3.Bölüm

10K 161 8
                                    

Kantinin girişine sabitlediğim ifadesiz bakışlarımı Elan'nın kolumu dürtmesiyle ona çevirdim.

"Kızım sana diyorum sen beni dinlemiyor musun?"

Bugün cumaydı ve ben onu en son geçen hafta pazartesi görmüştüm. Ve bu 1 buçuk saatlik görüş beni tatmin etmezken beyefendi bu hafta derse gelmemişti danışman hocamızın dediğine göre işi varmış aptal herif o kadar gün varken işini benimle dersi olduğu güne mi bırakmıştı.

Sabah ki dersten sonra Elayla kantine inmiştik Ela'nın sorusu kafamdaki düşüncelerin dağılmasına neden olmuştu.

"Ne var? Ne oldu?"dedim bıkkın bir şekilde ve şu an onun olmadığı hiç bir konu benim umrumda değildi.

Ela yüzünü asıp "diyorum ki Ali beni akşam bara gitmeye davet etti ve bendee"

Ali, Ela'nın okulun ilk gününden beri peşini bırakmadığı takıntılı hayranıydı ama görünüşe göre Ela'da Aliye karşı boş değildi.

"Eeee sende neee"

Ela ellerini küçük bir çocuk gibi çenesinin altına yerleştirip bana masum kedi bakışlarını atarak

"Sedef gelmezse gelmem dedim."

"Ne dedin ne dedin" yüzümü sinirle buruşturup "sen ciddi değilsin dimi Ela? Beni o Ali denilen neğüdü belirsiz herifle uğraştırmayacaksın dimi?"

Ela sarı saçlarını havalı bir şekilde savurup sırıttı "Ne deseydim kızım hemen kabul etseydim gozünde çok kolay lokma olurdum onun için biraz zorlamak istedim"

Sinirle derin derin nefes alıp "peki benim gelmeyeceğimi gürültülü ortamlardan nefret ettiğimi kaç haftadır anlayamadın, tanıyamadın mı beni?"

"Sedef biliyorum tabi seni huyunuda ama Ali'nin sırf benim onunla gitmem için senin gibi zor ve inatçı birini nasıl ikna edeceğini merak ettim ve seni ikna etmesi demek bana olan ilgi derecesini gösterecek"

Heyecanla gülümseyip benim sinirli yüz ifademi umursamadı bile sıkıntıyla iç çekip "iyi o zaman Aliyi unutsan iyi olur çünkü ben gelmeyeceğim"

Deyip çantamı alıp kalktım o da hemen beni takip ediyor bir yandanda "Sedef bu kadar acımazsız olamazsın dimi?"
Diyerek arkamdan geliyordu onu umursamadan kantinden çıkıp kampüse gitmek için yönümü değiştirdim

Vee

Onu gördüm girişte arabasına yaslanmış sigara içiyordu bir insan bu kadar mükemmel olabilir miydi bu adam çok güzel ve çok acımasızdı onu orda görmemle olduğum yerde durdum.
Sadece bütün dikkatimle onu izlemeye başladım onu daha yakından ve beni göremiyeceği bir yer aradım hemen çarpazında duran ağacı görmemle oraya ilerledim.

İşte daha net görebiliyordum adamımın yüzünü ah o kadar çok özlemiştim ki onu...

Sigara sanki onun biçimli parmakları için yaratılmıştı. İçine çekip dumanı üflemesi bile bana o kadar çekici geliyordu ki bana ben bu adama hastalıklı bir şekilde vurulmuştum sanırım.

onu görmediğim zamanlar ızdırap gibi geçiyordu. Sakallarına yüzünün her kıvrımına dokunmak isteyen parmak uçlarım sızladı. Elimi yumruk yaptım belki geçerdi. Ya içimdeki sızı o nasıl geçicekti. Hafif esen rüzgar burnumun sızlamasına gözlerimin yaşarmasına neden olmuştu. Onun moreli bozuk gözüküyordu. Peki benim kalbime batan bu diken niyeydi ondan bananeydi onun acısı benim niye bu kadar canımı yakıyordu. Gözyaşım usulca aktı ona gitmek istiyen adımlarım yavaşça ona doğru ilerleyeceğim sırada kara kara düşünen yüzünü bana doğru çevirdi. Olduğum yere mıhlandım.

Yaşlı gözlerim onun yoğun siyah gözleriyle buluşunca bir şeyler anlamak istermiş gibi kafasını hafif eğdi delici gözleriyle yüzümü incelemeye başladı yutkundum. Bu kadar güzel ve bu kadar imkansız olması niyeydi neden. Sanırın gözyaşlarımı fark etmiş olmalı ki yüzünü acı çeker gibi buruşturup yutkundu bu sırada göz alıcı adem elması haraket etmişti sonra bir şeylerin ters gittiğini anamış olucak ki bakışlarını kaçırdı. kafasını olumsuzca sallayıp arabasına binip gitti.

