
"Sadece bana dokunman beni tahrik eder ve.."
"Ve?" dedim gülerek ve elini tutuğum elini yanağına getirip okşamaya başladım.
"Ve götüm ikinciyi yapamayacak kadar çok acıyor Jeongin ama buna rağmen sana karşı koyamam ve eğer bugün ikinci kez bir şeyler yaşanırsa altta olan ben olmam."
Şaşkınlıktan dilim tutulmuş gibi ona bakarken o ise yan bir gülüş atıp "Ben de öyle düşünmüştüm Jeongin." derken elindekileri hızlıca giyip odadan çıkmıştı.
O çıkar çıkmaz ise ben suratıma bir tokat atıp kendime gelmeye çalışmıştım. Üzerime bende kıyafetlerimi geçirirken 'dengesiz' diye mırıldandım. Dengesizdi.
Dolabımın en altındaki çekmeceden temiz havlu alıp Hyunjin'in arkasından banyoya gittim. Dalgınlıktan ve annemlere yakalanacağız diye endişelenmekten kapıyı çaldıktan sonra girebilirsin demesini beklemeden girdiğim için yine ve yine Hyunjini işerken basmıştım.
Hyunjin'in pek de ufak sayılamayacak çığlığından sonra elimdeki havluları ona gösterip arkadaki dolabın üzerine bırakıp sadece gülümseyip çıkmıştım.
Aslında çıkmadan götüne bir şaplak atardım ama kendi götümün tehlikeye girmesinden korktuğum için yapmamıştım.
Odadan çıkmadan söylediği şey neydi öyle amınakoyayim? Beni sikebileceğini söylemişti ama altımdayken bir bebekten farksızdı. Dengesizliğin bile sınırlarını aşıyordu hareketleri.
Banyodan çok uzaklaşmadan hızlı olması için seslendim. Annemler gelmeden duş alma gerekiyordu. Hyunjin de hemen ardından "Temiz pijama getirebilir misin?" demişti.
Duşlarımızı aldıktan sonra yatakta oturmuş ne yapacağımızı bilmez halde etrafa bakınıyorduk. Hyunjin sessizce ayağının ucundaki çantamdan jelibonları çıkarıp yemeye başladı.
"İster misin?" diye elindeki paketi bana uzattığında almam için pek de istekli değildi. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "Sen ye." dedim gülerek. Umursamadığını belirtircesine omuzlarını silkip yemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ethereal | hyunin
Fanfiction| hyunin | Alt dudağını ısırdığı anda dizimde hissettiğim şişmiş aletiyle elimi hemen boynundan çekip kendimi ondan uzaklaştırdım. "Sikeyim seni Hyunjin." diyerek kendimi hızla sınıftan attım. Ne yaşamıştım ben az önce? Ağzını yüzünü dağıtmaya gitti...