Bir uyarı yapıp bölümle sizi baş başa bırakacağım.
Bu bölümden itibaren texting kısımları çok az hatta hiç olmayabilir. O halde keyifli okumalaaar. 💖Keyifli okumalar dilerim.
^^^^^^^^
Alp ama aptal olanından: Defne (09.15)
Defne: Efendim? (09.20)
Alp ama aptal olanından: Sınıfta mısın?
Defne: sana ne
Alp ama aptal olanından: Defne, ciddi anlamda düzgünce konuşmamız lazım yoksa kafayı yiyeceğim
Defne: iki gündür benimle konuşmadığın için aşkından yataklara düştüğünü mü anlatacaksın??
Evet, o günün ardından iki gün geçmişti ve ikimizden de çıt çıkmamıştı, birbirimize karşı.
Alp ama aptal olanından: Evet tam da onu anlatacağım
Alp ama aptal olanından: Bu yüzden acilen görüşmeliyiz.
Defne: Üzgünüm, işim var
Defne: Sonra görüşürüz.
Telefonu sessize alarak kafamı sıraya gömüp düzgünce alamadığım uykuma kaldığım yerden devam ettim.
•••
"Hey, hile yaptın!" Diye bağırdım sitemle. Abim ise hayvan gibi gülmek, pardon düzeltiyorum anırmakla meşguldü.
Yine bir akşam vaktindeydik ve Alp sabahtan beri hiç yazmamıştı. İki gündür yaşadıklarımızı ve onu düşünüyordum ama hiçbir şey yapmıyordum. Sadece kafamı dağıtıyordum, tıpkı şu an abimle oyun oynamamız gibi.
"Defne, bağırma kızım!" Diye içerden seslendi annem. Babama baktım, hâlâ gözlüğünü takmış bir vaziyette önündeki dosyalarla ilgileniyordu. Oflayıp abime yastık attım fakat havada güçlü bir refleksle tuttu. Gözlerimi devirdiğim sırada zil çaldı.
"Kalk kapıya bak bücür." Dedi abim elindeki yastığı arkasına koyarak. Söylene söylene ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim. "Kim geldi bu saatte? Birini mi bekliyorduk?" Dedim kendi kendime, agresif bir şekilde. Zil bir kez daha çaldığında sinirle kapıyı açtım.
"Niye ikide bir zile," devam edemedim çünkü karşımdaki kişiyi hiç beklemiyordum.
"Alp?" Dedim birkaç saniye sonra şaşkınlığımdan kurtularak.
Gülümsedi. Şu an karşımda cidden o vardı. Siyah, ona yakışan pantolonu ve lacivert kazağıyla tam karşımdaydı işte. Neden buradaydı?
"Defne, beni içeri almayacak mısın?" Dediğinde yutkunarak kendime geldim.
"Hayır." Diyerek kapıyı yüzüne kapattım.
Öylece orada dikilip ne yapacağımı düşünüyordum. Şu an neden geldiği önemli değildi, tamam önemliydi ama resmen bizimkilerin de yaşadığı evime gelmişti! Ne yapacaktım şimdi ben? Eğer Alp gitmezse ve bu saate bizim kapıda babamlar onu görürse hiç iyi şeyler olmayabilirdi. Of Alp of!
"Defne, kim gelmiş?" Diye seslendi annem içerden. Hemen kafamı iki yana salladım fakat çoktan paniğe kapılmıştım."Hiç, hiç kimse!" Diye bağırıp kapıyı açtım tekrardan. Alp hâlâ bekliyordu. "Buraya neden geldin bilmiyorum ama acilen gitmen lazım, eğer abim falan seni görürse,"
"Defne ne oluyor?" Benim sözümü kesen şey abimin sorusuydu. Abime baktığımda Alp'e baktığını fark ettim. Alp hemen boğazını temizleyip "Ben Alp, Defne'nin okuldan arkadaşıyım." Dedi. Gözlerim kısılırken abime baktım. İfadesini bozmadan, "Pekâlâ, neden bu saatte buradasın?" Dedi. Hemen soğuk bir tavra bürünüp sorgulayıcı bir hale geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BASKETÇİ | YARI TEXTİNG
Fiksi Remaja0532***: Bugün o topu atanı bulursam sahadaki basket potasını kafasına geçirecem (01.15) 0532***: Lan Tolga piçi, niye görüldü atıyorsuunn (01.16) Defne: Noluyor be siz kimsiniz? (01.17) 0532***: dalga geçmeyi kes pezevenk içtin mi sen (01.18) Defne...