ethereal|18

364 53 28
                                    

yorum yaparsanız sevinirim, yorum görmediğim zaman gerçekten yazasım gelmiyor ve ben yorum okumayı gerçekten çok seviyorum... yorumlarınızı bekliyorum...keyifli okumalar<3



Temizliğini bitirdiğim sınıftan çıkarken söylenerek daha doğrusu müdür yardımcısına küfürler savurarak sınıftan çıkmış, kütüphaneye doğru ilerliyordum. Müdür yardımcısı cezalı olduğum için beni kontrol etmeye geldiğinde ikimizi sınıfta görünce bakışlarını orada olmaması gereken Hyunjin'e çevirmişti. Hyunjin ise saf saf hocanın yüzüne bakarken duruma ben el atmıştım.

O an için yapabileceğim ve aklıma gelen en mantıklı şeyi yaparak Hyunjin'in Changbin hyungun bana bıraktığı İngilizce kitabını almaya geldiğini söylemiştim. Çünkü bugün çıkışta gerçekten de Changbin hyung bizim sınıfa gelip İngilizce kitabını bırakmıştı.

Müdür yardımcısı biraz sorgular bakışlar atınca da çantamdan çıkarıp Hyunjin'e uzatmıştım. "Çıkışta geri almam gerekiyor Hyunjin, Changbin hyunga geri götüreceğim o yüzden istersen burada çalış." deyip sınıftaki sıraları işaret etmiştim.

Müdür yardımcısı ise sınıfta temizlik yapacağım için Hyunjin'in odaklanamayacağını düşünüp onu kütüphaneye göndermişti. Asıl odaklanamayacak olan bendim oysa ki. Hyunjin'i görmek için 2x hızda temizlik yaptım dersem yalan olmazdı. Kütüphanede kulaklıkları takılı önünde bir defter vardı.

Varlığımı belli etmeden defterine baktığımda yan taraftaki camdan görülen manzarayı çiziyordu. Bir kaç ağaç ve batmış olmasına rağmen hala ışıkları orada olan güneşi.

Elimi hafifçe saçlarına dokundurduğumda korkuyla ayağa kalktı ve kablolu kulaklık kullandığı için telefonu yeri boyladı.

"Özür dilerim, korkutmak istemedim." derken telefonunu almak için yere eğilmiştim bile. Her hangi bir çatlak olmamasına sevinerek Hyunjin'e uzattım. "Çatlamamış." dedim.

"Dalmışım çizerken." dedi omuz silkip. Kulaklığını ve masadaki eşyalarını çantasına yerleştirdi. Kütüphaneden çoktan çıktığımızda hala Hyunjin'e bizde kalır mısın diye sormayı unuttuğum aklıma geldi.

Okul bahçesinden çıkarken Hyunjin'in önüne geçip geri geri yürürken "Bu gece benimle kalmak ister misin?" diye sordum.

"Bu teklifi nasıl anlamalıyım?" diye sinsice gülerek sordu.

Ters yürümeyi bırakıp Hyunjin'in yanında yürümeye devam ederken elimi Hyunjin'in montunun içine soktum ve küçük cebinde ellerimiz hemen buluştu.

"Biliyor musun istediğin gibi anlayabilirsin, sen ne istersen onu yaparız. Sadece tek isteğim sana sarılarak uyumak." dedim.

"Seninle uyuyacağımı neden düşündün ki?" dedi tek kaşını kaldırıp sert olduğunu düşündüğü bir bakış atarken.

"Göreceğiz." dedim sadece sırıtarak.

Marketin önüne geldiğimizde bir kaç şey almak için içeriye girerken Hyunjin dışarıda bekleyeceğini söyleyip gelmemişti. Bir kaç farklı jelibonu elime aldıktan sonra bir kaç şey daha alıp ödedikten sonra hızlıca çıkıp Hyunjin'in yanına gittim.

Sigara içmek için dışarıda kalmak isteyeceğini düşünmemiştim bile. Elindeki sigaraya uzanıp aldıktan sonra derin bir nefes çektim. Sigarayı dudaklarımdan uzaklaştırdıktan sonra Hyunjin'e dönüp "Dudaklarımın istediği şey kesinlikle bu değildi." diyerek memnuniyetsizliğimi belirttim. Hyunjin ise bu dediğime sadece minik bir kıkırtı ile cevap vermişti.

