Sabah dükkanı açtıklarında Polat'ın gelmesini beklemişlerdi. Ama gelen giden olmayınca "Neyse bugün birlikte çalışacağız anlaşılan" diyerek kollarını sıvadı Görkem'in babası, üstüne iş kiyafetlerini giymeye giderken.
Adem "N'oldu bilader. Polat nerde? Cidden bıraktı mı işi?" diye sordu.
Dudaklarını sıkan Görkem "Geçen akşam unuttuğu telefonu almak için geri döndüğünde seninle Sinan'ı öpüşürken görmüş. Konuşmaya çalıştım ama çok sinirlenmişti buna. Hiçbirimizi görmek istemiyor artık sanırım" dedi. Birbirlerine çaresiz gözlerle baktılar. Çocukluktan beri hiç ayrılmayan arkadaşların dostlukları bitmenin eşiğine gelmişti.
Öğlene kadar babasıyla birlikte arabaları tamir ettiler. Polat'ın yokluğunu ikisi de oldukça fazla hissetmişti. Nefes nefese arabanın altından çıkan adam "Benden geçmiş artık bu işler. Anam anam belim!.." diye belini tutarak, acı içinde ayağa kalkarken kolundan tuttu oğlu.
Onu sandalyeye oturturken "Sağ ol baba eline sağlık. Bundan sonrasını ben hallederim. Sen dinlen" dedi.
Babasının yorgun halini görünce dişlerini sıkarak kapıya yönelip telefonu cebinden çıkardı. Ardından Polat'ın adını bulup, arama tuşuna basarak kulağına götürdü telefonu.
"Efendim" dedi moralsiz bir sesle Polat.
"Lan oğlum niye gelmedin işe! Adam sabahtan beri arabaların altına girip çıkmaktan mahvoldu. Hadi beni siktir et! Ali ustanı da mı düşünmüyorsun hiç? Kaç yaşında adam çırak gibi çalışıyor kaç saattir!"
Bir süre konuşmasını bekledi telefonda. Düşündükten sonra derin bir nefes alarak "Tamam gelirim ama bir şartla!" dedi.
"Ne şartı? Eski köye yeni adet çıkarma amına koyayım!"
"O iki ılığın, artık ne sabah ne öğle yemeği için dükkana girmelerini istemiyorum. Hatta adımını bile atmasınlar. Kabul edersen hemen gelip Ali ustanın elini öpüp, özür dileyip çalışmaya başlarım" dedi.
"Lan oğlum bahsettiğin kişi Adem oğlum Adem. Çocukluk arkadaşıyız lan biz! Ona nasıl artık bizim dükkana gelme derim?"
"Sen demesen ben derim. Sorun değil. Yüzlerini dahi görmek istemiyorum onların!" dedi.
Dudaklarını sıkıp babasına çevirdi gözlerini. Cidden bu işler babasının yapacağı işler değildi. Yeni birini bulup sıfırdan yetiştirmek aylarca hatta yıllarca sürecekti. Şartını kabul etmekten başka çare bırakmıyordu Polat. Tek sorun bunu Adem'e nasıl söyleyecekti işte?
"Peki sen gel. Ben bir şekilde izah ederim durumu onlara" dedikten sonra telefonu kapattı düşünceli bir şekilde başını kaşıyarak. Ardından berber dükkanına doğru yürümeye başladı.
Bu sırada telefonu çalmaya başladı. Ekranda sevgilisinin adını görünce içeriye girmekten vazgeçip telefonu açtı.
"Efendim aşkım"
"Bana aşkım falan deme Görkem!" dedi sinirle kız.
"Niye sinirlisin bu kadar aşkım?"
"Ben sana aylardır araba kullanmayı öğret diyorum. Hiç beni takmıyorsun. Ama gidip başkalarına öğretiyormuşsun!" dedi sinirle çıkan bir ses tonuyla.
"Sana kim söyledi bunu?" diye sordu Görkem.
"Kim söylediyse söyledi. Bu seni hiç ilgilendirmez! En kısa zamanda bana araba kullanmayı öğretmeni istiyorum!" dedi.
"Bu aralar olmaz. Eleman eksik. İşler yoğun. Başımızı kaşıyacak vaktimiz yok yeminle!"
"Başkalarını okula götürmeye, tepelerde alem yapmaya, bara pavyona gitmeye fırsatın var ama değil mi? Beni bir kere güzel bir yere götürmedin" diye söylendi arka arkaya telefonda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇINARIN GÖLGESİ //BxB//Final Yaptı
Novela JuvenilÇınar'ın son günlerde içine kapanması ve kimseyle konuşmaması ailesini tedirgin eder. Babası, arkadaşının tavsiyesiyle mahallenin gençlerinden yardım ister. Görkem ve arkadaşları bu teklifi kabul eder ve Çınar'ın ne gibi bir sıkıntısı olduğunu öğren...