14.Bölüm

3.7K 130 24
                                    

Heyecanlı bir şekilde yutkunup aynadan son kez kendime baktım karşımda duran ben o kadar umutlu, o kadar heyecanlıydı ki bir an önce üç gündür görmediği Alpi görmek için can atıyordu.

Ve ben gerçekten de umutluydum. Artık önümde aşılmaz bir engel yokmuş gibi geliyordu. Evet, Alp bir öğretmendi hayır tabiki sadece bir öğretmen, basit kalır o bir üniversitede profesördü. Eğer birileri onun adını benimle ansa, o kadar yıllık emeği boşa gitmiş olucaktı. Hem de benim için benim onun için değerim ne kadardı bilemiyordum. Ama severek aşık olarak yaptığı işini benim için tehlikeye atabilir miydi? Emin değildim.

Derin bir nefes alıp, son kez aynadaki yansımama bakıp gülümsedim. Her şey çok daha güzel olucaktı buna inancım tamdı.

Kapıya çıkıp Duruyu beklemeye koyuldum. Mesaj atmıştı bana beni alıcağına dair, bir de çok özlediğini yazmıştı deli kız. Neyse ki beni kapıda çok bekletmeden göründü onun kişiliğiyle ters düşen pespembe arabası.

Önümde durunca uzun uzun kornaya basmayıda ihmal etmemişti. Resmen bütün sokağın onun cafcaflı arabasını görmesi için elinden geleni yapıyordu. Yolcu koltuğuna binip "basma şu kornaya Duru bizi rezil ediceksin" diye endişeyle inledim.

Duru taktığı kocaman siyah gözlüklerini bugün sarıya boyadığı saçlarına kaydırıp, otuz iki diş sırıtarak yüzümü inceledi. Her gün yeni bir saç stili denemekten bıkmıyordu. Onun bu kendine özgüveni şaşırtıyordu beni. Duru bugün özenle kıvırdığım saçımın bur tutamına eliyle dokunup "hayırdır sis bu nr güzellik bu hazırlanmalar falan nerde o üç gün önce gördüğüm sudan çıkmış balık"

Yaptığı benzetmeye yüzümü buruşturup "her zaman ki halim" dedim.

"Hı hı kesin herzaman ki halin ne o kız yoksa seni dalga dalga düşündüren gizemli enişteyle mi buluşucaksın?"

"Saçmalamayı kesip arabayı kulanmaya ne dersin Duru! yoksa derse geç kalıcaz."

Duru tek kaşını kaldırıp "sen kaç bakalım sorularımdan sis ben eninde sonunda senin kara sevdanı öğrenicem"

Oflayıp kafamı arabanın camına doğru çevirdim. Bu sırada Duruda son ses bir şarkı açıp ki bu şarkı ingilizce rep şarkıydı asla benim müzik zevkime uymayan kafa üteleyecek türden bir şarkı.

Ama aklım o kadar Alp ile doluydu ki
Duru'nun son ses açtığı şarkı da arabayı kullanış hızı da pek umrumda değildi. Okula gidene kadar Alpin güzel yüzünü düşünüp durmuştum...






🍓

Duru'nun arabayı hızlı sürmesi sonucunda derse yetişmiştik. Hatta şu an ön sıraların birinde heyecanla onun gelmesini beklemeye koyulmuştum. Tabi Duru bendeki bu heyecanı fark etmiş sürekli sorgulayıp duruyor ve sınıfa yeni bir erkek girince yoksa bu mu o gizemli adam diye sorup duruyordu. Onun neden bu kadar merak ettiğini anlayamıyordum en sonunda kendimi tutamayıp Alpi sevdiğimi söyleyecektim ama bunu bir kere yaptığımda yaşadığım olaylar aklıma gelince söylememeyi tercih ediyordum.

Ve sonunda o an gelmişti. Haftalar sonra tekrar Alp'in ders anlatışını dinleyecek, onun ders anlatırken gözlerindeki ışığın parlayışına tekrardan şahit olucaktım. son bir dakika ve tam zamanıydı şu an gözlerim sabırsızlıkla sınıfın kapısındaydı, derken elinde kitaplarıyla içeri girdi. Güzel adamım onun bir hareketini bile kaçırmak istemeyen gözlerim özlem ve hasretle sızlayarak itinayla onu süzdü.

Bugün koyu lacivert bir kazak ve kot bir pantolon giymişti. Ders anlatırken rahat giyinmeyi seviyordu. Kitaplarını kürsüye koyup o meftunu olduğum gözlerini arklarda gezdirdi tabi o da her zaman arkaya oturmayı tercih eden benim bugün öne oturacağımı tahmin etmemişti sanırım.

Profesör(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin