7.Bölüm

7.7K 149 72
                                    

Alp öfekli bakışlarını üzerimizden ayırmadan bize doğu gelmeye başladı. Bu sırada bende bana sülük gibi yapışmış kulağıma "iyi ki geldin" diye zırvalayan Egeyi kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum ama nafile adam öyle bir yapışmiştı ki tüm gücümü kulanmama rağmen milim uzaklaşmıyordu.

Alp benim bu çaresiz çırpınışlarımı fark edince sinir kat sayısı ikiye katlanmıaş bir şekilde yanımıza gelip Egeyi tek kolundan tutarak üzerimden çekti. Rahat bir nefes alıp Alp'in yanında durup Ege'nin geriye doğru yalpalayıp kendisini zor zor ayakta tutmasına izledim. Egenin neye uğradığını şaşıran gözleri Alpi görmesiyle öfke ve şaşkınlık barındıran bir hal aldı

"Ne oluyor Alp" dedi "ne yaptığını sanıyorsun sen"

Alp ona yaklaşıp "asıl sen ne yapıyorsun lan kız istemiyor işte ne zorluyorsun"diye kükredi

Evet kükredi hemde öyle bir kükremişti ki mekandaki bu gürültüye rağmen bir kaç kişinin merakla bizim olduğumuz tarafa baktığını görmüştüm.

Ege kör kütük sarhoş olduğu anlaşılacak
bir şekilde bağırarak "demek ki istiyor Alp istemese buraya niye gelsin ki"dedi

Ne dediğinin sanıyordu bu adam ben ona Alpi sevdiğimi söylemek için buraya gelmiştim onun saçma itiamlarını dinlemek için değil

Alp'in bir açıklama bekleyen öfkeli gözleri gözlerimle buluşunca sinirle Egeye doğru bir kaç adım atıp

"Ne saçmalıyorsun sen be! ben buraya bir başkasını sevdiğimi sana söylemek için gelmiştim"dedim

Ege'nin öfke barındıran yüz ifadesi yerini hüzne bırakmıştı yüzünü acıyla buruşturup yutkundu bir şeyler söylemek için dudaklarını oynatsa da kafasını olumsuzca sallayıp onu ilk gördüğüm yere doğru gitti.

Gözlerimi ondan çekip Alpe çevirdim Alp bu söylediklerimi anlayamamış bir ifadeyle yüzüme bakıp "arabam hemen girişte arabaya binip beni bekle gelince konuşacağız"dedi.

Gözlerimi Egenin olduğu tarafa çevirdim Ege yine aynı pozisyonuna geçmiş içki içiyordu onun bu hali beni üzsede elimden bir şey gelmiyordu. Alpin koluma dokunmasıyla gözlerimi ona çevirdim bakışlarından gitmemi istediğini anlayınca onu onaylayıp ordan uzaklaştım.

Birilerinin benim yüzümden acı çekmesinden nefret etsemde şu an elimden hiç bir şey gelmiyordu. Ben Alpi seviyordum. Sadece onu. Ve bu ölene kadar da böyle devam edecekti.

Mekanın girişinde sadece siyah bir araba duruyordu. Bunun Alp'in arabası olduğunu anlayıp bindim ve onu beklemeye başladım. Arabası tamamen o kokuyordu ve bu koku beni sakinleştiriyor, huzur veriyordu.
Hava sabaha göre bozulmuş bulutlanmıştı. Havada biriken gri bulutlar birazdan sağanak bir yağmur yağacağının habercisiydi.

Dalgınlığım kapı sesiyle dağıldı Alp içeri girip kapıyı kapattı. Gözlerimiz buluşunca onun şuan yanımda olmasının benim için ne kadar büyük bir nimet olduğunu düşündüm. Ben de şu an Ege gibi onun için ağlayabilirdim ama ben daha bu sabah bana imkansızmış gibi gelen o hülyanın şuan tamda içindeydim.

Ona kocaman gülümseyip uzanıp sarıldım ellerimi ensesindeki saçlarında gezindirdim başımı boyun girintisine yaslayıp kokusunu taa içime kadar çektim o ilk başta bu atağıma şaşkınlıkla tepki verse de sonradan karşılık vermiş saçımın üstüne bir öpücük kondurmuştu. Hiç geri çekilesim yoktu ama onun kurduğu cümleler geri çekilmem neden oldu.

"Yaramaz kız çocuğu söyle bakalım burda ne işin vardı ve ne ara Egeye başka birinden hoşlandığını söyleyecek kadar yakınlık kurdun?"

Bu sorular normalde beni sinir edebilirdi ama şu an onun beni kıskanması yüzümdeki gülümsemeyi arttırmıştı koltukta yerime geçip gülümsememi koruyarak

Profesör(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin