rewrite the stars, hyunin

[20]

Jeongin ertesi sabah kapısına okul saatinden birkaç saat önce gelen Hyunjin'in yarattığı şokla uyanmıştı. Daha sonra beraber kahvaltı yapıp okula gitmişlerdi.

Hyunjin zaten hepsini korkuttuğu için hiç kimse yan gözle bile bakamamıştı Jeongin'e. Sırasının üzerinde yazan hiçbir şey de yoktı artık. Hatta daha ilk teneffüs çoğu kişi ondan özür dilemek ve arkadaş olabilmek için yanına gelmişti.

Tıpkı birkaç hafta önce yaptıkları gibi herkes kendi halinde takılmaya ve alışmaya başlamıştı.

Jeongin'in okula gelişinin üzerinden birkaç gün geçti. Ve o birkaç gün içinde yeniden yurda taşındı Jeongin. Her ne kadar Hyunjin'le aynı odada kalmak istese de Seungmin bir türlü Jeongin'den vaz geçip başka birisiyle ya da tek başına kalmak istememişti.

Ayrıca Hyunjin'in babası onlara kötü sözler söyleyenlere dava açmış, oğlunu her koşulda destekleyeceğine dair bir açıklama yapmış ve sözleşmelerini fesh eden birkaç markanın yerine onları tamamen destekleyen büyük markalarla sözleşme imzalamışlardı.

Kelimenin tam anlamıyla her şey iyileşiyor gibiydi.

–

Günlerden Cuma'ydı. Jeongin erkenden uyandı ve telefonunu kontrol ederken sevgilisinden gelen mesajı gördü.

Hyunjin
Günaydın bebeğim!!
Bugün erkenden çıkmak zorunda kaldım çünkü birkaç işim var, ayrıca okula da yetişemeyeceğim gibi görünüyor.
Sakın endişelenme Seungmin yanında olacak!!

Gördüğü mesajlarla birlikte aynı anda hem endişe, hem de merak duygusu kapladı Jeongin'in içini.

Jeongin
Sorun değil halledebilirim.
Ama bir sorun yok değil mi?

Çok geçmeden Jeongin'in mesajına cevap verdi Hyunjin.

Hyunjin
Hayır yok endişelenme.
Okul çıkışı seni alacağım<3

Jeongin
Peki.
Dikkat et!!<3

Güne Hyunjin'siz başladığı için mutsuzdu Jeongin, öğlen arasının başladığını gösteren zilin çalmasıyla sabahtan beri kafasını koyduğu sıradan kalktı ve Seungmin'le beraber kantine indi.

Fakat tam kantinden içeriye girdikleri sırada telefonuna bir bildirim geldi.

Bilinmeyen numara
*Fotoğraf*
*Fotoğraf*
*Fotoğraf*
Beğendin mi?? :)

Bilinmeyen bir numaradan gelen birkaç fotoğraf olduğunu görünce Seungmin'e daha fazla yaklaştı Jeongin. "Bu ne şimdi?"

Her saniye Seungmin'le beraber merakları daha fazla artmaya devam ettiği için çok bekletmeden fotoğrafları açtılar.

"Lan–" Gördükleri fotoğraflarla ağzı açık kaldı ve şokla geri çekildi Seungmin.

Jeongin ise kaskatı kesilmiş bir şekilde tepki veremeden Seungmin'e bakıyordu.

"Hyunjin'in 'hepsinden intikam alacağım' derken bu kadar ciddi olduğunu tahmin etmemiştim."

Yaşadığı ufak(?) çaplı şoku atlatmaya çalışarak masalardan birisine oturdu Seungmin. Daha sonra Jeongin konuşmaya başladı. "Bunu yapmış olamaz."

Dakikalardır şok içindeydi. Çünkü atılan fotoğraflarda Daehwi, Niki, Jay, Eric, Sunwoo, Hyunjae, Asahi ve Bomin sırayla diz çökmüş ve dövülmüş bir haldeydi.

Bilinmeyen numaranın sohbetinden çıktı ve Hyunjin'i aramaya başladı. Sırf kendisi için Hyunjin'in insanlara zarar vermesini ve başını belaya sokmasını istemiyordu.