Gözlerimdeki yaşlar hızını arttırdı. Sanki havada bana ağlıyormuş gibi eylülün sıcağın da sağanak bir yağmur yağmaya başladı. Yanımdaki yaşlı ağacın köküne yaslanıp hüngür hüngür ağladım ta ki bir arabanın önümde kornaya basmasına kadar.

Yere eğdiğim başımı heyecanla kaldırıp arabaya baktım Elayı görmemle içimdeki umut söndü isteksizce arabasına yürüyüp bindim.

🍓

Ela'nın evine gelmiştik ve benim Alp'e baktığımı görüp nasıl olurda şimdiye kadar anlayamadım diye kendi kendisini yiyordu. Üzerime onun kıyafetlerinden bir şort ve ince bir bluz giymiştim. Koltukta dizlerimi karnıma çekmiş çenemi dizlerime yaslamış ifadesiz gözlerle Elayı izliyordum. Ama aklım ondaydı benimle göz göze gelince gözlerindeki yoğunluk ağladığımı görünce yüzüne acı çekermiş gibi bir ifade takınmış olması ve kafasını gelme bu imkansız gelme yanarız demek istermişçesine olumsuzca sallaması sahi tüm bunlar yaşanmış mıydı? Yoksa benim hayal dünyamın acımasız birer oyunu muydu?

Ela karşımdaki koltuğa geçip "ne yapmayı düşünüyorsun adam evli" dedi.

Acıyla tebessüm edip "keşke bilsem keşke" diye umutsuzca fısıldadım. Dizlerimi iyice kendime çekip küçücük kaldım koltukta. Evet onu imkansız kılan evli olmasıydı evli olmasaydı belki de imkansız olmazdı ha?

Kapı zilinin çalmasıyla Ela kalkıp kapıyı açmaya gitti. Sesinden Ali'nin geldiğini anlamıştım Alinin burda ne işi vardı ki bir şeyler fısıltıyla konuşuyorlardı bunların hiç biri umrumda değildi uyumak istiyordum belki uyusam geçerdi.

Ali gelip karşıma oturdu acıyan gözlerle mi bakıyordu o bana?

Yoksa Ela ona her şeyi anlatmış mıydı?

Sinirle gözlerimi kapatıp sabır çektim. Hızla ayağa kalkıp "ne var"diye sinirle sordum "neden bana acıyarak bakıyorsun?"
Salonun kapısına yaslanmış Aliy'e ve bana bakan Elay'a dönüp acı bir bakış attım.

Her boku bu adını bile dün öğrendiğim adama anlatmasa olmuyor muydu?

Ali benimle birlikte ayağa kalkıp "sakin ol sana acıdığım falan yok" dedi.
Derin bir nefes alıp kalktığım yere geri oturdum. İki elimle anlımı sıvazladım "bak Ela bana olanları anlattı Alp abimin en yakın arkadaşı"

Ne ne demişti o ?

Alp mi?

Kafamı hızla ona doğru çevirip şaşkınlıkla yüzüne baktım onaylayarak kafasını aşağı yukarı salladı. Ayağa kalkıp "ciddi misin? Onu tanıyor musun?" diye heycandan titreyen sesimle sordum.

"Evet Sedef hatta bu gece gideceğimiz mekan onların her gece kafa dağıtmak için gittikleri yer"dedi. Heyecandan kalbimin sesi kulaklarımda çınlıyordu siktir onu görücektim hatta konuşacaktım. Eğer bana karşı bir ilgisi yoksa olmaz lafını ondan duyucaktım onun bana karşı en ufak bir şey hissetmediğini anladığım an ondan uzak duracaktım. Evet aynen böyle yapacaktım.

Yutkundum heyecanlanmıştım onu görme onunla konuşma ihtimali kalp atışlarımı hızlandırıyor avuç içlerimi terletiyordu onun o delici gözlerini hatırlayınca sırıttım. Bu gece bu iş biticekti ya tarih olucaktım ya tarih yazıcaktım kocaman gülümseyip oturduğum koltukta geriye yaslandım bekle beni Alp Gök bekle beni...




















Merabalar efenim bence heyecanlı bir son oldu ne dersiniz🙃 Alp'in Sedefi barda görünce ne tepki vericeği neler yaşanalıcağını merak ediyorsanız diğer bölümü kaçırmayın derim😁🥰🙃çok seviliyorsunuz❤️ diğer bölüm görüşmek üzere hoşçakalın sevgiyle kalın💓💞💕🩷🧡

Profesör(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin