Yazardan
🦁Kim lan bu amına koyduğumun herifi kim. Ne sikime güvenip de benim mekanlarıma baskın yapıyor.
Genç adam sinirle soluyordu.Son bir haftadır sürekli işleri baltalanıyor düzeni bozuluyor ve sınırları ihlal ediliyordu.Elindeki çekiç ile sandalyedeki bağlı adamin zaten kırdığı parmaklarına bir kez daha vurdu.Dün geceden beri sistematik bir şekilde işkence ediyorlardı bir zamanlar onun için çalışan ama şimdilerde düşmanlarına muhbirlik yapan adama.
İtalya'dan döner dönmez masa toplanmış yakalanan silahlar için çözüm yolu aramışlardı.Bir yandan da her yerde o muhbiri arayıp en sonunda dün gece yakalayabilmişlerdi.
Ama adamı yakaladıktan sonra bile baskınlar olunca birden fazla muhbir oldugu anlaşılmıştı.
En son Kör Sami'nin parmağı olduğunu öğrenmişler adamın ipini çekmişlerdi.Şimdi ise Başkomiser Ferit Altay'a olan öfkesini bu şekilde atmaya çalışıyordu.Artik yorulduğunu hissettiğinde kendini depodaki eski odasına attı.Koltuga uzandığında aklında 40 tilki dolaşıyor kırkınında kuyruğu birbirine değmiyordu.Hainleri bir bir bulmanın rahatlığı omuzlarına çökmeye başlamıştı.Gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalışıyordu.
Ömer'den
Bir güne daha baskın haberi ile gözümü açmıştım. Önce gemim,sonra ambar şimdi ise alt birimdeki kafes dövüşü işindeki çetenin çökertildigi haberi gelmişti.Bu son haber ile sinir iyice tepeme çıkmış yerimde duramaz olmuştum. Mesele sadece benim işlerimin baltalanması değil çünkü bu işlerden ekmek yiyen binlerce insanin sokaklara düşmüş olması.Kafes dövüşü yapan gençler sokaklarda serserilik yapmak yerine hem dövüşerek hemde bahislerden pay alarak geçiriyorlardı.Yer altinda kaplan olanlar normal hayatlarında ya kimsesiz yetimhane çocukları yada bakmakla sorumlu oldukları aileleri olan insanlardı.Şimdi onlar ekmeksiz kalacaklar.Keza diğer işlerde de olduğu gibi çoğunlukla ihtiyaç sahibi olanlar yer aldığı için onlarda da aynısı olacaktı.Ve bunların tüm sorumlusu o komiser bozuntusu.
Düşmanlarım ile işbirliği yapıp beni bitirmeye uğraşıyor.Üstelik bunu gözüme soka soka yapıp artistlik taslıyor. Derin bir nefes çektim içime ne yapacağımı planlamam gerek. Bu adam Umay'ın hayatında maalesef ki önemli bir yere sahip o yüzden onu öldürmem demek Umay'ın nefretini kazanmam demek, bunu kaldıramam ama bu pisliği de cezasız bırakmam.
Ahh Umay olmasa arada neler yapardım ben o piçe .Ah ulan ah ben bu hallere düşecek adam mıydım? Bir kara gözlüye vurulduk diye ne nam kaldı ne racon.Onu kaybetme düşüncesi elimi kolumu bağlıyor.En kısa zamanda ona olan sevdamı bilmesi gerekiyor.Nasıl biri olduğumu benim ona anlatmam şart .Eğer Ferit denen göt lalesi birşeyler yumurtlarsa kız benden korkar hatta daha kötüsü kaçar.İşte herşeye tamam ama buna asla musade etmem. Umay'ın benden ,sevdamdan kaçmasına dayanamam.
Şimdi diyecekler iki kez gördüğün bir kız için nasıl 8 sene aşk acısı çektin diye.Ben aşkı Karadenizin Deli Yüregi olarak nam salmış Boran ağbimden öğrendim.O bana nasıl sevilir, nasıl sabredilir,nasıl bir ömür beklenir öğretti. Boran Ağbim Trabzon'daki köyümüzün bıçkın delikanlilarındandı.Bir zamanlar dağ gibi bir yiğit olan adam uğruna öleceği karısının ölümüyle kabuğuna çekilmiş yayladan şehre inmez olmuştu.Öyle bir sevdaydı ki onunkisi insanın yüreğini yakardı da ah etmezdi.O zamanlar küçüktüm az biraz bilirdim ne olduğunu büyüyünce anladım ne denli kavurucu bir ateş olduğunu bu illetin.
Boran ağbi köyde yiğit delikanlılığı ile bilinen yakışıklı mert bir adamdı.Kimseye kötülük etmez herkesin işine koşardı.Asiyesine ilkokuldan beri sevdalıydı.Gizli gizli buluşur arada benimle mektup yollardı.Nihayet ailelerinide ikna edip evlendikten 1 ay sonra Boran ağbi askere gitmiş giderkende canını kardeşim dediği adama Cevdet'e emanet etmişti.Cevdetle kan kardeşiydiler, birlikte büyümüş birlikte yiyip içmişlerdi.Kendinden çok güvenirdi ona,halbuki kansızın teki olduğunu bilmezdi.Boran ağbi askerdeyken 1 ay bile geçmeden Cevdet soysuzu Asiye ablayı kaçırmış zorla esir etmisti eline.Meğer dostum dediği adamin karısına göz dikmiş ırz düşmanı.Herkes onları aramış hiçbir yerde bulunamamıştı.Boran ağbi haberi duyar duymaz askerden firar etmiş Cevdet'in peşine düşmüştü. Aradan geçen 8 ayın sonunda Boran ağbi Asiye ablanın tabutuyla bir gece yarısı çıkıp gelmişti.Elinde ise Asiye ablanın yazdığı mektup vardı,daha doğrusu intihar notu.
Asiye abla Cevdet onu kaçırdığında zaten hamileymiş 7 ay boyunca kendisine dokunmayan Cevdet doğum yaptıktan ve çocuğunu kaybettikten sonra bir müddet onu yalnız bırakmış. Ama Asiye abla daha fazla dayanamayıp kaçmaya çalışınca ırzına geçmiş.Buna dayanamayan genç kadın belki eline geçer umudu ile sevdigi adama mektup yazıp helallik istemiş ,özürler dilemiş ve canına kıymıştı.Arkasında ise yuvası başına yıkılan bir adam bırakmıştı.
O zamandan sonra her gün hiç üşenmeden Asiyesinin mezarına gider onunla saatlerce sohbet eder asla yayladan şehre inmezdi Boran ağbi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çeşm-i Siyahım🖤🤍
Romantizm28 yaşındaki tesettürlü bir ofis çalışanı Umay hic farkında olmadan yardım ettiği adam(mafya babası) tarafından kaçırıldı.Bu mafyanın elinden kurtulabilmek için denemediği yol kalmadı. Ömer; Daha ne kadar benden kaçmaya devam edeceksin yavrum.Sana...