1 hafta çoktan geçmişti bile.Öğlen güzel bir duş aldıktan sonra yatağımda uzanıp parmağımdaki alyansı inceliyordum.Alyansa hala alışamamıştım. Duşun verdiği rahatlamayla uykuya teslim oldum.
"Abla kalk artık."gözlerimi bir türlü açamıyordum.
O kadar uykum vardı ki."Abla annem dedi Baran abi gelmiş."adını duyunca gözlerim fal taşı gibi açıldı.
"Nerede şimdi?"Ayda beni dürtmeyi bıraktı ve
içeriyi eliyle gösterdi."İçeride babamla konuşuyorlar.Bir yere gidecekmişsiniz. Hazırlansın dedi."
"Tamam tamam ablacım.Sen git şimdi ben de giyineyim."
Hemen kalkıp dolabımda giyecek bir şeyler aradım.
Köy yerinde genelde etek giyiyorduk.Şehire gideceğimizi söylemişti.Elbise giymeliydim. Dolabımda siyah puantiyeli krem bir elbise gördüm. Aslında baya eskiydi.Ama bundan başka giyecek elbisem yoktu ne yazık ki.Bir siyah elbisem vardı bir de bu.Neyse deyip giyinmeye başladım.Saçlarımı banyodan sonra örmüştüm.Örgüleri çözüp elimle karıştırdım.Odamdaki küçük aynaya baktığımda saçlarımın iyi olduğuna kanaat getirip çıktım odadan.İçeri girdiğimde babam banknotları bir poşete yerleştiriyordu.Baran beni görünce ayağa kalktı.
"Biz gidiyoz.Akşama getirim Cevher'i."
"Ne zaman getirmek istersen getirirsin damat.Artık
o senin."babamın yüzüne iğrenircesine baktım. Baran eliyle kapıyı gösterdi.Dışarı çıkıp temiz havayı ciğerlerime yolladım.Babam kendimi o kadar değersiz hissettiriyordu ki.Bu şekilde konuşması, benden bir malmışım gibi bahsetmesi canımı yakıyordu.Baran'la merdivenlerden inip arabasının önüne geldik.Arka koltuğa oturacakken beni durdurdu.
"Öne Cevher."dediğini ikiletmedim sorgulamadım.
Babam yüzünden modum düşmüştü.Arabayı çalıştırdı.Sessiz bir yolculuğa başladık.Sessizliği ilk bozan o oldu."Baban için canını sıkma."içimi okumuştu sanki.
"Sıkmıyorum zaten."yüzümü ona çevirdim.O da bana göz ucuyla bakıp kafasını anladım der gibi sallamaya başladı ve tekrar yola odaklandı.
"Daha önce hiç şehre gittin mi?"konuyu birden değiştirmişti.Bu da işime geldi.
"Hayır gitmedim hiç.Güzeldir şimdi."
"Güzel ama insanın ailesinin olduğu yer insana daha güzel geliyor."kafamı Baran'a doğru çevirdim.
"Öyledir tabi.Aslında böyle bir şeye gerek yoktu."
Konuyu bu sefer de ben değiştirmiştim.Kaşlarını anlamazca çatıp göz ucuyla bana baktı ve tekrar
yola döndü."Neye gerek yoktu?"bu sefer dikkatimi ellerime verdim ve ovuşturmaya başladım.
"Düğün alışverişine hiç gerek yok.Benim zaten kıyafetlerim yeterince var."aslında doğru düzgün kıyafetim yoktu ama bunu o bilmese de olurdu.
"Düğünümüz gerçek bir düğün olacağı için hiçbir detayı atlayamam.Bunlar olması gereken şeyler."
ses çıkarmadım.O kadar yolu boşa gelmemişti elbet bir şeyler alacaktı.Hem ihtiyacım da vardı.Konuşmanın devamında ses çıkarmadım.
30 dakika gibi bir sürede şehire vardık.Şehir sandığımdan daha büyüktü.Buradaki evler köydekiler gibi değildi.İnsanların giyinişleri de biraz televizyondakilere benziyordu.Yaşadığımız yerden epey farklıydı burası.Şehiri sadece televizyonlarda gördüğüm için garibime gitmişti.İyi ki elbise giymiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEVHER
Teen Fiction*Yaş farkı içerir. *Köy kurgusudur. *2000 li yıllarda olaylar gelişmektedir *Yetişkin içerikli sahneler mevcuttur. Cevher & Baran ~~~~~ " Seni ne kadar çok sevdiğimi bir bilsen... Şu kalbim dile gelip bendeki yerini bir anlatsa..."tekrar öpüp deva...