Evin önüne geldiğimizde Hyunjin karşıya yani kendi evlerine doğru yönelince ise hızlıca elinden tutup "Nereye?" diye sordum.

"Eve gidip duş almam ve pijamalarımı almam lazım." dedi. Umursamadığımı belirtircesine omuz silktikten sonra "Temiz havlu ve pijama veririm, gitme." dediğimde ise gülmüştü.

"Jeongin max 1 saate gelirim abartmasan mi? Hem anneme de söyleyeyim sizde kalacağımı." dedi.

"Bak eğer geç kalırsan sabaha kadar öpüşürüz tamam mı?" dedim ciddi bir şekilde. Hyunjin ise yine az önceki gibi gülerek "Merak etme 1 saate sizdeyim." diyerek karşı tarafa doğru yöneldi.

Apartmana girmeden ise arkasından seslendim. "İstersen birazcık geç kalabilirsin, sorun değil." dedim sırıtarak.

Gülerek arkasına döndükten sonra "Aptalsın." dedi ve önüne dönüp yürümeye devam etti. Odamın dağınık olduğu aklıma gelince ve Hyunjin bize geri dönmeden duş almam gerektiği için hızla apartmana girdim. Neyse ki asansör zemin kattaydı. Bizim kata geldiğinde kendimi asansörden atıp ardı ardına zile bastım ve tabi ki annem hemen kapıyı açtı.

"Ne bu acele Jeongin?" diyerek açmıştı annem kapıyı. Hızla çıkardığım ayakkabılarımı ayakkabılığa bırakırken "Arkadaşım gelecek birazdan o gelmeden duş alıp odamı toparlamalıyım." dedim. Çantamı her zamanki gibi fırlattıktan sonra montumu da asmıştım.

"Hangi arkadaşın? Felix mi?" diye sorduğunda kafamı hayır anlamında sallayıp "Yok değil, Hyunjin." dedim.

"Tamam hadi git duşunu al." dediğinde çantamı yerden alıp odama gittim. Gri şort ve beyaz tişörtümü alıp banyoya gittim.

Bir kaç hafta önce Felix ve Yuna'yla yaptığımız alışverişte dünya kadar para verdiğim (tamamen Felix ve Yuna'nın zoruyla almıştım) o yüzden kullanmaya kıyamadığım çam kokulu duş jelimi bolca kullanıp yıkandım.

Üzerimi giyinip saçlarımı kurutmadan banyodan çıkıp hızlı adımlarla odama girdiğimde karşımda Hyunjin'i görmemle bir çığlık atmıştım.

"Senin ne işin var burada?" deyip kapıyı kapattığımda "Gideyim istersen." derken vereceğim cevabı umursamazca yatağıma oturmuştu.

Gözlerini önce vücudumda gezdirmiş daha sonra ise gözlerimde sabitlemişti. Ben hala ayakta karşısında duruyordum. Gözlerim sadece bir kaç saniye dudaklarında gezdikten sonra bile kendimi kaybedecek gibi olduğumu fark ettim.

"Şey mi yapsak? Yani şey işte.." derken bu kadar mal olduğum için duvara kafa atmak istiyordum.

"Şey mi? Anlamadım?" derken sinsice gülümsüyordu. Onun için heyecanlandığımın farkındaydı. Kafamı sağa çevirdiğimde şifonyerin üzerindeki sigara paketini görmemle paketi elime alıp "Sigara içelim mi diye soracaktım." dedim kendimden emin bir şekilde. Kaşlarını havaya kaldırdıktan sonra gülümseyip "İçelim." dedi.

Ben önde o arkamda balkona çıktığımızda aklıma burada daha önce yaşadığımız şeyler gelmişti ve istemsizce gülümsememe sebep olmuştu.

"Bacağım yaralı olmadığına göre kucağıma oturmak ister misin?" dedim daha önceki balkon konuşmamıza gönderme yaparak.

Sandalyeyi çekip oturduğumda kucağımı işaret ettim ve gözlerimi Hyunjin'e çevirdim. Dudaklarının arasındaki sigarayı sol eline alıp üzerime eğilip kulağıma yaklaştı. Dudakları belli belirsiz tenime değerken kulağıma "Yatakta kucağında olmayı tercih ederim Jeongin." diye fısıldadı.

" diye fısıldadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ethereal | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin