Bl.5

3.3K 185 44
                                    

Sabah olmuştu. Görkem bütün gece uyumamıştı sinirden. Aklından Çınar'ın, o adamla uyuşturucu almak için konuştuğu gerçeğini çıkaramıyordu. O adamı bulup ağzını yüzünü dağıtmak istiyordu. Mahallenin gençlerini zehirlendiği için doğduğuna pişman etmeliydi onu. Öyle şeyler yapmalıydı ki, bir daha bu mahalleye adımını dahi atmaya cesaret edememeliydi.

Babasıyla birlikte dükkana gitmek için evden çıkarken otobüs durağına yürüyen Çınar'ı gördü. Kırmızı siyahlı penye ceketinin kapişonunu başına geçirmiş, Lacivert okul çantasını omzuna atmış başı önünde yürüyordu tek başına. Bir an için yanaklarından süzülen gözyaşlarını eliyle sildiğini farketti.

Çınar ağlıyor muydu? Onun gözyaşları içindeki öfkeyi bir anda alıp götürmüştü sanki. Onu bu şekilde üzgün görmek yüreğini burkmuştu. Burkmak ne kelime sanki yüreğinin pres makinasının arasında çaresizce ezildiğini hissetmişti.

Ona o kadar uzun bakmıştı ki önündeki aracı farkedemedi.

"Görkem önüne baksana!"

Babasının bağırmasıyla, başını çevirirken ani bir refleksle frene yüklendi. Fakat önündeki komyonetin kasasına çarpmasına engel olamadı.

"Önüne baksana Görkem. Dünden beri aklın beş karış havada! Neyin var anlamıyorum!"

Görkem şaşkın bir şekilde bir arabanın önüne, bir babasına bakarken korkudan bir şey diyememişti. Babası "Neyseki çok hızlı gitmiyordun. Ucuz yırtık. Gel bakalım çok hasar var mı?" diyerek arabanın kapısını açtı.

Görkem ve babası, kamyonetin şoförü ve kazayı gören mahalleli arabaların etrafına toplanmıştı.

"Ali Abi geçmiş olsun. Sizde var mı bir şey?" diye sordu kamyonetin şoförü telaşla.

"Yok iyiyiz!"

"Kamyonette bir şey yok ama sizin arabada masraf çok!" dedi mahalleden birisi.

"Ali Abi benim yapacağım bir şey var mı?" diye sordu bu defa kamyonetin şoförü.

"Yok yok. Suç bizde zaten. Arkadan çarpan biziz sonuçta. Sen kusura bakma."

"Görkem sende iyi misin kardeşim!"

Kamyonetin şoförüne iyi olduğunu söylerken yanlarından geçen Çınar'a bakıyordu. Aklı hâlâ ondaydı.

"Tamam hadi sen bak işine. Hepimize geçmiş olsun. Görkem hadi çek arabayı dükkana!"

Görkem babasının dediğini duymamıştı. Kaldırımda yürüyen çocuğun arkasından bakakalmıştı. Neden ağladığını, niye uyuşturucu kullandığını, ne sıkıntısı olduğunu öğrenmek istiyordu. Ona yardım etmesi gerekiyordu. Bu sorunları tek başına aşmasının asla imkanı yoktu. Mutlaka konuşup bu uyuşturucu illetinden vazgeçirmeliydi onu.

Uyuşturuya devam ederse, o tatlı mı tatlı yüzü, İsmail gibi mahvolacaktı zamanla. O güzel gözlerinin feri gidecek, göz altları, dün akşam gördüğü çocuğun göz altları gibi kapkara olup, yine onun gibi genç yaşta saçları dökülecekti. Yazık olacaktı gençliğine. Bu illetin onun güzel yüzünü soldurmasına izin veremezdi. Girdiği bu yanlış yoldan bir an önce geri döndürmeliydi. Ne pahasına olursa olsun onu kaderine terk edemezdi.

"Kime diyorum aklın nerde yine? Hadi atla arabaya bizde gidelim. Yada dur arabayı ben kullanayım. Bugün senin kafan yerinde değil!"

Dükkana geldiklerinde arabanın önünü gören esnaf arkadaşları sarmıştı bu defa da arabanın etrafını. Babası herkese durumu izah ederken Görkem dükkana girip üzerini değiştirmeye başladı.

ÇINARIN GÖLGESİ //BxB//Final Yaptı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin