rewrite the stars, hyunin

[8]

Ertesi gün okula gitmemişti Hyunjin. Sabah uyandıktan sonra da hiç iştahı olmadığı için kahvaltıya inmemişti.

Arkadaşları okulda oldukları için kafasını dağıtmak amacıyla birkaç saat ders çalışmaya çalışsa da başaramamıştı. Bu yüzden kendini yatağına atıp telefonundan Jeongin ve kendisinin çektirdiği fotoğraflara bakmaya başlamıştı fakat birkaç dakika sonra uykusu geldiği için uyuyakalmıştı.

-

Telefonuna gelen üst üste bildirimler ve aramalar yüzünden küfür ederek uyandı ve kimin aradığına bakmadan hemen yanında duran telefonunu açtı Hyunjin.

"Çabuk haberleri aç!" Seungmin'in fazla çıkan sesi yüzünden aniden korkup telefonu kulağından uzaklaştırdı.

Yeni uyandığı için sesi neredeyse hiç çıkamıyorken yerinden kalktı ve masasının üzerinde duran televizyon kumandasını alıp yeniden yatağına oturdu. "Ne? Neden?"

"Göreceksin."

Neler göreceği hakkında hiçbir tahmini yokken önüne çıkan ilk haber kanalını açtı Hyunjin.

"Ünlü moda markası Celine'in modeli Hwang Hyunjin'in anonim bir kişi tarafından paylaşılan fotoğrafları sosyal medyada gündem oldu!"

Yaşadığı ani şokla uykusu açılmaya başlarken elleri titremeye başladıı. "Hayır. Hayır olamaz."

"Ünlü modelin geçen hafta gittiği bir partide yanındaki gençle fazla yakınlığı insanların dikkatinden kaçmadı."

"Modelin eşcinsel olduğu hakkında tahminler yayılmaya başlarken, anonim bir kullanıcının yorumu bu tahminleri onaylar nitelikte oldu."

"Merhaba, Geçen gece Hyunjin'in gittiği partiden anonim bir kullanıcı olarak bunu yazıyorum. Onları çatı katında birbirlerini öperken ve sarılırken gördüm. Başlarda Hyunjin olup olmadığını anlayamadığım için arkadaşlarıma sordum. Fakat hepsi Hyunjin olduğunu söylediler. Yanındaki çocuğun ise Yongsan lisesinden bir öğrenci olduğunu söylüyorlar fakat kendisini tanımıyorum. Hwang Hyunjin ilk kez hayal kırıklığına uğrattığı için üzgünüm."

"Birkaç saat önce yayılan bu fotoğraflardan sonra modelden ve şirketinden hiçbir açıklama gelmediği için fanları kızgın."

"Jeongin.." Sinirle haberi kapatıp telefonunu açacağı sırada bir arama daha almasıyla arayan kişiye baktı.

"Babam"

Derin bir nefes verdi ve telefonu açtı.
"Efendim baba." Kendisiyle ne hakkında konuşacağını çok iyi biliyordu.

"Haberleri gördün mü?"

"Gördüm."

"Seni almaya gelmesi için birisini yolladım, hemen buraya gelmen gerekiyor."

"Tamam."

Gerginlikten elleri titremeye ve vücudu buz tutmaya devam ederken düşündüğü tek şey Jeongin'in nasıl olduğuydu.

Birkaç dakika içinde üzerini giyindi ve aşağı indi Hyunjin. Onu almak için gelecek olan arabanın çoktan gelmiş olduğunu gördü ve bindi.

Şoföre selam verdikten sonra gözlerini kapatıp arkasına yaslandı. "Ne yapacağım şimdi?" Aynı anda hem Jeongin'i, hem de kendini mahvetmişti. "O fotoğrafı çekeni ve yorumu yapanı bulursam, yemin ederim ki yaşamasına izin vermeyeceğim." Sinirleri bozulduğu için ellerini sıkmaya başlamıştı.