Profesör(+18)

15.Bölüm

Alp'in ağzından

Sedef beni darmadağın eden cümlelerini kurduktan sonra daha ağzımı açıp cevap vermemi beklemeden odamdan çıkmıştı. Ve onu bu kadar kıran şeyin tahminimce beni şikayet eden arladaşlarından çok o gelmeden önce çoktandır atmam gerekirken atmadığım ve atmak için masama koyduğum bir zamanlar deli gibi aşık olduğum  kadının fotoğrafıydı.

Bakışlarım masamın üzerinde duran kaç zamandır neden atmadığımı bilemediğim o aptal fotoğrafa çevirdim.
Sedefi ağlatması sinirlerimi bozduğu için hızla gidip çöpe atmak için elime aldım sinirle beş yıl önce deli gibi aşık olduğum kadının fotoğrafına bakarken farkında olmadan çerçeveyi kırmak ister gibi sıkıyordum sanki son beş yılın acısı böyle çıkacakmış gibi.

Fotoğrafta bana gülen bu kadın bana aşk acısı nedir iliklerime kadar hissetirmişti onun yüzünden artık hiç bir kadına güvenim kalmamştı.

Buse... O benim ilk aşkımdı. Ondan önce çoğu kızla takılmış, ilişki yaşamıştım. Ama bu ilişkiler asla ciddi ilişkiler değildi. Çoğu zaman tek gecelik olurdu, nadirende bir hafta sürerdi. Ama ben Buseyi o ilk kez gördüğüm günden beri delicesine sevmiş ve bu sevgimide ona elimden geldiğince götermiştim o ne dese ne isterse ikiletmeden yapmıştım.

Ama o ne yazıkki beni, benim gibi sevmemişti. Evet, ona sorsam tabikide sevdiğini söylerdi. Ama asla benim ona tapacak kadar olan aşkım gibi olamamıştı onun sevgisi. Bunu hissetmeme rağmen ondan bir an olsun vazgeçmeyi düşünmemiştim. O istemedikçe karşıma geçip seni istemiyorum ayrılalım demedikçede onu sevmekten onun o kızıl saçlarını süt beyazı tenini gülünce ışıldayan güzel gözlerini o güzel ruhunu sevmekten bir an olsun vazgeçmemiştim.

Çocuğumuz olmuyor diye beni suçladığı zamanlar bile bana öfkelenip, beni kıracak cümleler sarf ettiğinde bile onu sevmekten bir an olsun vazgeçmemiştim. Ta ki evliliğimizin beşinci yılı çocuğumuzu kaybedeli 1 ay daha olamamıştı ki kardeşim dediğim adamlardan birinin gelip Buseyi bir adamla barda içereken ve oldukça samimi olduklarını gördüğünü söylediği güne kadar. Ben tabikide beş yıllık karımın bana böyle ihanet edeceğine inanmamış kardeşim gibi gördüğüm bu adama onun yanlış gördüğünü gördüğü o kişinin Buse olmadığını Busenin asla böyle bir şey yapmayacağını söylemiş bir daha onunla konuşmamıştım.

Ama yanlılmıştım. Ben onun kaybettiğimiz çocuğun yasını tuttuğunu içindeki acıyı az da olsa gidermek için kız arkadaşlarıyla buluşuyor sanıp ona karışmazken arkadaşımın bana anlatıklarından bir süre sonra Buse'nin çoğu zaman gün doğarken eve geç ve alkolü bir şekilde gelmesi içime bir kurt düşürmüş onun böyle bir şey yapacağına inanmasamda arkadaşımın bahsettiği bara gitmiştim ve lanet olsun ki onu gerçektende yabancı bir adamla öpüşürken hatta vücutları iç içe geçmiş bir şekilde iğrenç bir şekilde görmüştüm. Ve ben beş yıldır aşk yaşadığım kadının beş yıldır gözümün ondan başka kimse görmediği kadının aslında beni aldattığıyla sarsılmış öylece kalakalmıştım. Hani o gün gidip belkide bana ihanet ettiği o adamı sinirim geçene kadar dövseydim içimdeki bu yangın bir nebze olsun dinerdi ama ben yapmamıştım o adamı öldürmeden bırakacağımı düşünmediğim için onlara görünmeden dünyam başıma yıkılmış bir şekilde ordan ayrılmıştım.

Oradan nasıl ayrılmış nasıl eve gelmiştim bilmiyordum. Hatırladığım tek şey sabaha kadar şafak sökene kadar kan çanağı gözler ve içtiğim onlarca içki şişeleriyle gerçeği kabulenene kadar onu bekleyişimdi. O sabah şafak sökünce eve gelmiş beni öyle görünce her şeyi bildiğimi anlamıştı ve ben ona yaptığı pisliği bağırıp çağırıp yüzüne vururken hiç itraz etmeden kabul etmiş üstünede beni suçlamıştı neymiş ben ona bir çocuk veremiyormuşum ben onun çocuğunu öldürmüşüm benden sıkılmışmış tüm bunları söyleyince onunla hemen boşanmak istediğimi söylemiştim ama kabul etmemiş ailem ne der arkadaşlarıma rezil olurum diye bana yalvarmıştı ne yazık ki ona olan zaafımı bildiği için bunu acımasızca kullanıyordu. Onu evden kovmuş benden uzak durmasını istemiştim. Bunu memnuniyetle kabul etmişti. Ondan sonra o adama mı gitmişti bilmiyorum çünkü bu konuyu da o adamın kim olduğunu da bilmek öğrenmek istemiyordum.