Onların yanlarına sinirle geldiğinde, adamın omzundan itip tuttuğu elini gencin kolundan kurtarmıştı. Adama öfkeyle bakıp burnundan nefes alırken dişlerini sıktı.
Gözlerini adamın yüzünden ayırmadan "Hayırdır ne istiyor bu adam senden?" diye sordu.
Kumral, uzun boylu zayıf adam "Söyle arkadaşına işine baksın!" derken omzundan itti.
Bu hareketiyle öfkesi daha da artan Görkem, adamı yakasından tutup genci bindirmeye çalıştığı beyaz arabaya doğru iterek kapısına yasladı.
"Benim işim lan bu! Çınar'ın gölgesiyim. O nereye ben oraya. Var mı bir sıkıntı?" dedi adamın korku dolu gözlerine bakarken.
Bu sırada motosikletiyle oradan geçen Adem ve arkasında oturan Polat, gencin parkın önündeki arabasını görünce durdular. Biraz ileride Görkem'in birisiyle tartıştığını gördüklerinde, çocukluklarından beri olduğu gibi gözlerini kırpmadan "Yetiştik kardeşim!" diyerek hemen yanına koştular.
Gencin arkadaşlarının da gelmesiyle bir an da kalabalıklaşan parkta, tek başına kalan ve tedirgin olan adam. "Neyse sonra konuşuruz!" dedikten sonra arabasına binip motoru çalıştırdı.
Görkem'in "İnsene lan arabadan aşağı! Bizim mahallemizde artistlik yapıp kaçmak var mı?" diyerek kapıya vururken adam hemen oradan uzaklaştı.
Gözlerini bu defa Çınar'a çeviren Görkem "Kimdi bu adam. Ne istiyor senden?" diye sordu bir kez daha.
Çınar cebinden çıkardığı telefona telaşla bakarken "Bu seni ilgilendirmez! Harbiden sen gölge gibi niye peşimdesin iki gündür? Rahat bırak beni!" diyerek telefonu kulağına götürüp yürümeye başladı.
Polat "Abi ne oldu? Biz hiçbir şey anlamadık!" diyerek baktı gence.
Fakat Görkem'de anlamamıştı ne olduğunu. Bu soruya verecek bir cevabı da yoktu şu an için. Sadece başını sağa sola sallayarak "Bilmiyorum" dedi giden çocuğun arkasından bakarken.
"Sizin ne işiniz var burada? Kahvede tavla oynamayacak mıydınız siz?" diyerek baktı arkadaşlarına merakla.
"Halı saha maçı çıkınca tavlayı iptal ettik" diyerek güldü.
Görkem "Hadi ne duruyorsunuz gidin maça. Bende fazla geç kalmadan manitayla buluşayım" dedikten sonra parktan ayrıldılar.
Arkadaşları motosiklete binip oradan uzaklaşırken, arabanın koltuğuna oturan gencin aklı Çınar'da kalmıştı. Babasının "Oğlum son günlerde bizimle hiç konuşmuyor. İçine çok kapandı" sözlerini hatırladı. Ardından sevgilisiyle buluşmaktan vazgeçerek Çınar'ın peşinden gitmek için arabasını çalıştırdı. Fakat bunu niye yaptığını kendi bile bilmiyordu.
"Aşkım çok acil bir işim çıktı. Yarın akşam buluşsak olur mu?"
"Ama ben bu akşam için hazırlanmıştım. Biliyorsun her zaman dışarıya çıkma fırsatım olmuyor" dedi kız üzgün bir ses tonuyla.
"Üzgünüm bu işi bugün halletmem gerekiyor. Özür dilerim senden."
"Tamam o zaman. Görüşürüz."
Kız telefonu hayalkırıklığı içinde kapatırken bunu sesine de yansıtmıştı. Bu sırada Çınar'ın sokağın köşesinde hâlâ telefonla konuştuğunu farketti. Arabayı durdurup aşağı indiğinde sinirle "Ben sana güvenmiştim. Niye yapıyorsun bunu bana?" dediğini duydu. Gencin arkası dönük olduğu için Görkem'in geldiğini görmemişti henüz.
Bir süre telefondan gelen sesi dinledikten sonra "Ne alakası var. Onların parka gelmesi tamamen tesadüftü. Ben seninle oyun falan oynamıyorum. Asıl benimle oynayan ve sinirimi bozan sensin" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇINARIN GÖLGESİ //BxB//Final Yaptı
Fiksi RemajaÇınar'ın son günlerde içine kapanması ve kimseyle konuşmaması ailesini tedirgin eder. Babası, arkadaşının tavsiyesiyle mahallenin gençlerinden yardım ister. Görkem ve arkadaşları bu teklifi kabul eder ve Çınar'ın ne gibi bir sıkıntısı olduğunu öğren...