"Ali usta işleri toparladıysanız kahvede bekliyoruz seni okeye!" diyen arkadaşına bakan adam okuduğu gazeteyi masaya bırakarak ayağa kalktı. Görkem ve Polat arızalı bir arabayla uğraşırken "Tamam çayları söyleyin ben geliyorum" diyerek gülümsedi.
Ardından onların yanına gelerek "Ben kahvedeyim. Siz işinizi bitirip dükkanı kapatırsınız" dedi.
Bir süre daha arızalı arabayla uğraşan gençler, sonunda işlerini bitirirken hava da yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Yerdeki yağlı bezleri toplayan Polat "Senin araba n'oldu?" diye sordu.
"Kaportacı aradı. Önünü düzeltmiş boyaya göndermiş. Yarına hazır olur dedi."
Onlar etrafı toparlayıp aletleri yerlerine koyarken içeriye giren Adem "Selam beyler bugün iflahım sikildi ayakta durmaktan! Siz neler yaptınız bugün görüşemedik fazla" dedikten sonra yorgun bir şekilde oflayarak kendisini sandalyeye bıraktı.
"Biz yattık akşama kadar amına koyayım!"
"Sus lan cenabet! Parmağın nasıl oldu? Bugün kesmedin değil mi bir yerini Allah'ın sakar çırağı!" diyerek güldü alaycı bir şekilde.
"Berber çırağı değilim oğlum ben, bütün gün yerdeki kesilen saçları süpüreyim. Tehlikeli işlerle uğraşıyorum akşama kadar. Bu arabanın bir yerini çizsen götünü satsan ödeyemezsin!"
Onlar kendi aralarında birbirlerine laf sokarken Görkem üzerini değiştirmeye başlamıştı. Adem ona bakarak "Hayırdır moralin bozuk gibi" diye sordu.
"Yo gayet iyiyim!"
"Yok yok canın sıkkın senin bir iki gündür. Bu akşam tepede kafaları çekelim. Sonra da Leyla'ya gideriz. Bu morali Leyla'dan başkası düzeltmez. Benim de aşırı ihtiyacım var ona" diyerek gülümsedi Adem.
"Oğlum bir sene sonra askerlik var. Leyla'ya para saçacağına biraz birikim yap. Askerdeyken Leyla sana para göndermeyecek."
"Boşver oğlum ya. Bir daha mı geleceğiz sanki dünyaya? Bu gece biraz eğlenelim işte."
Görkem başını sağa sola sallayarak "Siz Polat'la gidin. Benim başka işlerim var" dedi.
"Yengeyle mi buluşacaksınız yine?"
"Size her şeyi söylemek zorunda mıyım? Geçen akşam söyledik de neler olduğu gördük. Hadi ben kaçtım. Polat sen dükkanı kapatırsın. İyi akşamlar size!" dedikten sonra dükkandan çıkarken iki genç meraklı gözlerle birbirine baktılar.
Görkem için çözmek istediği bir meseleye dönüşmüştü Çınar ve torbacı arasındaki sır. Yine kendine bir şey yapmadan, bu adamla aralarında ne olduğunu öğrenmek istiyordu.
Biraz yürüdükten sonra köfteciye girdi. "Hayri abi hayırlı işler. Bugün hiç Göt İsmail buralara uğradı mı?" diye sordu.
"O hapçıyla ne işin var ki senin? Önemli bir şey değildir umarım."
"Yok önemli değil de bulmam lazım onu" dedi.
"Valla benim bildiğim Göt İsmail yine bulmuştur o zıkkımı. Kimbilir nerede yığılıp kalmıştır. Fabrikadaki çocuklara sor istersen. Onlar bilir nerede olduğunu" derken ızgaradaki köfteleri çevirmeye başladı.
"Eyvalah abi. Sen bana on tane köfte ekmek hazırlar mısın? On ayran, dört, beş pakette sigara verirsen sevirim."
"Tamam sen geç otur ben hemen istediklerini hazırlıyorum."
"Sağ ol abi" dedikten sonra dükkanın dışındaki boş masalardan birisine oturduğu sırada telefonu çalmaya başladı. Arayan sevgilisiydi.
"Nasılsın aşkım? Çıktın mı işten?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇINARIN GÖLGESİ //BxB//Final Yaptı
Teen FictionÇınar'ın son günlerde içine kapanması ve kimseyle konuşmaması ailesini tedirgin eder. Babası, arkadaşının tavsiyesiyle mahallenin gençlerinden yardım ister. Görkem ve arkadaşları bu teklifi kabul eder ve Çınar'ın ne gibi bir sıkıntısı olduğunu öğren...