Sessizlik

2.4K 81 0
                                    

Hava kararmış ortalık iyice soğumaya başlamıştı. Umay hala kapının eşiğinde oturuyor,bom boş yola bakıyordu. Ağlamak artık yetmez olmuştu ona.Az önceki fırtınalı hali gitmiş büsbütün bir sessizlik yerini almıştı. Artık kalkması gerekiyordu ordan.Ayağa kalktı,kapıyı tıklattı. Hala bir ses bekliyordu annesinden.
🌺 Anne hadi aç artık.Oturup konuşalım (ne konuşacağını bile bilmiyordu sadece laf olsun diye dedi)
🌺Annee ,hadi aç bak üşüdüm artık burda oturmaktan.

Kadından ses soluk çıkmıyordu.Bir müddet daha bekledi.En sonunda mutfaktaki balkon kapısından içeri girmeyi akıl etti.Evleri müstakil 3+1 ama kutu kadar bir evde.Balkona atladı kapı kilitliydi.Bir kaç kez zorladı baktı olacak gibi değil pimapen kapının camını kırdı. Gerisi çok kolay olmuştu. Eve girdi .Ve annesine çekinerek  seslendi.
🌺Annee !
Yatak odasına doğru yürüdü. Bekledi önce acaba annesi kendini görünce ne tepki verir diye düşündü. Umay hiçbir zaman ona karşı gelmemiş oda hiçbir zaman ona vurmamıştı ama bugün ilk kez ilk kez anne dayağı yemişti. Çekinerek kapıyı 2 kez tıklattı.Ses gelmedi sonra tekrar tıklattı. Derin bir nefes alıp kapıyı açtı.

Gördükleri karşısında beyninden vurulmuş döndü. Gözlerinden yaşlar ondan izinsiz dökülü verdi.Dizleri kendini tartamaz oldu.Ona yıllarca sevgisizlik sunan annesi şimdi de nefretini sunmuştu.Asmıştı kendini.Umay tavanda asılı suratı mosmor olmuş kadina baktı.İçinde koca bir yangın peydah oldu.Çığlıklarına gök kubbe altındaki tüm canlılar duydu sandı ,kendisine o kadar şaşırdı ki ...

Bu kadın değil miydi kendisine yıllarca bir hiç gibi davranan.Bu kadın değil miydi üvey babasına bir kere bile dur demeyen.Bir güzel sözü bir güler yüzü kendine çok gören. Bu kadın değil miydi çocukluğunu yaşatmayan. Ne diye onun için feryat figan ağlıyordu .Ne diye canını yakma pahasına kendi suratına vuruyordu.Ne diye bu kadar acı çekiyordu.

İçindeki çocukluğundan kalma son mutluluk kırıntısı da yok olup gitmişti.

2 saat sonra....

Umay ölüm sessizliğindeydi.Buraya nasıl geldi hiç bilmiyordu. Gözünü her kapattığında havada süzülen o beden geliyordu önüne. Yanında genç sarışın bir sağlık görevlisi onun tansiyonunu ölçüyordu. Ona birşeyler söylüyor ama Umay tüm sesleri uğultu halinde duyuyordu.Sonra o kadın gitti.O giderken kafasını kaldırıp etrafa baktığında emniyette olğunun fark etti.Telsiz sesleri ,bağıran polis memurları ve birçok insan... Bir an boğuluyormuş gibi hissetti.Sonrasinda ağzına dolan safra ile kendini çıkışa doğru hızla koşarken buldu.Gördüğü ilk ağacın dibine kustu.Başı dönüyordu.

Önünde bir çift ayak belirdi.Elindeki suyu uzatıp iyimisiniz diye sordu.Umay hızla suyu alıp içti. Bu su içinin yangının söndürmeye yetermiydi acaba diye düşündü. Yetmezdi ya yetmezdi.Adama döndü. Genç kumral, ela gözlü tahmini 187-190 boylarında yapılı kot ceketli bir adamdı.
- İyi görünmüyorsunuz hastaneye gitmek istermis...
Umay yere yığılmıştı.

Herkese merhaba arkadaşlar. Bu benim ilk kitabım o yuzden gerek kurgudan gerekse yazımda yanlışlarım olursa lütfen affedin.Ve lütfen desteklerinizi eksik etmeyin🌺🌸🌷🦁

Çeşm-i Siyahım🖤🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin