Önceki bölümde söylediğim yine umursanmamış :|
Açıkçası söylediklerimi umursamayan, hatta okumadan geçen insanların kitaplarımı ve yazdığım şeyleri okumayı hak etmediklerini söylemek isterim. (Bu cümleden birçok anlam çıkarılabilir :)
Bu bölüme sınır koymaya karar verdim. En az 300 oy. Hoş, o kadar okuyucuya rağmen bu sayı bile çıkmıyor ne yazık ki.
Her neyse, emeğimi dikkate alıp bana gerçekten destek olan ve söylediklerimi boş vermeyen tatlı insanlara çoook teşekkür ederim.
Bu bölümü ve yazacağım diğer tüm bölümleri onlara hediye edip onlar için yazmaya devam ediyorum. 💗💓💝💞❤️💘❣️💕💌💟💖Kalplerimi de size, daha doğrusu üstte bahsettiğim kişilere armağan ettikten sonra keyifli okumalar diliyorum. 🖤
Her yerimde olan ağrıyla gözlerimi açtım. Beyaz tavanı gördüğümde derin bir nefes verdim. Dün eve hiç gelemeyeceğimi sanmıştım bir an.
Dün akşam abimlerin peşinden bayağı bir koşturmuştum. En son abimde yorulduğunda Alp'i birkaç kez tehdit edip eve gelmişti benimle. Aslında hedefi beni sorguya çekmekti fakat eve geldiğimizde abim kanepeye uzanır uzanmaz uyuya kalmıştı. Ben de onu uyandırmadan annemleri beklemeden odama geçip yatmıştım.
İçerden abimin acıyla inlemeleri ve küfürleri geliyordu. Anlaşılan dün kanepede uyuya kaldığı için bir yerleri ağıran tek o değildi.
Üstümdeki yorganı atıp ayağa kalktım. Dizlerim gerçekten çok ağrıyordu. Banyoya geçip rutin işlerimi hallettikten sonra çıktım. Bir de okula gitmeme kararı almıştım bugün. Zaten geç kalmıştım. Annem de beni kaldırmamıştı. O yüzden sorun olmadığını düşünüyorum.
Odadan çıkıp esneye esneye salona gittim. Abim koltukta oturmuş bir yerlerini ovuyordu. Babam işe gitmişti muhtemelen. Annem de mutfaktaydı. "Günaydın abiciğim." Dedim sırıtarak. Ondan uzak olan bir koltuğa oturdum. Beni görünce kaşlarını çatıp ağzında bir şeyler mırıldandı. Muhtemelen küfür etmişti. Aniden yanındaki yastığı bana atınca çığlık atıp ayağa kalktım ve annemin yanına kaçtım. "Seni bana kardeş diye verdikleri güne lanet olsun kızım!" Diye bağırdığında kahkaha attım gıcıklık olsun diye.
"Ay ben de "abim abim, abim nerde!" Diye ağlıyordum zaten." Diye bağırdığımda annem ofladı. "Büyüyün biraz." Dediğinde "ben büyüğüm zaten güzellik, sen onu içerdeki avukat adamına söyle." Dediğimde başını onaylamaz gibi iki yana salladı.
Ona havadan öpücük atıp kahvaltı masasına oturdum. Abim belini tutarak mutfağa girince annem çayı alıp masaya oturdu. "Sen ne kadar da pis bir çiyansın böyle." Dedi abim ayıplar bir şekilde. O da oturdu daha sonra.Gülümseyerek başımı salladım. "Ben de seni seviyorum ciğerim." Bana sert avukat bakışlarından birini atıp "Sen dur daha dün gece olanların hesabını vereceksin." Dediğinde azıcık tırsmış olabilirdim. "Artık biriniz şu dün geceyi anlatın yoksa babanızla bu durumu çözmek zorunda kalırsınız." Diyen annem havalı bir şekilde kocasını işin içine karıştırıp çayından yudum aldı. "Anne çocuk muyum ben? Babamla tehdit etme artık." Dedi abim sitemle. Ama o da babamdan tırsıyordu hâlâ.
"Kocanı bize karşı kullanman hiç hoş değil anne. Neyse anlatıyorum iyi dinle lütfen." Dediğimde abim hemen lafa atladı. "Yok sen anlatma, şimdi lafı evirip çevirip bir şeyler yaparsın. O yüzden elimden kaza çıkmasını istemiyorsan sesini kesip yemeğini ye." Dediğinde elimdeki çatalı masaya bıraktım. "Hayırdır abim niye artistlendin sen böyle? Sanki suç işledik anasını satayım." Der demez ayağa kalktım ve koşarak mutfaktan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BASKETÇİ | YARI TEXTİNG
Teen Fiction0532***: Bugün o topu atanı bulursam sahadaki basket potasını kafasına geçirecem (01.15) 0532***: Lan Tolga piçi, niye görüldü atıyorsuunn (01.16) Defne: Noluyor be siz kimsiniz? (01.17) 0532***: dalga geçmeyi kes pezevenk içtin mi sen (01.18) Defne...